Oyun Terapisi Nedir?

Melisa Akay 19 Görüntüleme Yorum ekle
4 Dak. Okuma

Hayatın provası olarak oyun, çocuğun yeni bilişsel ve sosyal becerileri, değerleri ve ahlaki değerlendirmeleri anlamasını ve bunları kendisi ile bütünleştirmesini sağlar.

Oyun Terapisi Nedir?

Oyun ve oyuncaklar aracılığı ile çocukların ihtiyaçlarını ifade etmelerine yoğunlaşan özel işleve oyun terapisi denir. Kısacası büyükler için ‘psikolojik danışmanlık’ kavramı ne ise çocuklar için ‘oyun terapisi’ de bir anlamda odur. Büyükler sorunlarını sözlerle, çocuklar ise oyunla anlatır. Terapist araç olarak çocuğun kendini en doğal şekilde dışavurum tarzı olan oyunu kullanır. Çocuklarda terapiste duygularını oyuncaklar yardımıyla anlatırlar. Çocuklar oyun sırasında yaşadıklarının bir parçası olarak davranışlarını etkileyen kızgınlıklarını, korkularını, üzüntülerini, hayal kırıklıklarını yeniden meydana getirirler. Güvenli bir ortam oluşturan eğitimli bir oyun terapisti ile çocuklar istedikleri gibi oynamaya cesaretlendirilirler. Terapi süresince çocuklara, duygusal problemlerini ifade etmelerine yönelik çeşitli oyuncaklar sunulmuştur. Çocuklar; sanat, kum, hayal gücü gibi oyun terapisinin çeşitli araçlarını kullanarak kendilerini ifade etme şansına sahip olurlar.

Oyun Terapisi Çocuğuma Nasıl Yardımcı Olur?

Oyun terapisi sürecinde çocuk olaylarla ilgili bakış açılarını, davranışlarını değiştirebilir ve başkaları ile ilişkilerinden haz alır hale gelir. Çocuk oyun sırasında hayal kırıklıkları yaşadıkları olayları yeniden meydana getirmekle oyun sırasında bu tecrübeleri değiştirme fırsatı bulur ve böylece hem oyun tecrübeleri hem de hayattaki ilişki alışverişlerinden zevk alır hale gelebilir.

Oyun Terapisinin Yardımcı Olacağı Psikolojik Problemlerden Bazıları Neler Olabilir?

  • Travma sonrası stres bozukluğu,
  • Telaş, üzüntü, korku, kızgınlık gibi duyguların normalin üzerinde olması,
  • Dikkat eksikliği ve hiperaktivite (aşırı hareketlilik) bozukluğu,
  • Başkaları yada kendini acıtacak hareketlerde bulunması (başını duvara vurma, başkalarına yumruk atma),
  • Anne/baba ayrılırken aşırı tepki verme (ağlama, korku),
  • Sosyal içe kapanıklılık,
  • Güven eksikliği/depresyon,
  • Ailede değişimlere adapte olmada zorlanma,
  • Sebebi anlaşılamayan baş ve karın ağrıları…

Çocuklar, travma deneyimlerinin üzerlerinde oluşturduğu etkileri birçok farklı yolla ifade edebilirler. Çocuklar travmatik olaylara karşı öfke patlamaları, aşırı uyarılma ve aşırı tetikte olma gibi gerileyici tepkiler verebilirler. Bu tepkiler onların kontrolleri dışında gelişir ve dolaylı ya da dolaysız olarak ifade edilebilir. (Levine, 2006). Oyun terapisi, çocukların canlandırma ve drama yöntemleri aracılığıyla travmatik deneyimlerini yeniden yapılandırmalarını da sağlar. Oyun, yeniden canlandırma ve drama yöntemleri aracılığıyla tekrarlandıkça, çocuklar maruz kaldığı travmanın kendi işlevsellikleri üzerinde meydana getirdiği etkileri ve çektikleri acıyı daha kolay aktarabilir hale gelirler.

Çocukların oyuncak ve rol seçimleri çok önemlidir. Bu seçimler travmatik anılarına gömülü olan duygu ve algıların sembolik temsilleridir. Çocuklar kendilerini duygusal olarak etkileyen durumları sözel olarak ifade etme konusunda yetersiz kaldıklarından, deneyimlerinin onlar için ne anlama geldiğini sembolik yada metaforik yöntemlerle daha kolay gösterebilirler. Bahsedilen metaforik ifadeler çok kıymetlidir, çünkü çocukların duygusal deneyimlerini anlamamızı sağlarlar. Bir metaforik ifade çocuğun bin sözüne bedeldir. Ayrıca çocuk oyun esnasında herhangi bir sembolik ifadeyi kullanma konusunda ne kadar tutarlı olursa, o sembolik ifade o kadar geçerlilik kazanır (Norton, 2009). Oyuncakların ve rollerin sembolik anlamları ve kullanımları çocukların duygusal taşma yaşamadan yüzleşebilecekleri bir travma ifadesini içerir (Ferriegal, 2008, Norton, 2002).

Sembolik anlamların kullanımı şöyle bir örnekle açıklanabilir: Çocuk ilk kez oyun odasına girer ve oyuncaklara göz gezdirdikten sonra şöyle der: “Bu kamyonun bir tekerleği kırık, bunu neden atmıyorsun?” (Dikkat edin, bu çocuk için ilk yansıtma bozuk bir oyuncak ve bu dinamiğin onun için kişisel bir anlamı var). Terapist çocuğa cevap verir: “Evet, haklısın o kamyonun bir tekerleği kırık (çocuğun bakış açısını onaylar). Ve şöyle der: “Biliyor musun o kamyonun bir tekerleği kırık olmasına rağmen, benim buradaki en sevdiğim oyuncaklardan biri” (verilen mesaj “kabul görmek için mükemmel ya da kusursuz olman gerekmiyor”dur).

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Melisa Akay
Bağlantılar:
Psikolog
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version