Umut’un Yaşama Umudu

59 Görüntüleme
2 Dak. Okuma

Herkesin kaderi aynı olmaz. Herkes farklı yaşamlarda yol alır. Umut’un yaşantısı, kaderinde olacakları daha çocukluğunda başlamıştı.

Güneydoğu’nun küçük bir ilçesinde dünyaya gözünü açtı. Sevimli, her daim güler yüzlü ve yüreği sevgi dolu olarak çocukluğuna adım attı. Okumayı çok seven, hayalinde bir mesleği olsun, yaşama güzel baksın istiyordu.

Anlaşılmamak, dinlenilmemek nasıl bir duyguydu? Her konuşması bölünen, söz hakkı verilmeyen ama hep suçlanan biri olarak büyüdü.

Okuma aşkı hep içinde bir ukde kaldı. Lise mezunu olup iş yaşamına atıldı. Oysa o, üniversite mezunu olup bir doktor, bir avukat ya da bir öğretmen olmaktı hayali. Olmadı! Ailesi onu okutmadı. “Bu kadar yeter.” dedi. Bir insanın hayalini köreltmek, onun düşüncelerine değer vermeden onu yaşamdan, hayattan soğutmak derin bir yara bırakır insanda.

Umut, yaşama her zaman dört elle sarılıp düştükçe kendi ayağa kalkmayı bildi. “Umut” onun her daim sözü olduğu kadar, yaşamının bir parçası haline getirdi. Hiç yılmadı ve pes etmeyi hiçbir zaman aklına getirmedi.

Her üzüntüsünde kitaplara sarıldı. Kitap onun en iyi dostu oldu. Her dertlendiğinde, yüzündeki tebessüm eksik olmadan yaşamla mücadele etmeye devam etti. Kitap sevgisi bir başka onun için.

Okudukça daha da güçlendiğini anladı. Bir insana ne teselli verebilir? Bir insana ne iyi gelir?
Umut’a, “En güzel dost kim?” diye sorsalar, hiç çekinmeden tek bir söz söyler:
“Kitap okumak.” der.

Umut, insanlarla iletişimi güçlü, sadık, dost canlısı bir genç. Herkesi kendi gibi görür, kimsenin kalbini kırmayı sevmeyen bir yapıya sahipti.

Bir insanı yaşatan, hayata güzellik katan davranışlarıdır. Umut, kendi ismi gibi hep umutla bakacak yaşama.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version