Aşkın En Olmaz Hali

Aydın Gürz 61 Görüntüleme 1 Yorum
2 Dak. Okuma

Aşk yolunda kalifiye hayat işçisi gibiyim. Önüme konulan ekmekle doymaya çalışıyorum fakat her geçen gün açlığım daha da büyüyor.

Dinliyorsan…

Aslında bu bir beyinsel süreçti. Aşka itiraz etmeme neden olan bütün birikenler. Kendimi koşullandırmak suretiyle duygularıma set vuruyorum. Yüreğimde taşıdığım tüm anlamlara rağmen. Bir sitem başlıyor kime olduğunu bile bilmediğim.

Yüreğime haksızlık ediyorum. Benim için gereksinim olan her şeye istemiyorum diyorum. Farkındayım yüreğimi yeni yelkenlere açma zamanı çoktan geldi. Hayat tesadüfler toplamı diye mırıldanırken, biliyorum ki hayat aynanın yansıtmasıdır. Aşkı yaşamayı ve yaşlanmayı,gözlerimi aşkın gözlerine sürmeyi ne delice istiyorum. Fakat daha fazla denemek ve yanılmaktan korkuyorum. Zehir, zehrin panzehiri olmuyormuş kimi zaman. Yeniden doğmak istemiyorum.

Yaşamıyorum son zamanlarda sadece kendimi oynuyorum. Atan bir kalp yok, sadece beynimin hükmünde emirleri yerine getiren bir robot gibiyim. Ve dünyayı sığındığım dört duvardan, barınağım yalnızlığımdan yönetiyorum. Küçücük dünyamda en büyük benim. Fakat büyüklüğümü anlatacak kimsem yok.

Sesimi duyanlar oluyor, çığlıklarımı hissedenler. Kapılar yoklanıyor ‘tık tık‘ lar içinde. Ama duymak yok çünkü yoklar. Nafile yine kaçmak istiyorum. Yine o en karanlık, yine o en köhne odalardan birine saklanmak. Dizginlemek tüm hayatsal fonksiyonlarımı. Ve dinlemek ayyuka çıkmış ama hala serzeniş etmesine izin verdiğim beynimdeki uğultuları.

Saklanarak tüm bildiğim gerçeklerden kaçmak.

Dipsiz kör kuyularda bir mum ışığıyla uçarı düşlerimi gerçekleştirmek istiyorum. Acı hoşuma gidiyor. Vazgeçilmez mezesi oluyor mucizevi yalnızlığımın. Boğazımda ki kördüğüme bir düğüm atılmasını beklemek bile saçma geliyor. Düğümler dokuzuncu boğumunda boğazımın.Göz yaşlarım düştüğü yere ferahlık verirken, içimi yaktığının terimsel anlamını duyumsuyorum. Bedenimde solukların titrediğine yoldaşlık ediyorum.

Kaybettiklerimin hesabını yapamam listesi bir düzineyi geçerken. Aşk, sevda, umut, gülmek, ağlamak, paylaşmak, nefes aldığımın farkına varmak, hissetmek, yürümek, yeniden öğrenmek, acı çekmek, mutlu olmak, eksik yanlarını tamamlamak, tam olmak, bütünleşmek, kabullenmek…

Tadilat olması gereken o kadar birikim yaptım yıllardır. Ustalar gelip dayandı kapıma ben yine kaçtım. Kaybettiğim duyguları kazanmak yorucu olacak biliyorum. Yalnızlığımın sınırında yaşamaya devam ederken aşkı yasaklıyorum. İliklerimdeki yalnızlıkla benim için en uzak olan şey, aşkın en imkansız halidir.

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Aydın Gürz
Bağlantılar:
Şair & Yazar
1 Yorum
  • Yaşanmadan yazılamazdı..Kaleminize ve yüreğinize sağlık..tebrik ederim. Saygılarımla…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version