Sürekli Şikayet Eden İnsanlar

Yaren Merve Evinç 47 Görüntüleme Yorum ekle
2 Dak. Okuma

Hepimiz hayatımızın bir yerinde bir yemek yediği zaman teşekkür etmek yerine ‘‘Bu çorba buz gibi, tatsız tuzsuz.’’ diyerek olumsuzluğa dikkat çeken, misafirliğe gittiğinde sohbet etmek yerine ‘‘Koltuklar çok rahatsız, insanın belini ağrıtıyor.’’ diyerek sitemde bulunan, sinemaya gittiğinde filmi izlemek yerine ‘‘Burası çok havasız, bunaldım.’’ diyerek şikayet eden insanlara denk gelmişizdir.

Memnuniyetsiz düşünceleri zihninden ve dilinden ayırmayan, sürekli şikayet eden insanlara baktığımızda, benlik saygılarının düşük olduğunu, aldıkları kararların veya yaptıkları eylemlerin onaylanmadığını, oldukları gibi kabul edilmediklerini, çevreleri ve aileleri tarafından yeterince takdir edilmediklerini söyleyebiliriz. Onaylanmak, kabul edilmek, ilgi ve sevgi görmek insanın yaşamı nasıl algıladığının ve yaşama nasıl baktığının tohumlarını eken, varoluşumuzla ilgili önemli ihtiyaçlardır. Bu ihtiyaçların eksikliği içselleştirilmiş olumsuz cümlelerle birlikte değersizlik hissi, yaşanan olaylar üzerinde söz hakkının olmadığı inancı ve karamsar düşünceleri meydana getirir. Şikayet etmek bir durumdan veya davranıştan memnun olmayıp, deneyimlenen olumsuzluğu bildirmek anlamına gelir. Sürekli olarak olumsuzlukları dile getiren insanın dünyasında, şikayet etmek kavramı aynı anlamı karşılamayabilir. Yaşamın karanlık tarafından beslenen insanlar kendi içlerinde değersizlik duygusuyla mücadele ederler. Bu noktada şikayet etmek hissedilen değersizliği dışarı atmak, dile getirilen olumsuzluklarla birlikte mağdur rolüne bürünüp ilgi görmek ve değerli hissetmek için bir araçtır. Size iyi hissettirmeyen, rahatsız eden durumları ifade etmek bir ihtiyaç ve bulunduğunuz yeri geliştirmek için bir gerekliliktir ancak negatif konuşmanın sürekli bir hal alması, hem söyleyen hem de buna maruz kalan kişiler için yıkıcı etkiler meydana getirir. Çevreyi suçlamak ve sadece kötüyü görmek hissedilen eksikliklerin doldurulması için sağlıklı bir seçenek değildir. Gerçekçi düşünmekten uzaklaşıp, talihsiz olayların sürekli kişiyi bulduğuna inanmak, uzun süreçte işlevselliğini kaybedecek bir tercihtir.

Suçluyu veya kötüyü aramadan önce seçimlerin sorumluluğunu almak, iyi gelmeyen davranışlar ve olaylar karşısında alternatifler ve yapılabilecekler için bir alan açmak, kötüyü sürekli olarak dışarı yansıtmaya sebep olan hislere özenle bakmak ve anlamak, bakış açınızın büyümesini ve keyif aldığınız ilişkiler kurabilmenizi sağlayacaktır.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Psikolog
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version