Eşrefi Mahlukat

Gökçe Ateş 38 Görüntüleme Yorum ekle
3 Dak. Okuma

Nasreddin Hoca’nın bir fıkrası var ya hani; ‘‘Ye Kürküm Ye’’ İşte bu gülmelik bir fıkradan daha fazlasıdır. Nasıldı fıkra? Bir hatırlayalım.

Akşehir’in beyleri Hoca’yı yemeğe davet etmişler. Hoca nereden bilsin; davete günlük kıyafetiyle katılmış. Katılmış ama ne hoş geldin, ne safa getirdin diyen var. Herkes allı pullu kıyafetlilere el pençe duruyormuş. Hoca, bir koşu evine giderek sandıktaki işlemeli kürkünü giyip yemeğe geri dönmüş. Az evvel hoş geldin bile demeyenler önünde yerlere kadar eğilmişler. Hoca’yı yere göğe sığdıramayıp başköşeye oturtmuşlar. Kuzunun en hasını önüne koymuşlar. Herkes Hoca’nın yemeğe başlamasını bekliyormuş. Hoca bir taraftan kürkünün kolunu sofrada sallamaya bir taraftan da ‘‘Ye kürküm ye, ye kürküm ye!’’ demeye başlamış.

– İlahi Hoca demişler. Kürkün yemek yediğini kim görmüş?

Hoca taşı gediğine koymakta gecikmemiş.

– Kürksüz adamdan sayılmadık… İtibarı o gördü, yemeği de o yesin.

İşte Nasreddin Hoca’nın fıkrasında olduğu gibi kılık kıyafetin, görünüşün nasıl önemli olduğunun önemi her zaman varmış. Bizler farkında olmasak da eski zamanlardan beri görünüşe önem veren insanlar var. Görünüş önemli mi? Tabi önemli. Derli toplu, temiz görünmek karşıdaki insana bizi ciddi ve saygın gösterir. Ancak bunu yanlış anlayanlar var.

Önemli olan işin gereğini yerine getirmek olduğunu, çalışmanın, emeğin her şeyden üstün olduğunu düşünerek yaşayan insan bilir. Ama bu zamanda bu düşüncede olan ne kadar kişi vardır ki ? Onlar için önemli olan çok bilgili olman, en iyi okulları bitirmen veya çok çalışkan, sorumluluğunu bilen biri olman önemli değil. Karşındaki insan için sadece mağaza vitrini gibi ışıl ışıl yanmandır.

Herkes görünene odaklanmış. Görünenin arkasında ne cevherler var bir bilseler. Sırf şık giyinmediği için görmezden geldiğin o hanımefendi veya beyefendi aslında senin onu fark etmeni ve ona bir fırsat vermeni bekliyordur. Ama sen bırak ona fırsat vermeyi gördüğünde selam bile vermek istemiyorsun ya da onu görmüyorsun bile… Sonra ne oluyor? Ya o insan senin vesilenle daha da kabuğuna çekilip kendine olan güvenini, inancını daha da kaybediyor. Ya da senin ona uyguladığın mobbinge inat kendini daha da geliştiriyor. Selam vermediğin insan seni nerede görürse selam vermeye seni konuşturmaya başlıyor. Sende bir şaşırıp kalıyorsun. Şaşır ve kendine gel!

Yaratılmışların en şereflisi olan insan!

Bu şerefe ne kadar layıksın, hiç düşündün mü ? Kimse mükemmel değil, olmak zorunda da değil ama insan olmaya çalışmak zor değil. İyi bir insan olmaya niyetlensen aslında yapabilirsin. Merhametli olmaya, düşünerek yaşamaya, kendini arada sorgulayarak yaşamaya gayret etsen yeterli aslında…

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version