Kırıldınız, yıkıldınız, parça parça olduğunu hissetmiş kalbinizin. O kırıldınız, o sızı, nefes… Kırıldınız. Dediniz ki: “Geçmeyecek bu acı, nasıl geçer ve ben bununla nasıl yaşarım?”
Ağladınız saatlerce, günlerce… Ağlamaktan yaş kalmadı gözünüzde, şişti gözleriniz, yüzünüz. Yandı sonra, sanki biber dökülmüş gibi…
Yorgun, güçsüz, halsiz, uykusuz… Sandınız ki geçmeyecek bu günler, bitmeyecek bu geceler…
Bunları herkes bir şekilde, bir sebeple yaşıyor. Hayatın gerçekleri; yaşanacak iyi günler de var, kötü günler de…
O geceler bitti, o günler geçti… Acılar bitmedi tabii ki… Bitmeyecek, unutulmayacak… Alışıyoruz o acılarla, o yıkımlarla yaşamaya… İnsanoğlu böyle yaratılmış…
En büyük acı, ölüm acısıdır. Ve dünya üzerinde bu acıyla en iyi şekilde baş edebilen varlık insandır. Ne olursa olsun, yeniden başlayabilmek, düştüğü yerden daha güçlü kalkabilmek insana özgüdür.
Her kışın sonu bahar, her yağmurun sonu güneş, her gecenin sonu sabah olduğu gibi; her acının sonunda bir ferahlık olacaktır mutlaka. Ve her acı hayatınızda bir şeyler öğretir size, öğrenmek isterseniz tabii… Öğrenemezseniz başka bir şekilde tekrarlayacaktır, ta ki siz öğrenene kadar…
Öğreneceksiniz ve daha güçlü olacaksınız! Ayakta durmanın başka yolu yok!
Önce kendinize güvenmeyi öğreneceksiniz. Güvenmeden yaşanmıyor. Evet, başkalarına da güvenmelisiniz ama önce kendinize güvenmelisiniz… Hayatta herkessiz yaşamayı bilmek zorundasınız…
Düştünüz mü? Kalın orada bir süre, ağlayın. O acıyı dibine kadar yaşayın! Kalkın, ama düşmeden önceki halinizden daha güçlü olarak, daha çok güvenerek kendinize…
Unutmayın, öldürmeyen her acı güçlendir… Şunu aklınızdan sakın çıkarmayın: Tüm bu yaşananların sonunda, bedel ödeyen sadece siz olmayacaksınız elbette…
Sanmayın size “İntikam almalısın, sana bunu yaşatana hayatı zindan edeceksin,” gibi şeyler söyleyeceğim… Öfke ve kin, taşınması en zor duygudur. İnanın bana, o yaşadığınız acıdan daha zor…
Acınızla yaşayabilir, baş edebilir hale gelin. Ve size o acıyı her kim yaşattıysa, yok sayın. Hiç hayatınızda olmamış gibi, gördüğünüzde boşluğa bakar gibi, kendi varlığından şüphe duyacak hale getirin…
Emin olun, hayatta hiçbir ceza yok sayılmak kadar büyük değildir… Onu geçmişe gömün ve hayatınıza kaldığınız yerden değil, daha güzel bir yerden başlayın…
Kendine güvenen, kendini seven ve her şeyden, herkesten çok değerli olduğunu bilen birine kimse duramaz.
Her zamanki gibi; sizi kalbinize ve ruhunuza teslim ediyorum… İçinizdeki çocukla olan sohbetiniz hiç bitmesin… Hayatınızın en güzel bölümü çocukluğunuz, en masum yanınız çocukluğunuz… Onu sakın ihmal etmeyin…
En güzele emanetsiniz…
Sevgi ve saygıyla…