Geç Kalınmışlıklarımız

44 Görüntüleme
4 Dak. Okuma

Merhaba Sevgili Dostlar,

Bu aralar yer yer güzel haberler söz konusu, biraz da karmaşık duygular… Bu Çalıkuşu artık sanıyorum ki bir çalıkuşu değil. Artık köy okulunda çalışmıyor. Sıfatımı değiştirmem gerekir mi bilmiyorum. Fakat bu sıfatı çok sevdiğim kesin. Bu durum mesleğe başlarken bildiğim fakat uygulama aşamasında değişik duygular hissettiğim bir süreç oldu. Teorik bilgiler çok kolay öğreniliyormuş, fakat uygulama aşaması biraz daha hisli oluyormuş.

Evet, tayinimi istedim ve artık şehir merkezinde çalışacağım. Yeni okulum bana neler getirecek, nasıl öğrencilerim olacak, kimlerle karşılaşacağım ve hayat çizgimde kim bilir kimler ve hangi durumlar olacak? Hiç bilmiyorum. Tek bildiğim şey heyecanlıyım ve tek dileğim de huzurlu olmak ve öğrencilerimle çok güzel anılar biriktirmek.

Öğretmenlik benim alnıma yazılmış en güzel şeylerden biri sanırım. Her ne kadar gereken değeri gördüğümüze inanmasam da küçük bir yüreğe dokunabilmenin kıymetine odaklanıyorum. Birçok öğretmen arkadaşım gibi bu kıymetli duyguya tutunuyorum.

Sevgili Dost,

Bahsetmek istediğim başka konular da var. Bu aralar sık sık üzerine düşündüğüm bir konu. Artık geç kalınmışlıklar zamanında gibiyiz. Ya biz geç kalıyoruz ya da bazı durumlar, duygular ve insanlar bize geç kalıyor. O kadar geç kalınmışlık var ki hayatta… İnsanoğlu geç kalmanın acı verici tadını almaktan da kendini geri koymuyor. Bu acı tada aşina olmamıza rağmen neden geç kaldığımızı ben bir türlü bulamadım. İnsanın en çok kendine yaptığı bir kötülük geç kalmak belki de. Neden geç kalıyoruz? Neden geç kalmayı adet haline getiriyoruz? Dünya bu kadar cömert mi gerçekten? Dünyada bize sunulan zaman bu kadar cömert mi?

Benim bu aralar geç kalınmış duygularım, durumlarım, olaylarım, hayallerim, yaşanmamışlıklarım var. Ve bu da sık sık bunlara yetişememe korkusu uyandırıyor. Yetişebilen var mı, onu da bilmiyorum. Koşuyorum delicesine bütün yılgınlıklarıma rağmen. Yetişmek için mi bu çaba, bunu da tam kestiremiyorum. Çünkü geç kalınmışlık da sen peşinden koştukça arkasına bakmadan kaçan sevgili misali. Yetişmekte zorlanıyor insan. Ve vazgeçme noktasına geliyor zaman zaman. Yetişir miyiz ha sevgili dost? Ne dersin, yakalamak mümkün mü geç kaldığımız korkusu uyandıran bu şeyleri sevgili dost?

Bence en çok insan kendine geç kalıyor sevgili dost. Kendi hayallerine, kendi dünyasına, kendi gelişimine ve kendini sevmeye geç kalıyor. Kendimize geç kalmamak için gereken hassasiyeti gösterelim. En büyük zaman bizim olsun, en çok biz sevelim kendimizi.

Sevgili Dost, ben bütün bu sorulara cevap bulamadım. Sadece geç kalmamak için en azından bazı şeylere karşı daha büyük hassasiyetlerle yaklaşıyorum. Elimden gelenin en iyisini yaptığıma kendimi ikna etmeye çalışıyorum. Yapmak istediğim şeyleri ertelemek istemiyorum. Bu konuda çaba sarf ediyorum.

Bir başka konu ise kendimizi yeterince sevemiyoruz ve kendimize karşı yeteri kadar şefkatli davranamıyoruz sevgili dost. Belki de yaptığımız öz eleştiri kavramını fazla abartıyoruz bazen. Öz eleştiri yaparken kendimize çok mu yükleniyoruz ne? Ruhumuzun en çok kendimiz tarafından şefkate ve sevgiye ihtiyacı var oysaki. Kendimizi ötelemeyelim sevgili dost. En çok kendimize ve kendimize olan sevgimize ihtiyacımız var. İhmal etmeyelim.

‘İnsan en çok kendi kalemini kıran bir yargıçtır.’ İnsanın kendine bu kadar acımasız yaklaşmaya hakkı olmadığına inananlardanım. En çok belki de kendimizi sevmeye ihtiyacımız var. Bizi idam edecek bir yargıçtan ziyade sevgi gösteren bir anne yüreğine ihtiyacımız var. Lütfen sürekli kendi iç sesimizle kendimizi idam etmeyelim. Ruhumuzu bir anne şefkati ile sevelim çokça. Sevgi bir anahtar gibi insan ruhunda. Güzelliklerin anahtarı. Kendimize sarılalım kocaman. Ruhumuzu okşayalım şefkatli ellerimizle. Biz yokken hiçbir şeyin kıymeti de yok, unutmayalım.

Evet sevgili dost, sürç-i lisan ettiysem affola. Kendini kocaman kucakla.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Öğretmen
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version