Başarı Seninle Başlar

Eşref Bolukçu 30 Görüntüleme Yorum ekle
6 Dak. Okuma

Sizce başarı sadece yetenekli insanların geldiği bir sonuç mudur? Dahası, başarılı insanlar şanslı mıdır?

Başarı, başarmış insanlara gümüş kaşıkla verilmemiştir.

Başarı, şansa ve hazır olarak verilenlere bağlı değildir. Başarıyı getiren, sebat ve tutarlılıktır. Şunu söylemek istiyorum; başarmak istiyorsanız, tutarlı ve ısrarlı bir şekilde devam edin. İstediğiniz sonucu almadığınızda vazgeçmeyin.

Başarma potansiyeli her insanda vardır. Olduğundan daha fazlasını yapma potansiyelimiz de var. Önemli olan, başarmayı seçmektir.

Başarılı olmak bir süreç gerektirir. Bu süreci doğru şekilde yönlendiren, başarılı olmayı edinmiş olur.

  • Önce kendinizle yüzleşin. Gerçekten başarılı olmaya istekli misiniz? Engeller karşınıza çıkınca vazgeçecek misiniz? Bu zorlu yolda sabırla ilerleyecek misiniz?
  • Başarı, harekete geçmeyi gerektirir. Kendi kendinizle gerçekten samimi bir şekilde yüzleştikten sonra düşündüğünüzü yapmak üzere harekete geçmeniz gerekir. Bu noktada, başarısızlık düşüncesi sizi etkileyebilir. Eğer bir an önce harekete geçmezseniz ya bilinçaltınız ya da dış etkenler sizi durduracaktır.
  • Sabırla çalışın. Harekete geçtiğiniz an önemli bir eşiği geçmiş olursunuz. Bu noktada sizi engelleyebilecek kişiler çevrenizde olabilir.
  • Hemen başarmalıyım düşüncesinde olmayın. Hele büyük sınava (Lise giriş sınavları, Üniversite giriş sınavları) hazırlanıyorsanız… Büyük sınavlar, uzun süreli birikim gerektirir.
  • Bir teori var; 10 bin saat teorisi. Bunu ilk okuduğumda bana abartılı geldi. Bu teoriyi ortaya atan Malcolm Gladwell, bir konuda uzmanlaşmak için en az 10 bin saat o konu üzerinde çalışılması gerektiğini söyler. Evet, belki sizin de başarmak için 10 bin saat çalışmanız gerekecektir. Zaten lise giriş sınavlarına ve üniversite giriş sınavlarına hazırlananlar aylarca ders çalışıp binlerce soru çözmüyor mu?
  • İstediğiniz olmayınca vazgeçmeyin. Engellerle karşılaştığınızda en başa dönerek veya kaldığınız yerden devam ederek amacınıza ulaşırsınız. Başarmak aslında göreceli bir kavramdır. Size göre başarı olan sonuç, bir başkasına göre olmayabilir. Bunun en temel kıstası amacınıza uygun sonuç alıp almadığınızdır.

Başarılı olmak istiyorsunuz, değil mi? Size bir ipucu vereyim; başarılı olmaya karar vererek ya da bunu seçerek işe başlamalısınız.

Endişe edenler endişe ederken, planlayıcılar planlarken ve muhasebeciler neden satın alamadığımızı hesaplarken, ben işi başlatmakla meşgul oluyorum.” diyor Walt Disney. Seversiniz ya da sevmezsiniz ama Disney’in çok başarılı bir kişi olduğunu, eminim kabul edersiniz. İşe başlama kararını vermenin değerini biliyordu ve çalışmaktan korkmuyordu.

Başarının öğrenilebileceğini bilmek önemlidir. Başarı ile hazır doğmadık ve başarının yalnızca birkaç seçilmiş insan için olmadığını biliyoruz.

İnsanlar, potansiyel başarılarının yalnızca küçük bir yüzdesini gerçekleştiriyorlar. Bunu muhtemelen siz de biliyorsunuz.

Başarıya giden yolda, sürekli olarak bizi motive eden ve bir etki yaratan işler yapmamız gerekir. Sürekli destek de gereklidir; çünkü, ileriye gitmemizi, büyümemizi ve daha önce canımız istemediği ya da yapmaktan rahatsızlık duyduğumuz için yapamadığımız şeyleri yapmamızı sağlayan budur.

Erteleme, tereddüt ya da korkunun, yaşamınızı iyileştirmenize engel olmasına ve sizi başarıdan alıkoymasına izin vermeyin.

İnsan, öğrenme ve başarma isteğiyle doğar. Yani başarmak insanın tabiatında vardır.
Başardıkça başarabileceğine inanır insan. Yani başarmayı öğrenir.

Başarmayı başarmak için ünlü ve başarmış kişilerin hayat hikâyelerini okuyunuz. Başarılı insanlar, tüm başarısızlıklara rağmen başarmaya devam ederler. Hayal etmişler, kendilerine inanmışlar, sebatla ve azimle baş koydukları yolda ilerlemişlerdir. Bu kararlılık ve sabır da onlara başarıyı getirmiştir.

Başarı, sadece yetenekli insanlara verilir.” düşüncesi yanlıştır. Başarmak istiyorsanız, tutarlı ve ısrarlı bir şekilde devam edin. İstediğiniz sonucu almadığınızda vazgeçmeyin.

Başarma potansiyeli her insanda vardır. Olduğundan daha fazlasını yapma potansiyelimiz de var… Önemli olan, başarmayı seçmektir.

Başarılı olmak bir süreç gerektirir. Bu süreci doğru şekilde yönlendiren, başarılı olmayı edinmiş olur.

Başarının öğrenilebileceğini bilmek önemlidir; başarı yüklü olarak doğmadık ve başarının yalnızca birkaç seçilmiş insan için olmadığını biliyoruz.

Başarısızlık da öğrenilir. Başarısızlar da başarılılar gibi bir şeylere inanırlar, fikirler üretirler, kararlar alırlar ve eyleme dönüştürürler bu kararlarını.

Size vermek istediğim mesaj net: Başarı öğrenilir. Başarısızlık da öğrenilir. Başarı seçimlerimizin sonucudur. Başarısızlık da seçimlerimizin sonucudur.

Öğrenilmiş çaresizlik, bir durumda sürekli olarak olumsuz tepki alma sonucu ortaya çıkan başarısızlığı kökten kabullenme durumudur. Birçok deneyim sonucu başarısızlığı kabullenmek ve bunu ilke edinmek…

Kaybetmeyi öğrenmek ve kabullenmek başarının önündeki en büyük engellerdendir.
Geçmiş başarısızlık deneyimlerinden dolayı sürekli olumsuz konuşan insanlardan uzak durun.

Kontrol edilmeyen öğrenilmiş çaresizlik, eninde sonunda kişinin tavrını ve davranışını kontrol altına alır.

Hatalar ve engeller bize engel olmasın; biz onlara engel olalım. Olumsuz iç sese kulaklarımızı kocaman tıkaçlarla tıkayalım.

Olumsuz iç konuşmaları içinizden tekrarlamayın. Bir şeyi ne kadar çok düşüncenizde tekrarlarsanız, beyniniz de o oranda onu gerçek olarak algılar.

Başaracağınızı düşünün. Başaracağınızı başkaları ile de konuşun.

Hata yapmak gayet normaldir. Normal olmayan, o hataların sizi durdurmasına izin vermenizdir.

Kötümserlik de iyimserlik de öğrenilmiştir. Kötümserlik ve iyimserlik öğretilmiştir. Kötümser olmak bırakılması gereken bir kişilik özelliğidir.

Kötümser insanlar, kötü olayların uzun bir süre devam edeceğine, yaptıkları her şeye zarar vereceğine ve kendi hataları olduğuna inanma eğilimleridir. İyimser bakış açısına sahip olan insanlar ise, yaşadıkları başarısızlığı tam tersi bir biçimde yorumlar.

Olumlu iyimserlik, olumsuzluklar ve başarısızlıklar karşısında başarıya götüren alternatifler geliştirmeyi bilmektir.

Eğer yenildiğini sanıyorsan yenilmişsindir.

Girişmeye cesaretin yoksa girişemezsin.

Başarmak ister ama başaramayacağını sanırsan hiç şüphen olmasın, başaramazsın! Harpte muharebeleri kazananlar, her zaman daha güçlüler veya daha hızlı koşanlar değildir. Er veya geç, başarmış bir kimse, başaracağına inanmış bir insandır.

Saygı ve sevgilerimle…

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Psikolojik Danışman / Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version