Sporda Başarı

Tekin Toklucu 28 Görüntüleme Yorum ekle
3 Dak. Okuma

Merhaba sevgili okurlar,

Hayrendis.com’un bana ayırmış olduğu bu satırlarda, ülkemiz ve dünyadaki spor olayları ve etkinliklerine dair, tespit ve değerlendirmelerimi sizlerle paylaşacağım.

Sporun tarihçesine girmeyeceğim. Bu sizleri sıkabilir, çünkü zaman öyle hızla akıp gidiyor ve iklimler değişiyor ki, insanoğlu bazen olanları çok geriden izlemek zorunda kalıyor, yani kalıyoruz.

Malumunuz olduğu üzre spor denilince akla ilk gelen futbol oluyor… Ne yalan söyleyeyim, benim de öyle. Ve en çok anladığımı ve bildiğimi sandığım spor dalı da bu!

Gerek bu güne kadar yazdığım köşe yazılarımda (İstanbul’da birkaç dergi ve daimi yazdığım yerel gazete) yazdıklarıma, gerekse TV’de hazırlayıp sunduğum program veya yorumcu olarak katıldığım programlarda sizlerin duygu ve düşüncelerinize tercüman olduğum kanısındayım.

Genel olarak izlenilen, formatlanmış, akışı belli, reyting içeren spor programlarından sizler de bıktınız ve hep birilerinin sözcüleri olduğu kanısındasınız tahmin ederim ki.. Üzerinde forma ile, tamamen taraftar edası ile izleyiciye bir şeyler aktardığını sanan fanatizmden uzak kalmak idealim olmuştur.

Dünya ekonomisinde çok büyük yeri olan, hatta beşinci büyük endüstri olarak telaffuz edilen futbol dünyasının bu gerçeğini sizler de yakinen takip ediyorsunuzdur. İnanıyorum ki şu soruyu da kendinize soruyorsunuzdur!?

  • Bizim bir şehrimiz kadar nüfusu olmayan ülkeler kadar dahi neden başarılı olamıyoruz?

Bence bunun birkaç sebebi var.. Onlardan bazıları şunlar;

  • Kendimize inanıp güvenmiyoruz!
  • Bize ait bir sistem oluşturmuyoruz!
  • Dürüst ve etik davranmıyoruz.
  • En önemlisi de ‘‘Sabırlı’’ değiliz…

Bunlardan yola çıkarak; Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ümüzün, hemen her spor alanında asılı olan, ‘‘Ben sporcunun, zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim’’ vecizini dahi algılayamamış bir toplum olarak, içinde bulunduğumuz ‘‘yerinde sayan, hatta debelenen’’ yaşam kültürümüzden spor dalında da nasibimizi maalesef acı acı alıyoruz.

Günlük ve anlık yaşamlar, sevinçler… Kendimize iyi gelip başkasına iyi gelmeyen bir çok yaşam ve davranış biçimimizi terk etmeliyiz.

Nasıl ki, Teknofest ile kendilerini ortaya atan,teknolojik ve stratejik alanda yeni ufuklara yelken açıp başarılı olan gençlerimiz ve bilim zekalarımız varsa, sporda da akıl ve bilim ile, ilim ile pek ala çok daha iyiye gidebiliriz.

Konusunda uzman ve ehil insanlara kucak açan, onlara şans veren yönetici kültürümüzü bu sahalara yansıtarak işe başlayabiliriz mesela…

Allah, bazı insanlara mal ve paranın bekçiliğini vermiştir..!! Zengin olup, iyi okullarda okumuş, hayatın zorlukları ile karşılaşmamış bol paralı insanların, her şeyin üstesinden geleceği ve en iyisini yapabileceği duygusunda olmayalım..!! Eğer o tür insanlar ülkelerini ve halkı seviyorlarsa, yine destek olabilirler… Böyle yapanlar yok mu? Çookk…!!

İşte sponsorlar…

Sponsorların verdikleri destekleri efektif kullanacak gerçek hizmet insanları ve akademisyenlere sahaları teslim etmeliyiz.

Dünya ve Avrupa sıralamasında düştüğümüz durum hepimizin gözleri önünde. Takım oyunlarında maalesef çok geriledik. Bireysel spor dallarında da iki elin parmak sayılarını geçemiyoruz. Her şeye rağmen, Tokyo olimpiyatlarında başarılı sonuçlar da almadık değil… Demek ki, o cevher bizde var… Eksiğimiz; Prensip, disiplin ve sistem..

Kendimize inanır, güvenirsek… daha da önemlisi, işi ehillerine teslim edersek, başaramayacağımız hiçbir şey yok.

Saygı ve sevgilerimle.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version