Ahir Zaman Gençliği

19 Görüntüleme
4 Dak. Okuma

Zaman, insanın aleyhine işleyen bir kavramdır. Hayat bir zamandır. İnsanın da iki zaman aralığı vardır. Birincisi doğumdur. İkincisi ise ölümdür. Bu iki zaman aralığında olan yaşam ise insanın döngüsüdür. İnsan doğduğunda hiçbir şey anlamayıp birine muhtaç olmuştur. Bu muhtaç olduğumuz kişilere de biz “anne” diyoruz. Anne, insanın doğrusunda da yanlışında da yol gösteren ve yanımızda olan bir bireyimizdir.

Baba ise arkasına dağ gibi saklandığımız, kabuğunun altında güvende olacağımız, bize kızsa da aslında bizi çok önemseyen, dağ gibi arkamızda duran bir yeşil çınardır. Kız çocukları için baba, erkek çocukları için ise anne sevgisi biraz daha önde gelmektedir. İşte ebeveyn sevgisi, doğumdan sonra olan gelişimde çok önemli olan bir duygu olacaktır.

İnsan büyürken, gelişirken hep ebeveyn sevgisini aramaktadır. Bir sevgisizlik anında bu genç ya düşer ya da bir yerinden kırılmış olur. Kırılmış olan genç ise maalesef ilgiyi, sevgiyi hep farklı yerlerde, insanlarda aramaya başlar. Baba sevgisi görmeyen bir kız, başka erkeklerde o sevgiyi bulmaya çalışır. Herkese kolay bağlanır. Bir iki güzel söze maalesef kanar.

Bu her kızda geçerli olmasa da genellikle baba sevgisi görmeyen kızlar bu yola sapmaktadır. Erkeklerde de baba sevgisi görmemek, karşısında olan insanı değersiz görmesine sebep olmaktadır. Anne sevgisi görmeyen kız ise hayatında ilk sırdaşı olan annesini kaybetmiş olur. Anne sevgisi görmeyen erkek ise başka hiçbir kadına güvenemez. Her kızı değersiz görmeye başlar.

Ebeveyn sevgisizliğinden sonra dönem koşulları gençleri bitiren bir darbe olur hayatlarında. Kimisi çok zengin olur, kimisi çok fakir; kimisi çok sevilen biridir, kimisi ise sevilmeyen biridir. Her genç, farklı farklı hayatlarda kendilerini mahvedecek bir yol bulabilir. Kimisi o yola girmez, kimisi ise o yolda batar.

Günümüz koşulları buna maalesef çok yatkındır. Günümüz koşulları, hem teknolojinin yaygın olduğu hem de yeniliğin hızlı olduğu bir çağa kapı açmıştır. Din artık eskisi kadar öğrenilmemeye, hatta dinden dönülmeye bile başlanmıştır. Çoğu gencimiz İslam’dan dönerek farklı dinlere sapmıştır. İslam artık önemsizleşmiş, gençlerin umurunda olmamaya başlamıştır.

İşte bu çağa “Ahir zaman” denmektedir. Ahir zamanda yaşayan ve maalesef kendini mahveden gençlere de “ahir zaman gençleri” demek uygun olacaktır. Ahir zaman gençleri, dinden uzak, teknolojiye yakın, sadece gaflet sahibi bir çağa geçmişlerdir.

Çoğunun ne oruç, ne Kur’an-ı Kerim, ne de namaz akıllarına gelmiştir. Ancak dünya hayatı olan bu gençler, geçmişlerinde olan ilgiyi, sevgiyi, imanı görmedikleri ve anlatacak kimseleri olmadıkları için yanlışa saparak yaşamlarını devam ettirmektedirler.

Sadece gençlerimiz değil, maalesef yaşı biraz geçmiş olanlar da dinden uzaklaşmış, dua bile bilmeyecek kıvama gelmiştir. Biz Müslümanız. Doğduğumuzda da Müslümanız, ölürken de Müslüman ölmek bizim gayemiz olmalıdır.

Gençler bizim ışığımız, şu anki çocuklar da geleceğin ışığıdır. Ne kadar iyi yetiştirilirlerse o kadar iyi bir evlat, mümin, baba, anne, arkadaş, dost olurlar. Zaman ahir zaman ama bu zamanda, ölüm zamanı gelmeden iyi bir miras bırakmak da bizim için iyi yoldur. En büyük miras, hayırlı bir evlat olacaktır.

Evlatlarımız, kardeşlerimiz veya biz geleceğe ışık tutacak, karanlığı aydınlığa çevirecektir. Aydınlık yarınlar için çalışmayı, inanmayı, duayı ve tevekkülü bu zamanda eksik etmeyecek, ona göre de yaşam savaşını kazanıp bu yaşam döngüsüne zamanı gelince son vermek kaçınılmaz olacaktır.

Ölüm zamanında ise, sonsuzluğa kanat çırpacak Rabbimize hamd etmek, dualarımız arasında olacaktır.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version