İnsanlar Ritüellere Neden İhtiyaç Duyar

Nuran Erez Turan 30 Görüntüleme Yorum ekle
9 Dak. Okuma

Ritüeller: Doğal Kaygı Gidericiler Olabilir mi?

İnsan Bedeni İçinde Yaşamak Kolay Bir İş Değildir…

Ritüeller toplumların geleneklerine göreneklerine değer yargılarına uygun olarak gerçekleştirilen, belli zaman aralıklarında tekrarlanan eylemlerdi…

“Şeytanın kulağına kurşun” (üç kere elle bir yere tıklatma) gelin olan kızın testi kırması, başından şekerler atılması, cenaze törenleri, doğum kutlamaları, tarımda hasat zamanı, bolluk bereket, para meydana getirme, meleklerle çalışma (şimdilerde çok moda) hava durumları için yapılan eylemler, kötü ruhları kovmak, kötülüklerden korunmak için yapılan ritüeller kaygı ve endişe giderici sembolik davranışlar bütünüdür.

Mantıklı olmak zorunda değillerdir.. Yapılan eylemle, arzu edilen sonuç arasında direk bağlantı olmayabilir. Çoğu zaman kutsal kabul edilebilirler…

Gündelik hayatta değer yargılarımıza göre bilinçli veya bilinçsiz seçimlerle ritüeller uygulanır…

Halen devam eden Türk geleneklerine göre, cenazenin defni sonrası 7. 21. 40. günlerinde toplanmak suretiyle ölenin ruhunun, evi terk etmesi çeşitli ritüellerle amaçlanır..

Hristiyanlar için, yeni doğan bebeklerin ruhsal doğuşunun sembolü olan vaftiz töreni önemlidir…

Yahudi geleneklerin de vefat haberi alan kişinin elbisesinden bir parça yırtması veya düğmelerine siyah kurdele bağlaması…

Ayrıca Yahudi geleneklerine göre, vefat eden kişinin birinci derece yakınları, bir hafta boyunca evde yemek pişirmezler, yıkanmazlar, tıraş olmazlar ve deri ayakkabı giymezler…

Yahudilerde yas ritüeli yedi gün ağır, bir yıl daha hafif bir şekilde (eğlenceden uzak durma) şeklinde devam eder… Bu ritüellere kutsal bayramlarda ara verilebilir…

Yastayken saç uzatmak Yahudi erkekler için tercih edilen bir ritüelken Hindularda tüylerin alınması teşvik edilir.

Kazaklar, üzerlik otunu (nazar) çıkarmak amacıyla kullanırlar..

Nazar değdiği inanılan kişinin elbisesinden bir parça alınır, yedi parçaya bölünür…

Üzerlik otuyla yakılır ve nazar değen kişiye koklatılarak üçüncü gözü (çakraları) açılır sıkıntılar, kötü ruhlar kovulur, ağrılar hafifletilir. Üzerlik otunun uyku ve sinir sistemi üzerinde de, etkili olabileceği düşünülür…

Şaman değerlerine göre ise, doğaya teşekkür etmek, doğadan yardım istemek için törenlerde dualar, şarkılar okunması, ateş yakılması, doğanın elementlerinden, hayvanlardan destek alınması vardır.

Uzak doğu kültürlerinde mantra, meditasyon, yoga çalışmaları toplumdan topluma, kendi yaşamlarına, değer yargılarına göre değişiklikler gösterir…

Salawest Adasında Traja halkı için kutsal bir ritüel “Ceset Temizleme Töreni” yüzyıllardır devam etmektedir… Mumyaladıkları ölü yakınlarını, mezardan çıkarmak suretiyle aileye yeni katılan üyelerle fotoğraf çekimi ve insanlara açık davetlerle, ritüellerini gerçekleştirirler…

İnsanlık alemi incelendiğinde her toplum da az veya çok ritüellerin doğal ihtiyaç olduğu görülmektedir…

Yadsınamaz…

İnsanın acı ve mutluluk karşısında bir eylemde bulunma isteği içseldir…

Eve yeni gelin gelmesi nedeniyle havaya silah atmak, ölünün arkasından ağıtlar yakmak, sevinçli olduğunda oynamak gibi…

İnsanlar tepkisiz kaldıkları zamanlarda duyarsızlıkla suçlanmaktan toplumdan dışlanmaktan kaygı duyabilirler…

Ritüellere Yönelme Sebepleri

Peki, ritüellere insanların yönelme sebepleri nelerdir?

  1. Kaygı ve streslerini azaltmak,
  2. Kayıp ve yas zamanlarında kendilerini avutmak,
  3. Aidiyet ve özgüven hissi,
  4. Motivasyonu artırmak,

Son zamanlarda araştırmalar da ritüellerin insanların düşünceleri, duyguları ve davranışları üzerinde etkili olabileceğini gösteren ilgi çekici sonuçlar yayınlanmıştır…

Yakınlarını kaybedenler veya maddi iflaslar sonucu vb, yaşamlarında acı çeken insanların kederlerini ritüellerin hafiflettiği…

Ayrıca stres altında çalışırken veya kaygı yaratacak herhangi bir duruma girmeden önce, ya da girdikten sonra ritüellerin, insanların kendilerine ve hayatlarına olan güveni arttırdığı araştırmalarla raporlanmıştır. (Esma çeken, sayılarla dua eden, türbeleri ziyaret eden, evinde, avucunda ki taştan güç alan vb…)

İslam dinine göre Allah’ın yarattığı şeylerden (taş, yıldız, sayı, hayvan, melek vb.) medet ummak şirktir.

O nedenle insanı en iyi tanıyan bilen Allah (namaz, oruç, hac vb.) bir nevi ritüel sayılan ibadetleri insanın ihtiyacına binaen farz kılmıştır…

Buna rağmen namazla benzer anlama gelen yogayı, vb tercih eden Müslümanların sayısı oldukça dikkat çekicidir.

İnsan hep daha iyisini ben yaparım iddiasından dolayı aynı şeyleri farklı yapma ihtiyacı duyar.

Gelmiş geçmiş tüm kadim bilgiler gösteriyor ki insanlar bildikleri cehennemi bilmedikleri cennete tercih ederler… Bildikleri her şeyi mutlaka yeni dinlerine, meşreplerine uyarlama ihtiyacı duyarlar…

Mevlit ve ilahiler sadece Anadolu’da uygulanan müzikli anlatımlara örnektir.
İslam dininde mevlit merasimi, sema bulunmamaktadır.

İslam dininin ritüel yönünü temsil eden tarikatler yol demektir.

Tasavvuf bütün dinlerin bir merkezden geldiğini, Yaradan ve yaratılanın bir olduğunu söyleyen felsefeyi de içinde barındıran Allah’a yakın olmak isteyenlerin buluştuğu görüşleri içerir…

İslam’da bulunan kurban, İslam öncesine dayanan tanrılara adak, hataların kefareti gibi ritüeller eşliğinde kanlı veya kansız törenlerdi…

İslam’da kurban kesme paylaşmak, (Allah’a) yakınlaşmak ve kardeşliğin tesisi gibi nedenlere dayanmaktadır..

Tüm kadim bilgilerde Üçüncü göz (epifiz bezi) olarak gösterilir..

Kalp gözü tasavvufculara göre tortuyla kaplıdır. Temizlenmesi insanın kemale ermesi için şarttır.

Kuantum çalışmaların da ise aynı hedefe farklı yollardan, tıpkı uzaydaki yıldızların bir yere tutunmadan, boşlukta süzülmesi gibi, insanın zihninin nötr hale getirmesi hedeflenir…

İnsanın bu bedende huzur bulması kolay iş değildir.

O nedenle, zikirlerle, esmalarla veya başka yollarla vb. ritüellere başvururlar…

Dahası ritüellerin işe yaramadığına inanan insanlara bile ritüellerin fayda sağladığı gözlemlenmiştir.

Doğanın gücüyle başa çıkmak isteyen insan, (fırtına, sel, covit vb.) yaşamda ki derin belirsizliklere karşı çaresizlik içindedir.

Bu belirsizliklere rağmen çözümler araması bulması insanları ister istemez batıl inançlara ve ritüellere yöneltir.

Ritüeller zihni düzen ve intizam duygusuna sabitleyerek, kaygıyı azaltmayı sağlayabilir…

Beyni pasif bir bilgisayar gibi değil de, aktif bir yardımcı gibi programlar.

Beynimiz (bir tuşla) eksik bilgileri doldurmaya, yarayan Google gibidir. Bütün bilgiler iyi kötü anında çıkar…

Bu nedenle de beynimize “güvendeyiz” komutunu verecek olan ritüellere yani tanıdık bildik eylem düğmelerine basmak gerekir ki zihin rahatlasın…

Zihnimize ritüellerle kontrol ve yapılandırma gücünü kazandırdığımızda ortaya çıkan duyguların stresi hafifletmeye yardımcı olduğu bilinmektedir…

Bu nedenlerle endişe ve stres azaltıcı etkisinden dolayı ritüellere doğal kaygı gidericileri diyebiliriz.

Duaya, zikre dayalı davranışlar genelde törenseldir. Tekrarlarla doludur..

Eski insanların ritüelleri, tüm dini inanç biçimlerinden önce geldiği bilinmektedir.

Eski tarihlerde olduğu gibi son yıllarda da, kaygı, stres, korku, şüphe, üzüntü, keder gibi duygularla baş etmede ritüeller revaçtadır…

Kaygı bozukluğu yaşayan ve yeni ortamlara alışmakta zorlanan obsesif kompulsif insanların yeni durumlarına alışmaları güven ve emniyetleri için, ritüellere başvurmaları uzmanlar tarafından önerilmektedir.

Ritüeller beynin bilinmezden bilinene kolay geçiş yapmasına vesile olur. Zorlu olaylar, yüksek performans beklentileri ve baskılı görevler öncesinde veya sonrasında ritüellere sarılan sporcular sanatçılar çeşitli meslek grupları vardır.

Kederli insanların ritüellerle kontrol duygularını arttırdığı bilinmektedir. İnsanlar bir eylemin ritüel olduğuna inandığında daha fazla ilgi gösterirler.

Sayılarla tespih çekmek, ayetleri defalarca tekrarlamak, esmalarla ritüeller vb…

Bütün bu okumaların, İslam’da yer almadığı fakat insanların çok fazla ilgi gösterdiği kesin olan çalışmalardır… Ritüellere doğrusal mantık işlemez.

Ritüelle istenen sonuç arasında doğrudan nedensel bir bağlantı olmamasına rağmen ritüellerin belirli bir sonuç üretme niyetiyle yapılması bu sonucun gerçekleşmesi için yeterli görünmektedir.

Ayrılma, kayıp veya hayal kırıklığına uğradığımız ilişkilerde uygulanan bir ritüel, o kişi hakkındaki düşüncelerin ve anıların yazılıp yakılması, kişiler üzerinde rahatlatıcı etkiye sahip olduğu gözlemlenmiştir..

Ritüeller duygularımızla yüzleşmemize, duygularımızı hissetmemize, onları doğal yaşamamıza yardımcı olabilir..

Ritüellerin faydaları toplumsal olarak da görülmektedir.

Grup ritüelleri güven ve ortak değerleri paylaşmanın huzuru, bir yere aitlik hissi, kişilerin kendilerine olan güvenlerini yaşam amaçlarını bulmalarına olanak sağlar.

Dünya karışık bir yerdir, olaylar her zaman kontrolümüz dışında gerçekleşir.
Ritüeller kontrolü yeniden elimize almamızı sağlayabilir..

Güne bir ritüelle başlamak, (teheccüt, namaz, yoga, meditasyon, esmalar, yürümek vb)…

Yaşamda ritüeller yeni başlangıçlara yelken açar ,bu nedenle erken saatlerde uygulanması tercih edilir.

Ritüeller kişilerin inançları ne ise ona göredir.

Bir başka toplumun ritüelleri garip karşılanmamalı. Çünkü onlara da biz garip gelmekteyiz…

İnsanın potansiyelini açığa çıkaran eylemlere karşı gelmek yerine onu anlamaya çalışmak esas gayemiz olmak zorundadır.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Danışman
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version