Zihnin İksirinde Gerçeğin Yenilgisi

28 Görüntüleme
2 Dak. Okuma

Bir kanser hastası, son günlerindeki dayanılması zor acılarından kurtulmak ister ve doktorundan ötenazi yapılmasını ister. Doktoru, psikolojik ölüm deneyi uygular. Hastayı zihinsel ve ruhsal olarak ölüme hazırlarlar. Hastanın tercihi, bileklerinden kesilerek ölmektir. Gözleri bağlanan hastanın bileğine bıçağın keskin olmayan arka tarafı sürülür ve kesiyormuş gibi yapılır ve 5 dk içinde öleceği söylenir. Soğuk ve ıslak bıçak, kesilmiş hissi verir ve hastanın kalp atışları her geçen dakika seyrekleşir ve beş dakikanın sonunda hastanın kalbi durur.

Gerçek olan bu olayı neden anlattım?

Bir şeye kendimizi ne kadar çok inandırırsak, o şeyin gerçekleşme ihtimalini o kadar artırırız!

İçinde bulunduğumuz ruh hali, başımıza gelecek olası durumların aynasıdır. İnanç öyle kuvvetli bir iksirdir ki inanarak her şeyi başarabilir insan.

Kişiyi gerçekler değil, zihnin gücü yönetir!

Hakikatin varlığına inanmış bir zihin için, o hakikatin varlığının ortadan kalkması başa gelebilecek senaryoyu değiştirmez. Yani bizim kendimize şartlandırmış olduğumuz final, şartlar ortadan kalkmış olsa bile değişmez ve işte bu da gösteriyor ki öngörümüz aslında olasılıklara kesin gözüyle bakmakla alakalı.

Olmasını istediklerimiz düşünce yapımızı oluşturursa, o şeyin olmama ihtimali minimuma iner. Zira hayâlde sınır yok. Bırakalım beynimiz mutlu olsun. İnanmak, başarmanın yarısı değil mi! Beyin, inanmadığının mücadelesini vermez! Bir şeye niyet ettikten sonra, gayretten önce o şeyin oluruna inanmak yapılacak olan ilk adımdır ki çaba fiili devreye girsin. Kalbimizin istediğini beynimiz olmayacağına şartlanırsa, olmaz. Sürekli aynı yere damlayan su, taşı bile aşındırıyor. Bu, suyun gücünden değil, devamlılığındandır. Süreklilik, güce galip gelir.

Ez cümle; gerçekleşmesini istediğimiz arzularımızı zihnimizde önce olduracak, sonra da sık sık oldurduğunu yaşayacağız. Hayâl dünyamızda yaşadıklarımızı, gerçek dünyada yaşıyor olarak bulacağız kendimizi.

İnanmadığımız bir şeyin başımıza gelme ihtimali çok düşük. Bundan mütevellit hep söylenir ya; evrene gönderdiğimiz mesaj çok önemli. Zamana yayılmış bir arzu, bir istek, er ya da geç gerçekleşmeye mahkûmdur.

Velhâsılı kelâm;

Düşüncelerimizi iyileştirdiğimiz ölçüde, hayâllerimize bir adım daha yaklaşmış olacağız.

Beynimizin direksiyonuna hâkim olursak ne âlâ, aksi halde zihnimizin içirdiği iksirle son nefesimizi veririz.

Vesselâm…

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version