Hayat Benim! Hayat Benim

Şale Köse 31 Görüntüleme Yorum ekle
3 Dak. Okuma

Kadının ilk ismi hayattır! Kadını dünyaya bir kadın getirir. Bir kadından doğma bir kadın olarak gözlerini açar hayata! İçinde bir kadını büyütürken ona verdiği hayatı, o da başka bir hayata devredebilmek üzere teslim alır bir kadından… Önce evlat olmayı öğrenir, sonra hayatın öğrencisi olmayı… Bir damla su ile sulanır bereketli toprağı; anne olmayı öğrenir. Ve sonunda, aslında en zoru olan kadın olmayı öğrenir. Sıralamadaki bu yanlışlık; atmayı düşündüğü her adımda çıkmaz bir yol olup çıkar karşısına ve kendisini sorgulamasına sebep olur. Ne acı! Hâlbuki kadına ilk olarak öğretilmesi gereken, kadın olmanın ona verdiği güç olmalıdır. Aklının ve zekasının en derin mahzenleri gösterilmelidir zarifçe ona ve kadın olmanın haklı gururuyla adımını atmalıdır hayata. Ölçütü; zekası ve hoşgörüsü olmalıdır. Öngörüsünün duruluğu ile taçlandırılmalıdır ve bir aferin ile geçiştirilmemelidir başarıları… Öğrendikleri hoyratça savrulmamalıdır etrafa, sanki hiç gereği olmayan eşyalar gibi.

Ayaklarının üzerinde, bir erkeğin omzundan güç alarak durmasını isterler. Hâlbuki kadın gücünü; aklından ve öğrendiklerinden alır. Kendine ait hayatını, kendi elleriyle inşa etmenin kıymetini bilir ama diğerleri ‘ne gerek var’lara sığınmasını isterler. Şiddetle karşı çıkışı, kadınlığının narin yapısına aykırı adledilir. İş arkadaşlarının sırf kadın diye ona verdikleri önceliklere, sadece insan olduğu için karşı çıkar Onlar bir çalıştıysa, o beş çalışır. Onlar izin kullanır; o ise tek bir gün bile hastalanamaz. İş hayatında kadın olmak; doğurgan bir birey olduğu için tercih edilmeme sebebindir. İşi olup da izin isterse eğer, alacağı cevap ‘ne o, çok mu işin var?’dır. Çocuğu hastalanmışsa eğer, ‘çalışma otur o zaman, çocuğuna bak!’tır. Ola ki birkaç dakika erken çıkması gerekirse, ‘kocanı mı özledin?’dir. Hep kadınlığından vururlar kadını ama kadın ölmemek için direnir. Stajyer olur, çalışan olur, müdür olur, patron olur ama; olmaması gereken tek şey KADIN’dır. Oysaki kadın, donanımlı bir hayat birikimine sahiptir. Erkeklerin dünyasında KADIN OLMAK, yaşamın en zorlu mücadelesidir. Sürekli kendini ispat etme çabası; bir erkeğin, ağzına çirkin bir şekilde aldığı cinselliğinle örselenir. Ne kadar başarılı olursa olsun, ne kadar çok çalışırsa çalışsın; uzanabileceğin mesafe, bir erkeğin müsaade edeceği kadardır.

Kadının diğer bir ismi de emektir. Ailesine emek verir, arkadaşlarına emek verir, eşine emek verir, çocuklarına emek verir, işine emek verir. Kendinden o kadar fazla emek verir ki, kendine vereceği emeği kalmaz ama yine de devam eder emeğini dağıtmaya… Kadın emeğinin kıymetini bilir ve ona sarılır. Asla vazgeçmez ondan! Her emeğinin, yüzlerce gözyaşının emaneti olduğunu unutmaz.

Kadın bilir, görür, duyar, anlar, düşünür, hisseder; ancak karar anı geldiğinde artık kadın değildir. O bir annedir, bir eştir, bir evlattır, bir dosttur… Ama asla kadın değildir. Kadın olmasına ve kadın gibi düşünmesine önce kendisi izin vermez. Atar kadınlığını ve insanlığını bir kenara; yola kimliği olmadan devam eder. Bir kadını hiç etmek için, kimliksiz bırakmak yeterlidir. Hiç olan bir kadın da maalesef, hiç yaşamamış gibi yok olur gider. Kadını hiç etmek; yeryüzünün en büyük felaketidir.

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Şale Köse
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version