Gerçeklerimiz

Davut Bingöl 29 Görüntüleme Yorum ekle
3 Dak. Okuma

Bizler kendi gerçeklerimiz için, güzel yarınlar için güzel bir gelecek için önce gerçeklerimizi görmemiz gerekir.

Şimdi gelin kendimizi için güzel yarınlar hazırlayalım…

Öncelikle gerçeklerimizi, yani kendi ruhumuzu tanımamız gerekir. Bunun için geçmişte aldığımız zararlardan ders çıkarıp ruhumuza umut tohumları ekmeliyiz. Bu şekilde başlarsak eğer kendimiz için çok güzel yarınlar hazırlayabiliriz.

Yarınlarımız için önce motive olmamız gerekir. Güzel düşünceler, güzel fikirler, güzel yazılar ve güzel hayallerimiz olması lazım. Bu motivasyon için gerek yürümek, gerek düşünmek gerekirse sessiz bir odada ruhumuza yönelmeliyiz.

Bu yönelme doğru orantılı ve kararlı olmalı, yoksa bize zararı olabilir. Örneğin; Susmak güzeldir fazlası ise zarar, konuşmakta aynı şekilde fazlası zarardır. Onun için gerekli bilgileri gerekli ortamlarda gerektiği kadar konuşmak en doğrusu olur.

Ruhun asıl ihtiyaç duyduğu huzur kişinin elindedir. Bunu başarmak ya da başaramamak kişinin özgüvenine bağlı bir durumdur.

Özgüven kazanmak kolay olup ama güçlenmesi için güzel eserlerden yararlanmak gerekir.

Bu eserler dünya klasikleri, uzay, bilim sanat gibi köklü eser ve sanat dallarından oluşmalıdır. Yani biz insanoğlu olarak keşfetmek, aramak, öğrenmek için daha çok çaba sarf etmemiz gerekir.

Güzel çabalar güzel sonuçlar doğuracağı için, güzel fikirlerde en güzel geleceklere ulaşmamıza öncülük etmeli. Bizler bu doğrultuda en ufak bir engel görünce o çabadan vazgeçip o geleceğe sırt dönüyoruz. Ama biliyoruz ki biraz çaba göstersek sonucu çok güzel olacak çok mutlu olacağız.

Hayallerinizden vazgeçmeyin asla. Unutmayalım ki gerçekleşmemiş hayal yoktur çaba azdır.

Unutmayın ki bir bardak Su içerken bile bir çaba sarf etmek gerekir ya da uyurken, konuşurken bu eylemler hayatımızda en az çabayla yaptıklarımızdır.

Bundan dolayı çaba ve irademizi doğru zamanda kullanmalıyız. En güzel işler doğru zaman da ve doğru mekanda meydana gelir. Bunu yapmak bir nevi bizim elimizdedir. Bizler elimizde olanların kıymetini bilirsek eğer yapamayacağımız iş kalmaz.

Gidişatımız güzel olursa evrendi pozitif enerjiyi de alarak daha da başarılı oluruz.

Kendi hayatımdan bir biyografi sunmak isterim…

Bu hayata 8 yaşında çalışarak başladım. Hayat çocuk olduğum için basit ve rüya gibiydi ta ki yırtık ayakkabımdan içeri su girene dek. Ve o günden sonra daha çok çalışıp daha çok çabaladım. Evet alamadım bir oyuncak ya da bir fazladan elbise. Olmadı giyecek ikinci bir elbisem ve bu bana daha çok güç verdi ve daha çok savaşmamı gerektirdi.

Ben bu savaş sonucunda hep kazanan oldum çünkü kaybetmek korkakların işidir ben cesur ve korkusuzdum. Okul, iş derken yaşım ilerledikçe daha güzel yönlerde ilerledim geliştirdim kendimi.

Çok düştüm elbet, çok sorunlar yaşadım ama bu benim o savaşı kazanmama engel değildi. Gücüme güç katarak daha ileriye en güzeline Ulaşmak için tüm varım ve yoğumla çalıştım çabaladım. Ve nihayetinde şuan hem meslek sahibiyim ve bir sanatçıyım.

Çünkü hiç bir savaş kaybedilmeden kazanılamaz.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version