Hayaller Öteye Kaldı

24 Görüntüleme
2 Dak. Okuma

Zamanın usulca akıp gittiği o sessiz gecelerde ne çok düşündüm geçmişi… Bir zamanlar içimde yankılanan coşkulu hayalleri, umutla süslediğim o saf yılları, çocuk kalbimle kurduğum o masum dünyayı… Şimdi hepsi, gözlerimin önünde silik bir hatıra gibi duruyor. Dokunmak istesem yok oluyor, sarılmak istesem uzaklaşıyor. Meğer ne çok şey bırakmışım geride, fark etmeden.

Bir zamanlar “büyüyünce” her şeyin daha güzel olacağına inanırdık. Sahi, ne çok güvendik yarınlara… Bir oyuncak mağazasının vitrininde kalmış gözlerimiz gibi, bir gülüşün peşine takılmıştık. Oysa büyümek demek, birer birer o vitrinlerden vazgeçmekmiş. Umutla beklenen yarınlar, çoğu zaman “bugün”e borçla gelirmiş.

Kimi hayalim kalabalıklarda kayboldu, kimi bir vedanın ardından sessizce toprağa karıştı. Bazılarını ben unuttum, bazıları beni… Ama en acı olanı, hâlâ içimde taze duran hayallerin zamanla “keşke”lere dönüşmesi oldu. İnsan en çok da gerçekleşmeyen düşlerine gözyaşı dökermiş. Çünkü hayaller, bir kalbin kendiyle kurduğu en güzel masalmış.

Şimdi dönüp baktığımda bazı hayallerin neden yarım kaldığını anlıyorum. Çünkü biz o zamanlar yalnızca istemeyi biliyorduk, beklemeyi değil. Yüreğimiz sabırsızdı, gözlerimiz uzaklara kördü. Oysa bazı hayaller, zamanı gelmeden açmayan çiçekler gibidir. Erken dokunursan solar, geç kalırsan da dalında kurur.

Bazen düşünüyorum da, belki de hayallerimizin gerçekleşmemesi bir kayıp değil. Çünkü bazı hayaller yaşanmadığında değil, yaşandığında ölürmüş. Beklentilerle kirlenir, gerçeğin sert yüzüne çarpar. Ve o zaman anlarız: Hayalin en güzel hâli, içimizde sakladığımız hâlidir.

Şimdi içimde bir yangın yok belki, ama külleri konuşuyor. Sustuklarım, vazgeçtiklerim ve hep içimde kalanlar… Hepsi birer yıldız gibi uzak ama oradalar. Ve ben her gece onlara bakarak yaşıyorum.

Artık biliyorum; her hayal gerçekleşmek zorunda değil. Bazıları sadece insanı ayakta tutmak için var. Belki de bu yüzden vazgeçmedim hayal kurmaktan… Ama içimde bir sızı var: O en kıymetli hayaller, hep öteye kaldı.

Oraya…
Dokunamayacağımız bir yarına,
Geri dönemeyeceğimiz bir geçmişe,
Ya da hiç var olmayan bir “biz”e.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version