Affetmek ve İlişkideki İyileşme

20 Görüntüleme
2 Dak. Okuma

İkili ilişkilerde çatışmalar, kırılmalar ve hayal kırıklıkları kaçınılmazdır. Bu noktada, affetme yalnızca bir “iyi niyet” göstergesi değil, aynı zamanda ilişkinin iyileşme ve dönüşüm sürecinde temel bir adımdır. Affetmek, yapılan yanlışı unutmak ya da onaylamak değil; yaşanan duygusal yarayı kabul ederek, bu yükle sağlıklı bir şekilde başa çıkmaktır.

İlişkilerde bir hata, ihmal ya da kırıcı bir davranış yaşandığında, taraflardan biri bu durumun yarattığı duygusal yükle başa çıkmak zorunda kalır. Affetme, bu yükü taşıyan bireyin öfke, kırgınlık ya da hayal kırıklığı gibi duygularını dönüştürmesine olanak sağlar. Bu dönüşüm gerçekleşmeden, ilişkisel yakınlık ve güven yeniden inşa edilemez. Zira bastırılan ya da çözümlenmeyen duygular zamanla ilişki dinamiğini sabote eder; içten içe uzaklaşmalara, pasif-agresif tutumlara ya da duygusal kopuşlara yol açar.

Affetme süreci, aynı zamanda karşılıklı bir sorumluluk taşır. Yanlış yapan kişinin hatasını kabul etmesi, sorumluluğunu alması ve bu davranışı tekrarlamamak için çaba göstermesi gerekir. Aksi takdirde, affetmek sadece bir tarafın yükünü hafifletmeye çalıştığı tek yönlü bir iyileştirme girişimi olarak kalır. Bu da zamanla affeden kişide istismar edilmişlik, anlaşılmamışlık ve değersizlik hissi meydana getirebilir.

Eşinin tekrar eden unutkanlıkları nedeniyle kendini önemsenmemiş hisseden Selim, zamanla içe kapanmış ve duygusal mesafe koymaya başlamıştı. Eşi Zeynep, bu davranışların altında yatan duygusal kırgınlığı fark ettiğinde, sorumluluk aldı ve Selim’in hislerine alan açtı. Selim, yaşadığı kırgınlığı ifade ettikçe ve Zeynep gerçekten dinledikçe, affetme süreci başladı. Bu, pasif-agresif iletişim yerine açık bir duygusal paylaşımı beraberinde getirdi.

Affetme süreci, ilişkinin her iki tarafının da duygusal sorumluluk almasını gerektirir. Suçluluk duygusuyla yapılan yüzeysel özürler değil, samimi farkındalık ve değişim iradesi affetmenin zeminini oluşturur. Aksi hâlde, affetme yalnızca ilişkisel gerginliği geçici olarak donduran bir mekanizmaya dönüşür.

Sonuç olarak, affetme ilişkilerde yalnızca “bağışlamak” anlamına gelmez. Asıl anlamı; duygusal olarak yaralanmış bireyin, yaşadığı kırılmayı dönüştürerek hem kendisini hem de ilişkiyi iyileştirme sürecine girmesidir. Vaka örneklerinde görüldüğü gibi, affetme; ancak karşılıklı empati, içten iletişim ve değişim isteğiyle sürdürülebilir hale gelir.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Aile Danışmanı
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version