Öfke, anlık bir olay karşısında söz veya beden ile dışa vurum şeklidir. Çocukluk döneminde anne, baba, aile, okul zamanında arkadaş çevresi ve sosyal çevrenin etkisi büyük rol oynar. Anne babanın tutum ve davranışı çocukta bir rol model oluşturacağı için, gözlem yaparak çocuğun oyun sırasında evde ya da sokakta neden öfkelendiğini gözlemek önemlidir.
Oyuncağını paylaşmayan çocuğa bencil, kendini düşünen biri diye tanı koyarak her hareketinde onun gururunu kırıcı bir üslupla yaklaşmak, çocuğun daha agresif bir birey olarak yetişmesine katkıda bulunmuş olursunuz. Bunun yerine “Oyuncağını çok sevdiğini biliyorum. Biliyor musun, benim de küçükken sevdiğim bir oyuncak vardı.” diyerek söze başlayabilirsiniz. Bu, hem çocuğunuzun sizi o dönemde merak uyandıran anınızı dinlemesini sağlar hem de o anki duyguyu yaşadığınızı anımsayarak sizin her sözünüzü dinler. “Kardeşin ya da arkadaşların ile paylaşmanda çok iyi olur, biliyor musun? Onlar da senin bu güzel oyuncağını merak ediyorlarmış.” diyerek belirli bir süre belirleyip oynatabilirsiniz. Hatta siz de onlarla birlikte oyuna dahil olabilirsiniz. Yalnız bunu çocuğunuza söylerken, başını okşayarak uygun bir ses tonu ile söylerseniz daha etkili olur. Dokunmak, temas etmek onun sakinleşmesine neden olarak, güzel bir duygu ile dinlemesine yardımcı olur.
Çocuk yemeğini yemediği zaman “Yemezsen iğne atarım, polisi çağırırım, uçak geliyor.” gibi cümleler, çocukta bilinmeyen bir travma ve size olan güveninin zedelenmesine fark etmeden sebep olmuş olursunuz. Bunun yerine çocuğa renkli tabak sunabilir, kahvaltı saatinde kahvaltıyı birlikte hazırlamasına teşvik ederek görseli güzel olan, yumurtadan zeytinleri dilimleyerek iki göz, domatesten ağız gibi onun görseline hitap edecek şekilde kahvaltının hazırlanması önemlidir.
Arkadaşları arasında yapılan tartışmalarda onunla birlikte kavgaya ortak olma, şiddet uygulama, argo kelimeler sarf edip aşağılama çocuğun kendini değersiz hissetmesine sebebiyet verebilir. Çocuk, ayna görevindedir; birey ne yaparsa, hangi davranışı sergilerse onu yansıtır. Her gün eline telefon alan çocuğa kızmak, ders çalışmıyor, kitap okumuyor diye yakınmak ve başka çocuklar ile kendi çocuğunu kıyaslamak, kendine olan güvenini zedeler. Bunun yerine çocuk ile birlikte kitap okuma köşesi yaparak birlikte kitap okumak, telefon ile uğraşıyorken telefonu bırakmak, ona vakit ayırmak onun anlık öfkesini yenmesini sağlar. Kendini size iyi ifade edemediğini düşündüğü için hırçınlaşır.
Unutmayalım ki her çocuk kendi rengini yansıtır… Hangi rengi verirsen, onunla hayatını renklendirir…