Sevimli Yılan

Necla Karataş 86 Görüntüleme Yorum ekle
3 Dak. Okuma

Sevimli yılan, kırmızı gül ağacının dalına sarılmış, güneşleniyordu. Bir süre güneşlendikten sonra daldan indi, toprağın üzerinde gömlek değiştirdi. Sonra tekrar kırmızı gülün üzerine çıkıp, dallara sarıldı.

Güldal, çardağın altında oturmuş, hem çay içiyor hem de al al gülümseyen güllerini seyrediyordu.

Az ötede de bahçıvan, bahçeyi belliyordu.

Güldal, çay bardağını ferforje masanın üzerine bıraktı. Turuncu Güllün yanına geldi, evladına özenle bakan, şefkatli bir anne gibi, yanaklarını okşadı, öptü. kurumuş yapraklarını elliyle koparıp attı.

Sıra kırmızı güle geldi. Sararmış yaprakları koparmak için elini uzattı ve yaprak diye sevimli yılanın kafasını kavradı, soğuk bir şeyi avuçladığını duyumsayınca, dallara baktı. Yılanı gördü. Bir süre bakıştılar. Sonra Güldal çığlık atı!

Bahçıvan elinde belle koşa koşa geldi.

“Bir şey mi oldu Güldal Hanım?”

“Yılan!”

“Nerede?”

“Kızıl güle sarılmış!”

Bahçıvan, elindeki beli havaya kaldırıp yılana vurdu. Kuyruğunun ucu koptu. Tam başını ezeceği sırada Güldal müdahale etti. Sevimli yılan Güldal’a baktı.

“Lütfen onu öldürmeyin! Bırakın gitsin. Ben elimle boynunu avuçladım. Ama o beni ısırmadı, isteseydi beni ısırabilirdi.”

Bahçıvan sevimli yılanı öldürmekten vazgeçti.

Yılan akıp gitti.

“Güldal Hanım, keşke onu öldürmeme izin verseydiniz. Yaralı yılanlar tehlikeli olur!”

“Yılanlar çok ürkütür bizi ama doğayı katletmezler, doğaya saygı duyarlar. Hata doğaya da faydaları var.”

Bir ikindi vakti, Güldal çam ağacının altına uzandı. Semada uçan kuşları seyre daldı. Onlar gibi uçabilmeyi çok ama çok isterdi. Rüyasında görmüştü bir kere, beyaz mavi bulutların üzerinde bir martı gibi uçuyordu. Muhteşem bir duyguydu uçmak!

Bahçenin bir tarafında sevimli yılan, Güldal’ı seyrediyordu.

Hayatını kurtardığı için midir nedir, o günden sonra yılan Güldal’ın peşini bırakmadı…

Gri bir yılan Güldal’ın uzandığı yere doğru, sürünerek geliyordu. Güldal, gri yılanın kendisine doğru geldiğini görünce, kardan adam kesildi. Sevimli yılan gri yılanı gördü, tıslayarak saldırdı ona, dövüşmeye başladılar. Kan içinde kaldılar. Sonunda Sevimli yılan gri yılanı öldürdü.

Güldal, sevimli yılanı tanıdı.

“Bu yılan … İnanmıyorum, daha önce avuçladığım yılanın ta kendisi!” diye söylendi kendi kendine.

Güldal sevimli yılana baktı.

“Sen benim hayatımı kurtardın, sana çok teşekkür ederim… Ne görülmüş ne duyulmuş şeydir bu yaptığın!”

Sevimli yılan bir süre Güldal’ın gözlerinin içine baktı. Ve sonra su gibi akıp gitti.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version