Beytü’l Ma’mûr

18 Görüntüleme
1 Dak. Okuma

Heyhat! Nasıl bir iklim-i beşer ki, yırtıyor riyâ-yı mahşeri,
Susamış bir sırtlan gibi, sırtından ısıracak şu zelil âdemi.
Matem etmekte gökler bir damlası yağmur olsa, bu mahrem kanların
Serilmiş yeknesak toprağa, belki secde eder kemikleri.
Ezeli bir pranga zehirliyor, zelil cesedimden beni.
Ey sersefil gürûhum, diyor, sen bu sergüzeştten ırak ol
Çağırıyor yek vücûd, bir kadim ses Arş-ı Alâ’dan.
Bir çağrı ki, bu sayhanın bir hezeyânı belli bir feverânı belli.
Arzı selamlarken semâda, bir derya göründü rüyâda
Şemsi koydular ukbâya, ukbâ gemisi yol alırken fezâda
Hızır görünse de dünyada, vahşetin ırmağı çağıldıyor
Sevgili dilberim beni, hey, uçurumun huzuruna uğurluyor.
Düşünde görsen inanmazdın, çağırıyor seni göğün peykeri
Bir çağrı ki, bu selâmın bir belâgatı belli bir fesâhatı belli.
Şimdi tecrid vaktidir, kurtul vahametinden bu cisim leşkerin.
Salat ile vuslata erdiren aziz ruhu, şimdi teşrif vakti.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Şair
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version