Mevzu ‘Bahis’ Futbol

15 Görüntüleme
2 Dak. Okuma

Türkiye’de bir değeri yüceltmek yerine elbirliğiyle aşağı çekmeye bayılıyoruz. İyiliklerle anacağımız ne varsa, kötülüğüne dair genel bir saldırgan tutum sergiliyoruz. Bu hasletimiz de bizlere sorunlar yaşatıyor.

Son dönemde en fazla kıymet verdiğimiz şey futbol… Ama tüm paydaşlarıyla onu da karalamayı başardık.

Yasadışı ya da yasal, hiçbir koşulda sporun aktif ve profesyonel parçası olan hiç kimse ‘bahis’ oynayamaz. Bu, net çizgilerle, kanun ve kurallarla belirlenmiştir. Ancak biz görüyoruz ki taraftar haricinde herkes bu sürecin içerisinde bir şekilde yer almış. Taraftar bahis oynayabilir… Zaten o, sonuca etki edemez. En fazla tezahüratlarıyla oyuna katkı sağlar, oyuncuyu motive ya da demoralize eder.

Futbol kulüplerinin başkanları saygıdeğer insanlardır. Günümüz ekonomik koşullarına rağmen futbol aşkı ve gençlere spor sevgisini aşılamak için ellerini değil, gövdelerini taşın altına koymuşlardır. Ailesi başta olmak üzere sayısız fedakârlıklar yaparak spor camiasının katma değer kazanması için seferberlik ilan etmişlerdir.

Mutlaka iyileri vardır; hiç yeltenmeyen, safiyane duygularla “İyi oynayan kazansın!” diyerek spora bakan vardır. Ancak ‘iyi oynayan’ ifadesini bahse konu olan olaylara çevirenler radara takılmaya başladı. Kimileri itiraf etti, kimileri ise bilgilerinin çalındığını öne sürerek suç duyurusunda bulundu.

Ortalıkta ciddi anlamda bir bilgi kirliliği var. Hangisinin doğru, hangisinin gerçek olduğunu mutlaka yargı ortaya çıkaracaktır. Alt liglerde daha fazla oyunun döndüğü ortaya çıktı. Ekonomik anlamda zor durumda olan ve gelirlerini zamanında alamayan oyuncuların bu yolla para kazandığını öne sürenler de var. Ve hatta bunu haklı çıkarmak için mücadele eden de!

Futbol yalnızca futbol değildir; hayatın ta kendisidir. Hayat da futbola fena halde benzer. Her şeye rağmen iyinin, doğrunun yanında kalmak ciddi anlamda bir emek gerektirir. Bugün o insanları ‘saf’lıkla suçlayanlar, aslında günahın da vebalin de ta kendisidir.

Geleceğin yöneticileri olan çocuklarımız bu sürecin içerisinde kayboldu. Eline meşin yuvarlağı daha yeni yeni alan evlatlarımıza doğru bir yol haritası çizilmeli. Ahlaki, yani etik değerlerin önemi anlatılmalı. Emek hırsızlığı da en az maddi hırsızlığa tevessül edenle aynı çizgide yer alır.

Kimsenin alın terine halel getirmeyin, kimsenin boğazından harama aracı olmayın.

Mevzu ‘bahis’ futbolsa, mücadelede kalın; iyilikte ve doğrulukta olun. Yol uzun, çukurlarda boğulmayın!

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version