Kültürel Vefa

18 Görüntüleme
3 Dak. Okuma

Geçtiğimiz günlerde büyük bir duayeni andık; Mehmet Doğan. Türkçe dilinin zenginleşmesinde ve birçok önemli edebi projede önemli rol üstlenmiş bir üstat… Evet, böylesi önemli bir değeri ben daha geçen gün öğrendiğim için açıkçası kendimi ayıpladım. Bu bir ayıptır, kabul; peki ama bu ayıp sadece benim mi? Kültürümüzü savunan böylesi bir adamın ne bir kitabını okudum, ne adını şanını duydum, ne de görsem bilirim kim olduğunu. Böylesi önemli işler başarmış, ağzımızdan çıkan kelimeleri zenginleştirmede çok önemli bir role sahip (ifade için en çok kullandığımız parçamız; dili geliştirmiş) adamı nasıl olur da tanıtamayız? Ülkede böylesi önemli değerlere sahip kişileri ne yaşarken ne vefatından sonra yeterince anıyor ve anlatıyoruz. Bizde kültürel vefa eksikliği oluşturan şeyleri irdeleyip, özellikle yeni nesil için, çözümü kökte arayıp çözüm fidesini şimdiden dikmeliyiz.

Bu sadece bir örnekti ama yüzlerce önemli insanın, büyük paydaya baktığınızda, üç beş kişi dışında anılmadığını görüyor ve içiniz yanmıyorsa sizin de düşünmeniz ve kendinizi ve çevrenizi muhasebe etmeniz gerekiyor demektir. Ben bu muhasebe sınavından kalanlardanım. Tabii ki vazgeçmiyorum; daha çok kültürel toplantılara katılım için çaba harcıyorum, sosyal medyada daha değerli sunumlar içeren sayfaları takip içindeyim, çevremi genişletirken daha çok bu yönlü seçimler yapmaya gayret ediyorum. Çünkü geleceğin düzgün inşası için böylesi değerli insanların çoğunlukta olmasına ihtiyacımız olduğu açıkça ortada.

Bizi geri kalmış bir toplum yapan en temel etmenlerden biridir okumamak. Oku emrini almışız, hem de ilahi sayfanın en başından; ama uygulaması konusunda başarıyı geçtim, en ufak bir çaba içine bile girmiyor ondalık dilimde dokuz dilim. Ama isteğe gelince en başarılı, en güçlü, en zengin, en kültürlü ve en ahlaklı toplum olma isteğimiz hiç bitmiyor. Evde yan gelip yatarak para kazanmak nasıl mümkün değilse, gözümüzü sosyal medyanın eğlence pazarında gezdirerek de kültürel gelişimi yakalamamız mümkün değildir.

Cahil toplumdan daha tehlikelisi, haklı olduğu konusunda özgüveni tavan yapmış olan cahil toplumdur. Bunu yaşıyor, görüyor, anlıyor ama çare bulamıyoruz. Okumaya teşvikin gitgide azaldığı yapay zekâ çağına girmiş bulunuyoruz. İşimiz her zamankinden zor ama belli de olmaz. Moda hep kendini tekrar etmiş; belki bakarsınız sayfaları karıştırarak, kâğıdı hissederek, sözcükleri yutarak yaşamak yeniden moda olabilir. Kalın sağlıcakla.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version