Aldanmak ve Aldatmak

31 Görüntüleme
4 Dak. Okuma

Aldanmak ve aldatmak ikisi de aynı kökten meydana gelmektedir. Kökü “AL” ve “ALMA” olan ve aldanırken insanlığın kirli yüzünden kendisine düşen payı, aldatırken de insanlığından nasibini almadığını gösterir.
İnsan doğası gereği en çok kendini kandırmayı başarabilecek bir varlık.

Eğer kandıracaksa insan, kendini kandırmalıdır. Bunu olumlu bir örnek olarak düşünelim. Psikolojinizin gücü, sizin olaylar karşısında bakış açınıza ve yaklaşımlarınıza bağlıdır. Ne kadar kötü ve olumsuz durumlarla baş başa kalırsanız kalın, en sonunda psikolojinizi kandırmayı başardıysanız o durumdan etkilenme olasılığınız ve oranınız çok cüzi olacaktır. Bunu insanoğlu çoğu durumda meydana getirmekte çok maharetlidir.

İnsan, olumsuz durumlarda hiçbir şey yokmuş gibi kendisine sinyaller vererek, kendini tatlı bir aldatmacaya koyarak olumsuzluklara karşı hayatla barışık olup durmadan yoluna devam edebilir. Ama konu başkasını aldatmak olunca da insanoğlunun yaptığı en iyi işlerden birisi olduğunu unutmamakta fayda vardır. Oğuz Atay bir kitabında “Raflarca kitap bitirdim, günlerce yazı yazdım ama bir esnafın beni kandırmasının önüne geçemiyorum.” demesinden bile toplumda sınıf fark etmeksizin başkasını aldatmaya yeltenilmesi ve bunu gerçekleştirmesi insanın bu cephede de kendini kanıtladığını göstermektedir. Manavcı, fırıncı, bankacı, galerici, tamirci hemen hemen hepsinin ortak bir özelliği mevcut. İyi olup bu davranışı sergilemeyenleri tenzih ettiğimi belirtmek isterim. Bunların kullandığı satış politikası “Sen yabancı değilsin, sana bu kadar, inan ki kar etmiyorum, Allah seni inandırsın bana gelişi bu.” Bu söylemleri duyduğunuz an bilin ki yalana yani aldatılmaya hazırlatılıyorsunuz.

İnsan, insanın aynasıdır. İnsan nasıl başkasını aldatmaya yeltenir veyahut neden başkasına yalan söylemeyi seçer? Bunun neticesi ne olursa olsun toplumsal bir düzensizliğe ve sosyal bir çürümeye yol açılacağı bilinmelidir. Bir çocuğun eğitimine başlarken yalan üzerine yaptığınız çocukla iletişim, çocuğun ilerleyen yaşlarda sağlam bir yalancı ve aldatmacı olacağı kaçınılmazdır. Hz. Muhammed (s.a.v.) “Bizi aldatan bizden değildir.” (M283 Müslim, Îmân, 164) hadisinde vermek istediği mesajı Müslüman kesime hitaben ifade ederken en çok da Müslümanların bu hususta hassasiyet göstermeyip zıddını meydana getirmesi, Müslümanların inançlarında açılan bir gedik söz konusudur. Başka dinlere mensup olanlar, peygamberimizin hiçbir sözü kendisine verilmediğini söyleyerek ister istemez kendini sorumlu da tutmayabilir. Müslüman ise sorumlu olduğunu deist bir mananın dışında inandım ve iman ettim dedikten sonra uygulamak zorunda olduğunu unutmamalıdır.

Aslında insan yalnızca kendini kandırır. Kendini aldatır. Birini aldattığınızı sizden başka kimse bilmiyorsa, aldatılan dahi bilmiyorsa, bunu bilen yalnız siz olduğunuz için kendinizi aldattığınızı unutmamalısınız.

Aciz insan başkasını aldatır.
Güçsüz insan aldatır.
Hain insan aldatır.

Bu sözler genel olarak hepimizin hoşuna gitmeyen sözler, ancak bu sözlerin meydana gelmesine sebep olan aldatmayı da yapan biz olduğumuzdan, asıl hoşumuza gitmeyen şeyin aldatmak olacağını bilmemiz gerektiği bilinmelidir. Osmanlı’da ahilik ve lonca teşkilatının en temel kurallarından birisi mal denetimi ve esnafın haksız kazanç yani vatandaşı aldatmaması üzerineyken günümüzde bu husus, öz benliğini yitiren Anadolu insanın dönüştüğü ve düştüğü çukuru gözler önüne sermektedir.

Birkaç kuruş fazla kazanmak için, sırf başkalarıyla aranızı iyi tutmak için, uçkurunuza düşkünlüğünüz için aldatmaya kalkıştığınız her insan bir gün muhtaç olacağınız bir güvenin sahibi olacaklardır.

Aldanmaya bir diğer bakış açısı ise insanın uhrevi ve psikolojik kuram açısından önemli bir noktaya değinilmesidir. İnsan, dünyanın şatafatı ve mal hırsının verdiği açgözlülük yüzünden ahireti ve ölümü düşünmemesine sebebiyet doğurduğu gibi hiç ölmeyecekmiş gibi bir yaşam sürmesi en büyük aldanmanın örneğidir. Sağlıklı bir yaşam sürerken sağlığın kıymetinin gideceğini düşünmemek ve buna nispeten hiçbir çaba sarf etmeyip yaşlanınca da güzel bir yaşlılık hayalleri kurmak da büyük aldanma örneklerindendir. İnsan, yalnızca kendini aldatır ve yalnızca kendini kandırır. Uhrevi bakış olarak Allah’ı kandıramayacağınız gibi insani bakış olarak da en sonunda kandırdığınız insana muhtaç ve pişmanlık yaftası ile bir ömür sonu geçireceğinizi unutmamalısınız.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version