Deprem Sonrası Psikososyal Destek

Nilgün Kurtgün 26 Görüntüleme Yorum ekle
3 Dak. Okuma

Çok üzgünüm, hepimiz çok zorlayıcı zamanlar yaşıyoruz, ülke olarak kocaman bir taziyeeviyiz. Garip, farklı olarak nitelendirebileceğimiz davranışlar sergiliyor olabiliriz, hayır bu anormal değil çünkü “Anormal durumlara verilen tüm tepkiler normaldir.” Ayrıca her bir birey, yaşadıklarını kendi perspektifinden değerlendirdiğinden aynı olaya birbirinden değişik tepkiler geliştirebilir. Herkes aynı değildir, aynı da olamaz bu yüzden bireysel farklılıklara ve diğerlerinin yasını yaşama biçimine saygı göstermemiz önemlidir.

Psikososyal destek olarak psikolojik ilk yardım, bir terapi yaklaşımı değildir. Sadece ruh sağlığı profesyonellerinin değil tüm insanların yapabileceği basit ilkeleri içermektedir.

İzleyin: Alanda gözlemleyip ön değerlendirme yaparak yardıma gereksinim duyanlar tespit edilir.

Dinleyin: Psikolojik ilk yardım yapılacak kişilerin güvenlik ve fizyolojik ihtiyaçlarıyla ilgili iletişim kurulur.

Bağ Kurun: Güvenlik ve fizyolojik ihtiyaçların giderilmesi için ilgili kaynaklara yönlendirilir ve destek olunur.

Deprem sonrası psikososyal destek sunmak istiyorsak yapmamız gereken eşlik edebilmek ve o duygudaşlığı sağlayabilmek diyebiliriz. Yalnızca tüm varlığımızla depremzedenin yanında bulunabilmek, belki de en iyi psikososyal destek olabilir. Mümkün olduğunca sessizliğimizi koruyarak karşımızdakinin anlattıklarını dinlemeliyiz. Eğer ki kişi konuşmak istemiyorsa zorlamamalıyız. Deprem anını sormak ve yaşadıklarını aktarmasını istemek yanlıştır. “Üzülme” , “Şükret ki hayattasın” , “Ağlama, güçlü olmalısın” , “Daha kötüsü başına gelebilirdi” , “Ben de benzerini yaşamıştım” , “Ne hissettiğini biliyorum” gibi söylemlerde bulunmak hiç doğru bir yaklaşım değildir. İyi niyetlerle kurulmuş bu tarz cümleler fayda getirmediği gibi yaralayıcı olabilir.

Psikolojik ilk yardımda travmatik yaşantı tartışılmadığı için “debriefing”ten farklıdır. “Debriefing” kavramı deprem, savaş gibi travmatik bir olay yaşayanların gruplar halinde duygularını, düşüncelerini anlattıkları, bilgilendirme ve paylaşım süreçlerini kapsayan “psikolojik iç dökme” (Bu ifade Şalcıoğlu tarafından kullanılmıştır) olarak da çevirebileceğimiz, anlamlandırma ve yeniden yapılandırma şeklinde tanımlanabilir.

Psikolojik anlamlandırma yaklaşımının faydalı olmadığı yönünde görüşler mevcuttur. Jeffrey Mitchell’in aktardığına göre “debriefing” yönteminin sonuçlarıyla ilgili literatürde çelişkili veriler yayınlanmıştır ve bazı araştırmalar işe yarar etkilerinin tespit edilemediğini göstermektedir hatta tam tersine “debriefing” uygulanan kişilerin travma sonrası stres bozukluğu geliştirme olasılığının yüksek olduğu saptanmıştır.

Bir şeyler yapmak, yardım edebilmek isteğimiz oldukça anlaşılır fakat önceliğimiz “zarar vermemek” olacak şekilde düşünüp hareket etmemiz gerekiyor. Bazen doğal olarak psikolojik iyileşme süreçlerimizin devreye girebilmesi için erken müdahalelerden kaçınılmasının daha iyi sonuçlar getirebileceği yadsınmamalıdır.

Esenlikler diliyorum.


Kaynaklar:

https://dictionary.apa.org/critical-incident-stress-debriefing
Prof. Dr. Ebru Şalcıoğlu ile Depremzedelerle Psikolojik Çalışma Yürütme İlkeleri (https://www.youtube.com/watch?v=rZNbf-iuDw0)
Travmada Erken Psikolojik Müdahaleler: Ne yapmalı? Ne yapmamalı? (https://www.youtube.com/watch?v=JOaoNuq85Q0)

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Uzman Klinik Psikolog
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version