Kalabalığım Yüreğime

Elvan Keskin 43 Görüntüleme 13 Yorum
2 Dak. Okuma

Mutlaka varmak isteyip de varamadığımız yollarla dolu dünya. Bu yolun varacağı yer belli, yolcusu belli, fakat ne yolda karşına çıkacak taş ne de çiçek belli. Yolum güzelleşsin istiyorum, yoluma çıkan taşları temizleyip bıraktıkları izleri kendime armağan olarak bırakmak istiyorum. O izler bana armağandır. Çünkü mükemmel hayat insanı olgunlaştırmaz, güçlendirmez.

Karşına çıkan küçük mutluluklara göremeyecek kadar körleşirsin. Bir mum ışığının verdiği huzuru yoklukta tattım ben. Bir mum ışığının aileme kattığı güzelliği yüzlerine vuran anlık gülümsemede gördüm.

Ayağıma takılan taşları yolumdan çekmekte zorlanıyorum. Ya hafif taşları gözümde büyütüp dokunmuyorum ya da bu taşlar benim kaldıramayacağım kadar ağır gelmiş ruhuma. Çünkü kelime cambazlığı üzerine kurulu bir hayattır dünya. Kırmama çabası uğruna kendini yok kelimesine hapsetmek. Sığınmak mı oluyor canını yakmayan, seni unutmayan sayfa yaprakların arkasına saklanmak. Sana, seni sevdiren cümleler aramak her defasında. Bencillik yapabileceğim ve bunu senin yüzüne vurmayacak tek gerçek dostlarıma koşuyorum; kitaplarıma! Onlarla güçlendirmeliyim ruhumu, çirkin taşlara asla yenik düşmemeliyim ama izleri kaybolmasın, kaybolmasın ki benliğimi geçmişimi bütün hissettirdikleriyle iyi hatırlayayım. Bunun değerini fark etmek lükstür. Bu lükslük şımartmaz, bencilleştirmez. Bu lükslüğün farkında oldukça zenginleşirsin, sevginin kıymetini içine sindirirsin.

Derkenar;

Velhasıl senin de hassas yerini bulanlar olacak. Denizi bir bardağa sığdırmak kadar imkansızı isteyecekler senden. Sana kurulmuş, içine girdikçe zevk aldığını sandığın ama içten içe seni yoklar ülkesine götüren tuzaklarla karşılaşacaksın. Kimi zaman sol yanında bir ağırlık hissedeceksin. Nefes aldığında dikenler batacak yüreğine. Kalbin senin sandığından daha da yorgun olacak bazen. Bu hisleri yaşatanlar hayatına kaldığı yerden devam ederken sen insanlığı sorgulayacaksın. İşte o an sen biraz daha büyümüş olacaksın.

Düşeceksin! Düşmek senin hakkın, yaralanmak senin hakkın, ağlamak senin hakkın. Neden mi? Eğer hayatında yükselişlerin kadar düşüşlerin olmasaydı minnet duygusunu, şükür duygusunu tadamazdın. Şimdiki “SEN” den memnunsan bunda aldığın yaraların da payı var. Şimdi ağla ama ardından gözlerinden doğacak güneşin sana armağan ettiği gök kuşağını izlemeyi asla unutma tamam mı?

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Elvan Keskin
Bağlantılar:
Yazar
13 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version