Zamanla

15 Görüntüleme
2 Dak. Okuma

Kimi sabahlar sana geceyi andırsa da, kuş sesleri kulağına fısıldar: “Gün doğuyor, günaydın!” Dersin ki, çok şükür, bugün de sabaha erdik; çok şükür, bugün de aydınlığa kavuştuk.

Elbet herkes ışığı, aydınlığı, gün doğumlarını sever; ama ben ayrı severim. Geceleri uzun uzun oturmaktansa, bana otuzların başında gelen bir aydınlanmayla sabahları daha bir sever oldum.

Gerçi öğrenciyken de sabahları ders çalışmayı daha çok severdim; yine de bu yaşlarda sabahlar, gün doğumları insana daha bir anlamlı geliyor. Anlam yüklenen daha pek çok şey var; mesela limonlu su, mesela kahve kokusu… Dahası, cabası. Hayat daha anlamlı geliyor: bazı şeylerin kıymeti artarken, kimi şeylerinki azalıyor. Kendini ve sevdiklerini — sevdiklerini derken o en yakınların önemini — kavrıyorsun.

Yalnızlık sıkıcı olmaktan çıkıp keyifli bir hal alıyor, mesela. Kuru kalabalıkları, kaliteli bir yalnızlığa zamanla tercih ediyorsun. Faydalı olmak, yaşama bir şeyler katmak önem arz ediyor. Bu dünyadan öylece göçüp gitmek istemiyorsun; “Ben de tutayım yaşamın ucundan,” istiyorsun. Yaşama küçük bir ışık da sen yaksan, bütününe fayda sağlamak kalbini ısıtıyor.

Artık daha nazik, daha anlayışlı olmakta çaban. Ve elbette sen de aynılarını bekliyorsun. “Kırmasınlar, üzmesinler; beni götürmüyor yüreğim,” diyorsun. Bunca kötülük varken, ben iyi olmayı seçiyorum; aynısını bulayım diye temenni ediyorsun.

İçinde çiçek açmayı bekleyen, filiz filiz baş gösteren tohumlar var; “Ha gayret,” diyorsun, “az kaldı.” Hem ben tohumları ekmişim ya; güzel sulayıp güneş gören bir yerde durdukça vardır elbet vakti, diyorsun.

Gülümsüyor, sarılıyor, seviyorsun; sonra yeniden seviyorsun. Kalbini büyütüyorsun. Güçleniyorsun!

Yeniden ayağa kalkıyor, denizin dibinde koşuyorsun; sonra birden suya atlayıp, “Geçiyor, oh be, bitti,” diyorsun içinden on kadar sayıp… Sonra “Geçmeyecek mi?” oluyor; yüzmeye devam ediyorsun. Hop diye geçmiyor ki zaman da; olsun, sen “Yüzmeye devam et,” diyorsun ve sırtını sıvazlıyorsun.

Evet, oluyor işte: zaman senden yana! Biliyorsun ki iyileri yolda bırakmayan, mutlak ve tek olan yanında. Kalbine bir ferahlık geliyor; için ısınıyor ve teslim oluyorsun: o en güzel, o en merhametli, o en adaletli Hakka!

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Öğretmen / Yazar
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version