Beyin Dalgaları

Nazik Ömer 85 Görüntüleme Yorum ekle
4 Dak. Okuma

“Alfa, Beta, Delta, Teta” denilince çok yabancı kavramlar gibi gelse de bunlar bizi etkileyen, beynimizde yer alan beyin dalgalarıdır. Uykudayken aktif olan Delta ve Teta beyin dalgalarını bir kenara bırakıp Alfa ve Beta üzerine konuşalım. Alfa beyin dalgası; genellikle insanın rahat olduğu, zihnini yormadığı, kendini güvende hissettiği zamanlarda görülürken Beta beyin dalgası; stresli zamanlarda genellikle dikkatimizi toplayamadığımız, tetikte beklediğimiz, sorun çözmeye hazır olduğumuz zamanlarda görülür. Biz, insan olarak aslında hep Alfa beyin dalgasında olabilmek için çabalarız tıpkı Stoacıların “İnsanın tek amacı mutluluğa ulaşmaktır.” yaklaşımında olduğu gibi. Örneğin; çalışırken öğle arasını bekleriz harika şeyler yaptığımızdan değil, Alfayı yakalamak için sonra bir kahve molasını ve mesai bitişini.

Genlerimize kadar işlemiş bir Beta beyin dalgası mevcut neredeyse hepimizde. Çünkü bizler savaşçı özelliklere sahip bir toplumun torunları olarak hep tetikte yani hep Betadayız. Eee olalım ne var ki Beta beyin dalgasında diyebilirsiniz. Ama maalesef ki bir tehlike durumu yok iken Beta beyin dalgasında olmak insanı yavaş yavaş öldüren bir zehir gibidir. Eğer bir problem varsa Beta kurtarıcıdır, sorun çözendir, olması gerekendir. Ama problem yokken Betada olmak insani tarumar eder. Betada olmak da zor değil, en ufak bir stres yapmak hatta bugün ne giysem diye dert etmek bile Beta beyin dalgasının ortaya çıkması için yeterlidir. Eee peki o zaman insanlar Alfaya geçiş yapsınlar derseniz, evet geçsinler tabi, zor bir şey değil ki. Fakat günümüzün kolaycı insanları her şeyde olduğu gibi bunda da kolay ve kısa süreli çözümü tercih ederek Alfa beyin dalgasına ulaşmak için başka başka çözüm ararlar. Aslında sakin kaldığın, güvende hissettiğin her an Alfada olmana rağmen günümüz insanı sakin de kalamaz öylece. Görünürde sakindir ama kafası hep yarım kalmış işlerde, gelecekte, geçmişte ya da hesap kitaptadır. Yani Beta beyin dalgası aktif haldedir. Alfayı yakalamak için her zaman yaptığı gibi bir sigara yakar ve rahatlar, Alfa beyin dalgası ortaya çıkar, tabi etkisi sigara sönene kadar. Alfa beyin dalgasını yakalamak için yoga, spor, ibadet, meditasyon gibi alternatifler de vardır. Ama insan işte, bir zarar vereni yok etmek için diğer bir zarar vereni tercih eder.

Bütün bir yılı iş ve koşturmayla geçiren birinin yıl boyunca 1 haftalık o yaz tatilini beklemesi de Alfa arayışıdır. Çünkü o kısa tatilde her iş bırakılır, insan Alfada olmanın tadını çıkarır. Sürekli Beta beyin dalgası görülen kişi o kadar tetiktedir ki, vücudunda bir aksilik varsa ortaya çıkmak için fırsat bulamaz. Hastalık ortaya çıkmak isterse Beta; sen bekle çünkü şu an senden çok daha önemli bir iş var çözülmeyi bekleyen, der. İşte bu yüzdendir ki insanlar tam rahatladı, emekli oldu, huzura erdi dediğimiz anda vücutta bastırılan, bekletilen ne varsa gün yüzüne çıkar.

İşte tam da bu sebepten insan çoğu zaman Alfada olmalı gerektiğinde ise Betada. Maalesef ki günümüzde çoğu insan için bu durum tam tersi seyreder. Stoisizm, buna çare olarak “Bizi etkileyen olayları kontrol edemesek de olaylara yaklaşımımız üzerinde kontrolümüz vardır.” der. Akışta kalabildiğinde olanı olduğu gibi kabullenebildiğinde Alfadadır. Teslimiyet, kurtarıcı olur bu noktada. Kontrol edebileceklerine odaklandığında insanoğlu, kabullenip dinlediğinde kendini,  hayatla birlikte akabildiğinde, tetikte olma halinden vazgeçtiğinde Alfadadır, huzurdadır.

Stoacılara göre akışı kabul ettiğimizde, direnç kırılır, zor olan bile kolaylaşır. Evham, telaşlı olma hali eritip yok ederken akışta kalıp teslimiyet duygusu içinde olmak ise tazeler insanı.

O halde, hep akışta, hep Alfada, gerektiğinde ise Betada.

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Nazik Ömer
Bağlantılar:
Öğretmen
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version