Anlatmak ve Dinlemek

Yılmaz İmanlık 28 Görüntüleme Yorum ekle
2 Dak. Okuma

Anlatmak ve dinlemek…

Birbiriyle anlam kazanan iki önemli kelime. Hani bazen iyice dolarsınız, duygu ve düşünceler, dertler kalbinizin duvarlarını acıtır, birine içinizi dökme ihtiyacı duyarsınız; bunu yapamazsanız şiddetli bir şekilde karnınız ağrır. İşte o zaman bu iki kelime bir ağrı kesici gibi yetişir hayatınıza.

Bu dünyada derdinizi paylaşacağınız doğru insanı bulmak önemlidir. Dostunuzun önce güvenilir olması, sizi can kulağı ile dinlemesi, dinledikten sonra da size çözüm yolları ve öneriler sunması, doğru ve yanlışlarınızı örneklerle anlatması gerekir. Onun anlattıklarını anlamazsanız dinlemeniz pek işe yaramayacaktır. Zira boş bir odada duvarlara anlatmakla aynı şeydir bu.

Dinlemek ise anlatmakla aynı derecede önem arz eder. Sizi karşısına alıp bir şeyler anlatan arkadaşınızı can kulağı ile dinlemelisiniz. Çünkü o, sizi tutunacak bir can simidi olarak görmüştür. Bu yüzden dikkatle dinlemeniz önemlidir. Düşüncelerine katılmanız şart değildir. Bazen bir bardak çay sohbetinin çözemeyeceği sorun yoktur.

Anlatmanın bir başka şekli yazmaktır. Sizi dinleyecek bir dost bulamazsınız devreye kağıt, kalem girer. Artık içinizde ne varsa döker, sayfaları dost bellersiniz. Sayfalar sizi dinler mi? Evet dinler. Onların dinlemesi ise okuyucular eliyle olur. Birileri sizi dinlemiş, anlattıklarınız ile ilgili olumlu ya da olumsuz yorumlar yapmıştı. Bu sizi mutlu eder, rahatlatır.

Birileriyle dertleşmek, ona dertlerinizi anlatmak hayatınızı sağlam bir şekilde idame ettirmede önemli bir rol oynar. Sıkıntılarınız arttığında rahatlamanın en iyi yolu iyi bir dost bulup onunla konuşmak ya da beyaz sayfaların müşfik kucağına sığınmaktır.

Siz siz olun, anlatmaktan ve dinlemekten asla vazgeçmeyin…

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version