Bazı Kadınlar

Zübeyde Asya 43 Görüntüleme 4 Yorum
4 Dak. Okuma

Asalet sahibi kadınlar, her yaşta ve her durumda zarafetleriyle toplum içerisinde göze çarparlar. Onlar kendi değerlerini yükseltme, kendi değerlerine sahip çıkma noktasında; mücadelesini kararlılıkla sürdüren, bunun için yüreğini ortaya koyan, ayakları yere sağlam basan kadınlardır. Bu yüzden bu gururlu ve sağlam duruşları, onlara dışarıdan bakan tüm gözler tarafından önyargıyla incelenir ve kibirli oldukları düşünülür yani bir bakıma zannedilir. Onlar ise bunu bile bile yine de yapmacık davranışlardan uzak dururlar, kendilerinden taviz vermez sadece kendileri olmaya devam ederler.

“Dünya benim ülkem, insanlar benim kardeşlerim, iyilik yapmak da benim dinimdir.” Thomas Paine, bu sözleriyle ne güzel anlatmış insanlığın yükselmesi gereken değerleri… İşte asil olanların, özlerinde bulunan cevher budur. Asil kadın özünden güzellik katar hayata, düşünceleri karanlıkları aydınlatır, özünün güzelliği ile her işte harikalar meydana getirir.

Zaten zarafet kimi kadınlarca hayatlarının bazı dönemlerinde taklit edilse bile, yaşam koşullarının onlara sağladığı imkânlarla sadece kısa süreliğine maskeledikleri ruhları; aslında kendilerinde olmayan bir şeyin varmış gibi gösterilmesine müsaade etmez, katlanamaz ve böylece kendilerini toplum içerisinde veya ikili ilişkilerinde çabucak ele verirler. Onlar için öncesi de sonrası da yoktur, yani asalet hayatlarının sadece küçük bir alanında taklit olarak vardır, gerçekte varlığı yoktur. Çünkü zarafet ve asalet aslında bir kadının ruhuna sonradan değil, çok önceden zaten doğuştan zuhur etmiştir. İster on ikilerinde, ister on beşlerinde, ister yirmi, ister otuzlarında, ister kırklarında olsunlar fark etmez her yaşta ve hayatlarının ileriki yaşlarına kadar zarafet onların ruhlarından davranışlarına, oturup kalkmalarından, konuşmalarına kadar yansır. Asillikleri; hak ve hürriyetlerine sahip çıkmalarından, hatta herkes için adaleti savunmalarından, doğruluktan, doğrudan yana olmalarından, başka canlıların varlığına karşı gösterdikleri sevgilerinden, saygılarından birçok alanda ve durumlarda insanî değerlere sahip çıkmaya, yüceltmeye olan kararlılıklarındandır. Ve bu gerçekte özlerinde var olan ruhsal güzellikleri onlarda her daim içtenlikli zarif davranışlar, gözlerinden yayılan güçlü bir ışık olarak kendilerinde güven dolu bakışlar, ruhlarından yüzlerine yansıyan bir zarafet ve hâlde mâna olarak kaimdir. Hangi ortamlarda veya şartlarda dünyaya gelirse gelsinler, nasıl bir aileye sahip olursa olsunlar, bedenleri nasıl bir kılık kıyafet içerisinde olursa olsunlar ya da eğitimleri ne derecede olursa olsun, içlerindeki güzelliği hâl ve davranışlarında sergilemeye muktedirlerdir.

“Bir insanın yaşayıp yaşamadığını, atan nabzından değil; onurlu duruşundan anlarsınız.” (Ernesto Che)

Bu kadınlar karşılaştıkları hiçbir zorlukta hasar almazlar diyemeyiz fakat bir takım olaylardan, durumlardan incinmiş olsalar dahi gururlarına sahip çıkacak, her zorluğun altından kalkacak, güçlü bir şekilde kendini silkeleyip yoluna dosdoğru ve dimdik devam edebilecek iradeye sahiptirler. Ve siz erkekler, yüreğini kendi değerleri için ortaya koymuş bu kadınları görüntünüzle, falanca son model aracınızla, filanca şirketlerinizle, holdinglerinizle, mal varlığınızla bulunduğunuz yüksek mevkiinizle, değişik yapay hâl ve davranışlarınızla, yaptığınız jest veya söylediğiniz hiçbir süslü sözle etkileyemezsiniz. Verdiğiniz hediyeler sizin için de anlamlı olmalı ki, söylediğiniz güzel sözler önce sizde anlam bulmalı ki onlar tarafından da gerçekten bir şeyler yaşanmaya lâyık görülsün. Yaptığınız romantik jestlerin duygusu sizde yoksa onları etkileyemezsiniz. Bu tip kadınlar samimiyetten, doğruluktan, dürüstlükten, diğer insanlara veya canlılara sergilediğiniz iyi davranışlarınızdan, babacan tavırlarınızdan etkilenirler. Bir sanata bakışınız ne ölçüde ise, güzel bir şiire biçtiğiniz kıymet ne ise sizden o kadar hoşlanırlar. Siz kararlarınızda, düşüncelerinizde, duygularınızda ne kadar netseniz ve ne istediğinizi biliyorsanız, kadının hayatında da varlığınız o kadar net olacaktır. Samimiyet ve içtenlik barındırmayan ilişkiler kendinize güvenmediğiniz için gitmekten korktuğunuz asıl istikametin üzerinde oyalanıp, vakit geçirdiğiniz gerçekte bulunmamanız gereken duraklardır.

“Ömür kısa vakit az.”

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
4 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version