Niyet Ettim İyi Bir İnsan Olmaya

Zehra Ayvaz 311 Görüntüleme 3 Yorum
4 Dak. Okuma

İyi ve kötü, varlıklarını birbirine borçlu iki kavramdır. Peki iyi ve kötü nedir? Ya da şöyle değiştirelim soruyu; iyi kime göre iyidir, kötü kime göre kötüdür? Kabul gören nesnel tanımları olsa da bana göre muğlak kavramlardandır iyi ve kötü.

F. Nietzsche ünlü eseri “Böyle Buyurdu Zerdüşt”te iyi ve kötü hakkındaki düşüncelerini (daha sonra bu düşüncelerini “İyinin ve Kötünün Ötesinde” isimli eserinde bir araya getirmiştir.) şöyle dile getirir: “İnsanlara geldiğimde, onları bir eski büyüklenme üzere kurulmuş gördüm. Hepsi de insan için “İyi ve kötü” olan şeyleri çoktandır bildiğini sanıyordu. Uykularını kaçırdım şöyle öğrettiğimde: İyi ile kötünün daha ne olduğunu kimse bilmiyor.” (Nietzsche, 2000, 230.) Nietzsche’nin de vurguladığı gibi iyi ve kötü kavramlarının anlamlarını ya gerçekten bilmiyorsak ya da bildiğimizin çok ötesindeyse!

Günümüz insanı her şeye meydan okuma eğiliminde olduğu gibi genel kabul gören kavramlara da meydan okuma eğilimindedir. Kanaatimce de çoğu zaman bu bilinçli bir hareket değildir. İçinde bulunduğumuz zaman dilimi eğer güçlü duruş kabiliyetinden yoksunsak bizi bu duruma sürüklemektedir. Bunu güncel bir mesele üzerinden değerlendirip açıklayacağım.

Herkesin bildiği üzere uzun zamandır Filistin toprakları üzerinde devam eden bir zulüm (tam anlamı ile soykırım/genoside) mevcut. Çoğu insan vicdanen rahatsız olduğu bu durum için bir şeyler yapmak istiyor. Bu isteği gerçekleştirmenin en etkili yolu ise “pasif” bir hareket gibi görünen ancak etkili bir yöntem olan “boykot”tur. Kanadalı yazar Marshall McLuhan’ın belirttiği gibi “Dünya Küresel Bir Köy” halini aldığı için ticari ve ekonomik ilişkiler, ülkeleri büyük oranda birbirine bağlı ve bağımlı hale getirmiştir. Bu ilişkiler ağı içinde, alıcı ve tüketici kitle olan ülke vatandaşlarının bu harekete (boykota) katılma eyleminin fayda sağlayacağını dile getirmek “malumun ilamı” olacaktır. Ancak yinelemeyi kendimce uygun buluyorum.

Malum ülkeye ve ürünlerine karşı sergilenen bu tavır aslında burada “iyi insan” kavramı ile örtüşebilir gibi görünmektedir. Bu noktada devreye giren şey bireysel faydada “ben boykot etmiyorum ki canım” düşüncesi ve eylemidir. Yukarıda bahsettiğim “güçlü duruş” kabiliyetinden yoksunluk burada kendini göstermektedir. Çünkü senin mutluluğun neden oradaki bir insanın mutluluğundan daha önemli olsun ki?  Sen kendine aldığın bir ürünün heyecanını ve mutluluğunu yaşarken ya da kahve zincirlerinde (malum markalar) boy gösterip üzerine isim yazılı bardağını sosyal medyada paylaşıp, bu durumun hazzını yaşarken, küresel köyün bir başka yerinde birileri bu eylemler sonucunda acı çekmektedir.  Bir başka ifade ile bizim buradaki kahkahalarımız bir başkasının göz yaşına dönüşebilmektedir. İşte buna çoğu zaman güçlü duruş noksanlığı sonucu bir bilinç bulanıklığı yaşanması sebep olmaktadır. Bunun neticesinde de birey eylemin sonucunu/sonuçlarını muhakeme edememektedir. Bir bakıma iyi gibi görünen kötüye dönmektedir. Yani art niyet taşımadığımız “iyi” içerikli eylemlerimiz “kötü” sonuçlar verebilmektedir.

Burada sorgulamaya çalıştığım şey doğrudan ya da dolaylı olarak iyinin ve kötünün bir parçası olabilirliğimizdir. Çünkü gözlemlediğim kadarıyla -boykot hareketi ile ilgili olarak- toplumdaki küçük dimağlar rahatça “bunu almayalım! bu boykot ettiğimiz bir ürün” diyebilirken ve bunun farkına varabilirken, çoğu zaman yetişkinler eylemlerine çeşitli açıklamalar/bahaneler üretmektedir. Küçükler “iyi insan” olmanın, iyinin bir parçası olmanın niyetine çabuk girerken, biz yetişkinlerin bu durumu elimize yüzümüze bulaştırması da sorgulanması gereken bir başka husustur.

Şimdi üzerine biraz düşünelim: Dünyanın bu elem veren haline alet olmayacağımız, kaçıp sığınabileceğimiz, iyinin ve kötünün ötesinde bilmediğimiz bir yer var mı?

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Zehra Ayvaz
Bağlantılar:
Yazar
3 Yorum
  • Yine şahane bir yazı olmuş Zehra hocam.
    Eline emeğine, kalemine yüreğine sağlık👏🏻👏🏻
    Bu güzel yazıların daim olsun.❤️

    • Kesinlikle katılıyorum bizim mutluluğumuz bir başka coğrafyanın hüznü olmamalı. ♥️ Zevkle okudum daha nicelerine🤗

  • Güzel düşünceleriniz için teşekkür ederiz, bizler iyi insan misali tarafımızı belli ediyoruz yangını söndürebilmek için, kötüde kötülüğüne devam etmekte yangını körüklemek için… İraden senin elinde ya su olur yangını söndürürsün ya da benzin olup yangını körüklersin…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version