Gök Gözlü Çocuk

Necla Karataş 25 Görüntüleme Yorum ekle
1 Dak. Okuma

Laleler parkı renk cümbüşüne çevirmişti.

Yaşlı bir kadın bankın üzerinde yalnız başına oturuyordu.

Kendi kendine:

“Acaba gelinim beni eve alacak mı? Antika vazosunu kırdım, bilerek yapmadım ki!” dedi. Ve ağlamaya başladı.

Yanına 13 yaşlarında gök gözlü, siyah saçlı bir çocuk geldi.

Şefkatli bir sesle:

“Neden ağlıyorsunuz?” diye sordu.

Yaşlı kadın kafasını kaldırıp, yeşil yeşil baktı çocuğun yüzüne.

“Gelinimin antika vazosunu istemeyerek kırdım. Beni evden kovdu.”

“Peki oğlunuz ona kızmadı mı?”

“Oğlum öldü benim, kimsesizim “

“Kimsesiz misiniz?”

“Evet.”

Gök gözlü çocuk gülümseyerek:

“Üzülmeyin, ben kimseniz olurum.” dedi. Ve boynundaki zümrüt yeşili kolyeyi çıkarıp, yaşlı kadına verdi.

“Ama bu çok pahalıdır.”

“Bu Zümrüt doğal taşın yatıştırıcı enerjisi var. Merhamet ve koşulsuz sevgiyi temsil eder. Berrak sevgi olarak adlandırılır. Kalbi besler.”

Kadının yeşil gözleri parladı.

“İnsan yazıyor kalbinde senin, yüreğime güneş koydun. Sana çok teşekkür ederim evladım. Ama ben bu kolyeyi kabul edemem.” dedi ve çocuğu alnından öptü.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version