Çocuklara Hayır Diyebilmek: Sınırlar, Sevgi ve Sorumluluk Arasındaki Denge

43 Görüntüleme
5 Dak. Okuma

Ebeveynlik, sevgiyle şekillenen fakat sınırlarla dengelenmesi gereken uzun bir yolculuk. Bu yolculukta en çok zorlanılan noktalardan biri, çocuklara “hayır” diyebilmek. Birçok anne-baba, çocuklarının üzülmesini istemediği ya da onları sevgiyle büyütmek adına “hayır” kelimesinden uzak durmayı tercih eder. Oysa hayır demek, çocuğa sınırlar koymak, sorumluluk bilinci kazandırmak ve uzun vadede sağlıklı bir birey olmasına katkı sağlamak anlamına gelir. Bu makalede, çocuklara “hayır” diyebilmenin neden önemli olduğu, bunun nasıl yapılması gerektiği ve uzun vadeli etkileri üzerinde duracağım.

Hayır Demek Neden Zordur?

Ebeveynlerin “hayır” deme konusunda zorlanmasının birçok nedeni var. Özellikle modern ebeveynlik anlayışı, çocuk odaklı bir yaklaşımla şekillendiğinden, çocuğun her isteğini yerine getirmek “iyi ebeveynlik” olarak görülmeye başlanmıştır. Bu yaklaşım, çocuğun sınır tanımayan bir yapıya sahip olmasına neden olabilir (Grolnick & Pomerantz, 2009).

Bazı anne-babalar ise kendi çocukluklarında yeterince sevgi ya da ilgi görmedikleri için kendi çocuklarına “hayır” demekten kaçınırlar. Bu durum, sevgiyle sınır arasında bir çelişki olduğu düşüncesine dayanır. Aslında gerçek sevgi, çocuğun uzun vadeli gelişimini gözeten bir anlayışla hareket etmeyi gerektirir.

Psikolog Erik Erikson’un psiko-sosyal gelişim kuramına göre, çocukluk döneminde güven, özerklik ve girişimcilik duygularının gelişebilmesi için belirli sınırlar içinde hareket etmeleri gerekir (Erikson, 1950). Bu sınırlar çocukların kendilerini güvende hissetmesini sağlar. Sürekli olarak evet denilen bir ortamda çocuk, neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt etmekte zorlanır.

Psikiyatrist Dr. Ross Greene de çocuklara sınır koymanın, onları kontrol etmekten ziyade, rehberlik etmek anlamına geldiğini vurgular. Ona göre, “Çocuklara hayır demek, onları durdurmak değil; düşünmelerine alan açmaktır” (Greene, 2014, s. 72).

Bir eğitimci olarak “Hayır” demek bir eğitim biçimi. Çocuğa hayır demek, onun bireysel sorumluluk ve sabır becerilerini geliştirmesi için bir fırsat. Çocuklar her istediklerini anında elde ettiklerinde, beklemeyi ve mücadele etmeyi öğrenemez. Beklemek ve engellenmişlik duygusunu tanımak, onların yaşam boyu karşılaşacakları zorluklarla başa çıkmalarını kolaylaştırır (Mischel, 2014).

Hayır demek, çocuğun toplum kurallarını öğrenmesi açısından da çok önemli. Toplumsal yaşam, bireylerin sınırlarını bilmesi ve başkalarının haklarına saygı göstermesiyle sürdürülebilir. Ebeveynin evde hayır diyerek koyduğu sınırlar, çocuğun dış dünyaya daha sağlıklı bir şekilde uyum sağlamasını mümkün kılar.

“Hayır” derken nelere mi dikkat etmeliyiz. Hadi gelin sıralayalım.

  1. Tutarlılık Olmak
    Çocuğa bir gün “hayır” deyip ertesi gün aynı şeye “evet” denildiğinde, çocuk ebeveynin kararlarında bir belirsizlik olduğunu hisseder. Bu da sınırların anlamsızlaşmasına neden olur.
  2. Açıklama Yapmak
    Sadece “hayır” demek yerine, neden hayır denildiğini anlatmak, çocuğun mantık yürütme becerisini geliştirir. Örneğin, “Şeker yiyemezsin” yerine, “Şu an şeker yersen, akşam yemeğini yiyemezsin ve bu sağlığına zarar verir” demek daha yapıcı.
  3. Empati Göstermek
    Çocuğun duygularını anlamak ve bunu ifade etmek, hayır denilen bir durumda bile bağın güçlenmesini sağlar. “Bu oyuncağı çok istiyorsun, seni anlıyorum ama bugün alamayız” gibi cümleler hem sınırı koyar hem de duyguyu tanır.

Yukarıdakileri uygulamaya geçirdikten sonra çocuklarımızda gelişmesi beklediğimiz becerilere de örnek vermek istiyorum.

  1. Kendini Düzenleme Becerisi: Araştırmalar, erken yaşta sınır koyulan çocukların, kendilerini daha iyi kontrol edebildiklerini göstermekte (Duckworth & Seligman, 2005).
  2. Empati ve Sosyal Uyum: Başkalarının haklarına saygı göstermeyi öğrenen çocuklar, sosyal ilişkilerde daha başarılı olur.
  3. Sorumluluk Bilinci: Her isteği karşılanmayan çocuklar, isteklerine ulaşmak için çaba harcamayı öğrenir. Bu da onları daha sorumluluk sahibi bireyler yapar.

Çocuklara “hayır” demek, onları engellemek ya da sevgiden mahrum bırakmak anlamına gelmez. Aksine, onların gelişimini desteklemek, duygusal dayanıklılık kazandırmak ve toplumsal yaşam için hazır hale getirmek anlamına gelir. Ebeveynlerin hayır demekten korkmaması, çocukların hayat yolculuğunda daha güçlü adımlar atmasına zemin hazırlar. Unutulmamalıdır ki, hayır demek bir sınır koymaktır; sınırlar ise güvenin, gelişimin ve gerçek sevginin temelidir.

“Ebeveynlik bazen ‘hayır’ demeyi bilmektir… Çünkü hayat da her zaman ‘evet’ demez!”


Kaynakça

  • Duckworth, A. L., & Seligman, M. E. P. (2005). Self-Discipline Outdoes IQ in Predicting Academic Performance of Adolescents. Psychological Science, 16(12), 939–944.
  • Erikson, E. H. (1950). Childhood and Society. New York: W. W. Norton & Company.
  • Greene, R. W. (2014). The Explosive Child: A New Approach for Understanding and Parenting Easily Frustrated, Chronically Inflexible Children. HarperCollins.
  • Grolnick, W. S., & Pomerantz, E. M. (2009). Issues and challenges in studying parental control: Toward a new conceptualization. Child Development Perspectives, 3(3), 165–170.
  • Mischel, W. (2014). The Marshmallow Test: Understanding Self-control and How To Master It. Little, Brown and Company.
Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Öğretmen & Yazar
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version