Diş Etim Neden Kanıyor

Neşe Usta 33 Görüntüleme Yorum ekle
3 Dak. Okuma

Hepimiz arada sırada dişlerimizi fırçalarken kanadığını görmüşüzdür. Sağlıklı diş ve dişetlerimiz varsa paniğe kapılmayız. Çünkü biliriz ki son günlerde fırçalamayı aksatmışızdır, biraz özen gösterirsek kanama duracaktır.

Ancak bazı durumlarda bu kanama durmaz ve olay biraz daha ilerler. Bazen çok iyi fırçalasak bile ulaşılamayan bölgelerde, genelde arka yirmi yaş dişleri etrafında, kron köprü gibi protez kenarlarında, kron dişeti uyumsuzluklarında diş plağı dediğimiz bakteri ve yiyecek artıklarından oluşmuş yapıyı ortamdan uzaklaştıramayız. İşte ortamdan uzaklaştırılamayan bakteri plağı, dişeti iltihabının asıl sebebidir.

Sanılanın aksine toplumda görülme sıklığı çürükten daha fazla olan gingivitis yani, diş eti iltihabı bu başlangıç evresinde oldukça masumdur ve kolay tedavi edilir. Düzenli fırçalamaya geçmek, ağız gargarası ve diş ipi kullanmak ilk başlangıç seviyesinde dişetlerini toparlayabilir, kanamayı durdurabilir ve diş hekimine ziyareti önleyebilir. :))

Diş plağı ortamdan uzaklaştırılmazsa dişe daha sıkı tutunur hatta dişle dişeti arasına girer ve orada cep dediğimiz boşluklar oluşturur. Artık dişetleri hafif şişmiş ve kırmızıdır. Dokunmayla yada sert yiyecekler yerken kanayabilir. Ağız kokusu oluşabilir. Bazen ağrıda oluşabilir. Zamanla diş plakları sertleşir ve diş taşını oluşturur. Diş taşları diş eti cebine yerleşir. Sigara kullanımına ve beslenmeye bağlı diş taşlarının rengi sarımsı renkten kahverengiye dönüşebilir. Hatta dişlerin rengi de değişebilir. Dişlerin üzerinde kaygan bir yapı oluşmuştur. Belirli bir zaman aldığından özellikle hasta ,alt çene ön dişlerin iç yüzeyindeki diş taşlarını diliyle hissetmez, temizlikten sonra o bölgedeki boşluğu hisseder. Diş taşları her iki çenede tüm bölgelerde görülebilir. Ancak alt çene ön bölge iç yüzeyi yada üst çene ilk büyük azıların hizasında yanak tarafında tükürük bezlerinin ağıza açıldığı bölgelerde daha sık görülmektedir.

Ceplerde oluşan ve temizlenmeyen diş taşları zamanla, periodontal ligament dediğimiz dişi kemiğe tutturan yapıları etkiler ve gingivisten periodontitise geçiş süreci başlar. Periodontitiste artık iltihap basit bir dişeti iltihabından çıkmış, dişi ağızda tutan çene kemiğine geçmiştir. Dişte hafif sallanmalar başlamıştır. Hasta sallanan dişini kulanamaz. Tedavi edilmezse diş ne yazık ki çürüksüz kaybedilecektir. Çok ileri vakalarda çekim kaçınılmaz olabilir. Çünkü diş kemik desteğini kaybetmiştir. Ağızda çekilmiş diş eti, açığa çıkmış kök yüzeyi görülebilir.

Diş taşı temizliği halk arasında,

  • “Dişlerimi temizlettim dişlerimin arası açıldı.”
  • “Artık soğuk su içemez oldum.”
  • “Sakın yaptırmayın, her sene yaptırmak gerekir.”

gibi şehir efsanelerine yol açsa da gingivitisin, tek tedavisidir. Hatta bazı durumlarda sadece taş temizliği yetmez, küretajla enfekte dişetinin ortamdan uzaklaştırılması gerekebilir. Diş taşı temizliği, artık fırçayla temizlense de çıkmayan diş plağı ve diş taşını temizler. Dişe zarar vermez. Diş ve dişetlerini sağlığına kavuşturur. Gerekmedikçe düzenli yapılmasına gerek yoktur. Ancak senede bir ağız diş muayenesi olmak, başlangıç seviyesindeki çürük ve hastalıkların erken teşhisi ve tedavisi için gereklidir. Periodontitis tedavisi biraz daha kapsamlı ve uzundur. Antibiyotik kullanımı gerekebilir. Çekilmiş dişetleri ne yazık ki eski haline ve yerine dönmez. Gerekirse cerrahi müdahale yapılır.

Diş taşlarının önüne düzenli diş fırçalamayla geçebiliriz. Unutmayalım! Sağlıklı ağız ve diş sağlığı bizim elimizde…

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Neşe Usta
Bağlantılar:
Diş Hekimi
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version