Kayıp Kız

Konuk Yazar 23 Görüntüleme 4 Yorum
26 Dak. Okuma

Ada anlatıyor:

Her sabah olduğu gibi kalkıp banyoda işlerimi hallettim. Ben Ada. On sekiz yaşındayım. İstanbul’da ev arkadaşım Ceylin ile yaşıyorum. O Edebiyat bölümünde, ben ise İngilizce bölümünde okuyorum.

Ben bir yandan okuyor bir yandan da akşamları bir kafede çalışıyorum. Aslen Kayseriliyim. Sorumsuz bir annenin kızıyım. Annem Sevda, başına buyruk bir kadındı. Babamı hiç tanımadım, sadece ismini biliyorum. Hatta annemin soyadını taşıyorum.

Annem gibi olmamak için çabaladım, üniversiteyi kazandım. Ve artık ondan uzak İstanbul’da okuyor ve tek başıma hayata tutunmaya çalışıyorum. Annemle görüşmüyorum. Zaten onun da umurunda bile değilim.

Babama gelince onun kim olduğunu merak ediyordum elbet.

Annemle yaşadığım evden ayrılmadan, o evde yokken odasını araştırmıştım. Bir fotoğraf bulmuştum. Yakışıklı bir adamı resmediyordu. Fotoğrafın arkasında da bir isim yazılıydı: ‘Kenan Kaya!’

O fotoğraftaki adamın babam olabileceğini düşünüp kimliği hakkında bilgi bulabilmek için internette araştırma bile yapmıştım.

İş insanı, evli ve iki çocuklu olduğunu öğrenmiştim. Zenginliği beni ilgilendirmese de gerçek babam ise bana soyadını vermesi gerektiğini düşünüyordum. Anneme bir şey söylememiştim.

İstanbul’da ev iş ve okul konularını halletmem üç ayımı almıştı. Hızla üzerimi giyerken bunları düşünüyordum.

Bugün okul yoktu, işten de izinliyim. Kenan beyle görüşmeye gidecektim. Heyecanım had safhadaydı. Özenle seçtiğim kıyafetlerimi giyip aynaya baktım. Neyse ki anneme hiç benzemiyordum. Ben yeşil gözlü, siyah saçlı ve beyaz tenli bir kızdım.

Bugün babamın karşısına çıkacaktım. Bakalım kızını karşısında görünce ne yapacaktı.
Apartmandan çıkıp bir taksiye bindim.

Taksi Kaya Holding’in kapısında durdu. Taksiden inerken binayı şöyle bir süzdüm. Gerçekten çok büyüktü. Kapıdan lobiye geçip, danışma bankosunun arkasında oturan sekretere yaklaştım. Sekreter kız gülümsedi;

“Size nasıl yardımcı olabilirim?”

“Ben Kenan Kaya ile görüşmek istiyorum.”

“Randevunuz var mı hanımefendi?”

Randevu olmadan görüşemezdim. Kızı olduğunu söylesem kadın bana gülerdi. En iyisi yalan uydurmaktı. Onun hakkında araştırma yaparken öğrencilere burs vermediğini öğrenmiştim.

“Ben Kenan Bey’in sayesinde okuyorum. bana burs veriyor. Teşekkür etmek için onu görmeye geldim.”

“Anladım ben asistanı ile konuşayım eğer Kenan Bey burada ise görüşürsünüz zaten. Kenan Bey artık emekli olacak bu ay.”

Sekreter telefon etti. Sonra “Asistanı sizi yukarıda bekliyor.” dedi

“Sağ olun yardımcı olduğunuz için.” diyerek heyecanla asansöre bindim. Elim ayağım titriyordu. Küçük bir yalan söylemiştim. Asansör durdu. asistan bayan beni karşıladı.

“Merhaba, ben Nida Kenan Bey’in asistanıyım. Size nasıl yardımcı olabilirim?”

Nida hanım orta yaşta bir bayandı. Ona gülümsedim.

“Benin adım Ada. Kenan Bey sayesinde burslu okuyorum. Ona teşekkür etmek için geldim.”

“Anladım canım, madem görüşmek istiyorsun toplantısı bitsin. İlerde bekleyebilirsin.”

Gösterdiği yere oturdum telefonu çıkardım onu beklerken İnternette oyalandım. Kapı açıldı, bir kaç kişi odadan çıktı. Kenan Bey’i göremedim. Nida hanım yanıma geldi

“Ada, Kenan Bey seni bekliyor.” dedi.

“Sağ olun.” diye cevap verdim.

Onu takip ettin. Beni toplantı odasına aldı. Kenan Bey pencereden dışarıya bakıyordu. 60 yaşında olmasına rağmen yakışıklı bir adamdı. Asistanı bizi yalnız bıraktı. Kenan Bey bana yaklaştı ve gülümsedi.

“Lütfen oturun küçük hanım benimle görüşmek istemişsiniz.”

“Evet, umarım sizi rahatsız etmedim.”

Kenan Bey karşıma oturdu beni inceledi.

“Yalan söyleyip buraya geldiniz. Benimle neden görüşmek istediniz?”

Anlaşılan araştırma yapmıştı Nida Hanım. Kadın işinde çok iyiymiş.

“Madem yalan söylediğimi öğrendiniz, neden beni kabul ettiniz?” diye sordum.

“Merak ettim neden benimle görüşmek istediğini. Evet, neden buradasın?”

“Söyleyeceklerim sizi çok şaşırtacak. Benim amacım sizi rahatsız etmek değil. Sadece sizi çok merak ettim. Bakın yıllarca ben babasız büyüdüm. Babamı hep merak ettim. Anneme sordum, söylemedi. Zaten sorumsuz bir kadındı. Bir gün odasını karıştırdım ve bir resim buldun. O resimde siz vardınız ve arkasında biricik aşkım yazılıydı.”

Çantamdan fotoğrafı çıkardım Kenan Bey’e uzattın Kenan Bey resmi aldı, baktı:

“Gençlik resmim! Anladığım kadarıyla baban olduğumu düşündün, onun için buraya geldin. Annen öyle mi söyledi.”

“Anneme bu resmi bulduğumu söylemedim ki. Ben düşündüm. Amacım para değil, babamı bulmak. Bu resim elime geçince sizin babam olabileceğinizi düşündüm.”

Kenan Bey şaşkınlıkla bana baktı. Adam şaşırmakta haklıydı.

“Ben İstanbul’da İngilizce bölümünü okuyorum. Üstelik çalışıyorum. Amacım sizden bir şey istemek değil, sadece DNA testi yapalım. Babam mısınız yoksa değil misiniz onu öğrenelim.”

Kenan Bey ayağa kalktı dolandı tekrar oturup bana baktı:

“Annenin resmi var mı? Adı nedir?”

“Şeyma Tan. Kayserili. Sanırım İstanbul’da yaşadı ki sizinle tanıştı. Bende resmi yok. Resim çektirmeyi sevmez.”

“Bak canım ben hayatım boyunca bir tek kadını sevdim, karımı. Onu asla başka bir kadınla aldatmadım. annenin ismi bana tanıdık gelmedi. Sen yıllarca Baba özlemi çekmişsin, seni anlıyorum. Baban değilim ama yine de DNA testi yapalım. Senin baban çıkmam ihtimali sıfır ama kuşku kalmasın içinde. Senden ricam bu olayı kimse duymasın. Baban çıkmayınca beni rahatsız etmezsin umarım.”

“İnanın Kenan Bey, babam çıkmazsanız sizi asla rahatsız etmem. hatta çıksanız bile yine sizi zor durumda bırakmam.”

“Bugün işin yoksa çıkalım. Güvendiğim bir hastane var, oraya gidelim.”

“Bugün okula ya da işe gitmiyorum. Hazırım ben.”

Beraber holdingden çıkarken bütün gözler bizim üzerimizdeydi. Arabaya bindik.

“Artık iş hayatını bırakıyormuşsunuz, öyle duydum.”

“Benim hakkımda araştırma yaptın değil mi?”

“Evet, sizi merak ettim. Evli ve iki çocuğunuz olduğunu biliyorum. iş hayatında çok iyisiniz ve yerinize oğlunuz Murat geçecek.”

Kenan Bey gülümsedi. Ne tatlı adamdı inşallah babam çıkardı. kafamı onun omzuna yaslamak isterdim.

“Artık emekliye ayrılıyorum. İşi gücü çocuklara bırakacağım, eşimle seyahate çıkacağım.”

“Sizin için hayırlısı olsun. Bugün söylediklerimi çok sakin karşıladınız. Hep böyle sakin misiniz?”

“Bak Ada, bağırıp çağırmakla bir şey çözemeyiz. Bu yüzden böyle bir karar verdim.”

Büyük bir hastaneye geldik. Başhekimin odasına Kenan Bey yalnız girdi. Yarım saat sonra çıkıp beraber bir odaya girdik. kan aldılar. Sonra hastaneden çıktık.

“On beş gün sonra belli olacak. Seni evime bırakayım.” dedi Kenan Bey.

“Gerek yok, ben kendim giderim Kenan bey.”

“Olmaz hadi arabaya bin!” diye ısrar etti.

Arabaya bindim. On beş gün nasıl gelecekti, hiç bilmiyordum. Onun babam çıkmasını ümit ediyordum.

“Ada, her şeye hazırlıklı ol, olur mu? Baban çıkmayacağımdan eminim. Senin üzülmeni istemiyorum!”

“Peki, babam siz çıkarsanız ne yapacaksınız? Siz de hazırlıklı olun!” diye cevap verdim.

“Baban çıkarsam o zaman konuşur çözeriz!”

Beni evime bırakıp gitti. On beş gün bekleyip görecektik.

****

Kenan Bey anlatıyor:

Hastaneden sonra tekrar holdinge döndüm. Çok güvendiğim Avukatım Suat’ı çağırdım. Hala inanamıyordum sabah o kızın karşıma çıkıp, ‘senin kızın olabilirim’ demesine. Beni şok etmişti. Ben hayatım boyunca karımı çok sevmiş ve başka hiç bir kadınla beraber olmamıştım. Ada benim kızım değildi, bundan emindin. Ama ailesi kim, araştırma yapılmalıydı. Kap vuruldu.

Suat odaya girdi.

“Beni görmek istemişsiniz Kenan Bey?”

“Evet, bugün bir olay yaşadım ve senin yardımına ihtiyacım var. Bir saat önce bir kız geldi. Adı Ada. Kayserili. Bana benim kızım olma ihtimali olduğunu söyledi.”

“Kenan Bey, o kişi dolandırıcı olmalı. Ben sizi tanıyorum, eşinize ne kadar bağlı bir adamsınız.”

“Suat, kızı görsen bir içim su. Çok güzel. Dolandırıcı birine benzemiyor. Sorumsuz bir annesi varmış. Babasını hiç tanımamış. Benim resmimi annesinin odasında bulmuş. Arkasında da biricik aşkın yazılıydı.”

“Peki, kadının resmini gördünüz mü? Onu tanıdınız mı?”

“Ada annesinin resim çektirmediğini söyledi. Sevmezmiş. Senden ricam, güvendiğin birinin bu kızı araştırmasıdır. Annesi hakkında her şey öğrenmek istiyorum. Bugün DNA testi yaptırdım. Kız umuda kapılmasın diye yaptım.”

“Tamam, Kenan Bey! Kızı araştıracağız. Peki, ailenize bu durumu anlatacak mısınız?”

“Şimdilik hayır. Gerçekler ortaya çıksın, onlarla konuşurum.”

Suat benden gerekli bilgileri alınca odadan çıktı. Eşim Nisa’nın resmine baktım. Hala çok güzeldi. Onunla evlendiğime asla pişman olmadım. Bana üç çocuk vermişti. Mutlu bir aileydik. Tabii o acı felaket olayını yaşadık ama aile olarak asla kopmadık. Hep beraber dimdik ayaktayız.

Artık emekli olup yerime Murat’ı geçirecektim. Murat ve Demir bu holdingde çok iyi işler çıkaracaktı. Bundan emindim. Demir en yakın arkadaşım ve ortağımın oğlu. Kızım Şeyda ise holdingde mühendisti. çalışkan bir kızdı. Tek derdim eşimle uzun bir seyahate çıkmaktı. Tabi bugün gelişen olaylar bitince.

Bugün burada son günümdü eşyalarımı toparladım. Ayrılık vakti gelmişti. Emekli olmak iyi gelecekti. Ben odadan çıkınca alkış tufanı koptu. Ağlayanlar bile vardı. oğlum Murat ve kızım Şeyda yanıma gelip boynuma sarıldılar.

“Baba merak etme, bu holdinge ben Demir ve Şeyda gözümüz gibi bakacağız.” dedi Murat.

“Size güvenim sonsuz çocuklar, daha fazlasını yapacaksınız.”

Çocuklar benimle arabaya kadar peşimden geldiler. Son kez holdinge baktım ve onunla vedalaştım. Arabaya binip uzaklaştım. Eşim Nisa ile emekliliğin tadını çıkarmaya gidiyordum. Diğer olay da biterse çok rahatlayacaktım.

****

Nisa Hanım anlatıyor:

O kızın adresini bulmuştum.

Arabadan çıkıp apartmana baktım. Kızı merak ettiğim için buraya gelmiştim. Kenan emekli olmuştu. Beraber dünyayı gezecektik. Ama bir gün bazı gerçekler öğrenmiştim. Nasıl mı?

Kenan’a hastaneden gelen mesajı görmüştüm. Başhekim yazmıştı üç gün sonra DNA testi belli olacakmış. Neye uğradığını şaşırdım.

Kenan’ın haberi olmadan hastaneye gittim ve başhekime durumu bildiğimi söyledim. Mecburen başhekim durumu anlattı. Ben şok oldum. Oradan ayrıldım. Kenan iyi tanırım. O beni asla aldatmaz. Beni çok sever. Holdinge gittim avukat Suat’ı buldum. Onunla konuştum. Kızı ve annesini araştırdıklarını söyledi. Avukattan kızın adresini istedim. Amacım olay çıkarmak değil, kızı görmek ve konuşmaktı.

Şimdi istediğim adrese gelmiştim. Apartmana girdim. Üçüncü katta yaşıyordu, Yürüyerek çıktım, zile bastım. Bekledim. kapı açıldı. Kız beni görünce şaşırdı. Beni tanıyordu nedense. Kızı görünce içim bir garip oldu.

“Merhaba Ada, beni tanıyorsun. müsaitsen konuşalım mı?”

“Kusura bakmayın. Sizi beklemiyordum. Lütfen buyurun.”

Beraber bir odaya geldik. Bana yer gösterdi. Öğrenci evi olmasına rağmen düzenli ve temizdi. Ada’da karşıma oturdu tedirgindi.

“Ne içersiniz Nisa Hanım?”

“Sağ ol, bir şey istemiyorum. Lütfen rahat ol, sana buraya bağırıp çağırmaya gelmedim. Ben bu olayı tesadüf eseri öğrendim. Kenan buraya geldiğimi bilmiyor.”

“Anladım. Biz DNA testinden sonra Kenan Bey’le görüşmedik. Buraya geldiğinizi söylemem zaten.”

“Ben Kenan’ı tanıyorum. O bana asla ihanet edecek biri değil. Yanlış anlama, sadece merak ettim. Seni görmek istedim. Bu yüzden geldim.”

“Kenan Bey de söyledi bana. Belki sarhoş bir anda annemle birlikte oldular. Eğer Kenan Bey babam çıkarsa, lütfen ondan ayrılmayın. Sizi çok sevdiği belli. Ben sadece baban kim onu merak ettim. Amacım sizin huzurunuzu bozmak değildi.”

Kızın sözleri bana samimi gelmişti. Kız sadece babasının kim olduğunu öğrenmek istiyordu. Biraz daha oturup sohbet ettik. sonra oradan ayrılıp eve geldim. Kenan’a her şeyi öğrendiğimi söylemeyi düşünmüyordum. O bana anlatırdı. Ayşe hanımdan Suat’ın burada olduğunu öğrendim.

Odama çıktım üç gün sonra her şey belli olacaktı.

****

Kenan Bey anlatıyor:

Avukat Suat telefon edip beni ziyarete geleceğini söyledi. Ben de bekliyorum dedim. bakalım neler öğrenmişti.

Suat gelince çalışma odasına geçtik. Nisa’da yoktu, daha rahat konuşurduk.

“Evet, Suat seni dinliyorum neler öğrendin?”

“Çok iyi bir dedektif tuttum. o araştırdı. Emniyette tanıdığı polisler varmış. Onlar sayesinde çok şaşırtıcı bilgiler öğrenmiş,”

“Merak ettim nedir?”

“Kayıtlara göre Şeyma Tan diye biri var ama 1997 yılında vefat etmiş. o kadın ölmüş bir kişinin kimliğini kullanıyor. Polis araştırınca ortaya çıktı. Kadın bugün polisler tarafından gözaltına alındı.”

“Çok ilginç! Belki bu sayede o kadının gerçek kimliğini öğrenirler. Sahtekâr! Başka neler var?”

“Ada Hanımın da kimliği sahte. Doğum tarihi, yeri, hepsi! Polis o kızın başka bir ailenin çocuğu olabileceğini söylemiş. Yani bir kaçırılma vakası olabilirmiş.”

Kenan Bey’in beyninde şimşek bir çaktı. Olabilir mi diye düşündü. Hemen başhekim arayıp durumu ona anlattı.

“Suat kadın Kayseri’de mi tutuklandı?”

“Evet.”

“O zaman Kayseri’ye gidiyoruz! Benim onu görmem lazım. Hemen uçağımı hazırlatıyorum. Beraber gidiyoruz!”

“Tamam, Kenan Bey!”

Kenan Bey eşinin odasında olduğunu öğrendi. Hemen yatak odasına çıktı.

“Canım, ben acil bir iş için Kayseri’ye gidiyorum.”

“Hayırdır? Ne işi canım?”

Kenan Bey karısına sarılıp, yanağından öptü.

“İnşallah sana güzel haberlerle geleceğim. Eğer düşüncelerim doğru ise, bizim için büyük bir sürpriz olacak!”

“Açıkçası çok merak ettim. Hayırlı haberlerle gel canım!”

Kenan ufak bir çanta hazırladı. Suat dışarıda bekliyordu. Arabaya binip uzaklaştılar. Kenan Bey komiser Sedat’ı arayıp durumu anlattı. O da kayseri emniyetini arayacağını söyledi.

Kenan Bey ve Avukat Suat kayseri emniyetine geldiler. Onları emniyet müdürü Erkan Bey karşılayıp odasına götürdü.

“Hoş geldiniz Kenan Bey, Sedat Bey bize gereken bilgileri verdi. En iyi komiserlerim bu olayın başında ve size güzel haberlerimiz var.”

“Çok sağ olun komiserim. En son gelişmeler nedir?”

“Şeyma hanımın kimliği sahte çıktı. Zaten bunu biliyorsunuz. Ama Şeyma denen bayanın parmak izinden kim olduğunu bulduk. Bakıcı Leyla çıktı! Sizin kızınızı kaçıran kişi!”

Kenan Bey heyecanla ayağa kalktı. Gözleri doldu. Leyla sonunda yakalanmıştı ve o kızına kavuşacaktı.

“Sakin olun Kenan Bey! Leyla Hanım her şeyi itiraf etti.”

“Ben onu görmek istiyorum, komiserim! Ama merak etmeyin sadece konuşmak istiyorum!”

“Tamam, Kenan Bey! Ada adında birde kız var sanırım oda sizin kızınız.”

“Evet, onun sayesinde her şey ortaya çıktı. O Leyla yüzünden kızımıza hasret kaldık. Umarım gerekli cezayı alır!”

Müdürün odasından çıktılar bir odaya girdiler Kenan soruşturma odasının penceresinden Leyla’ya baktı yaşlanmış ve çökmüştü.

“Kenan Bey Leyla neden kızınızı kaçırdı?”

“Eşim Nisa avukattı. Leyla kocasını aldatmıştı. Nisa da o adamın avukatı olmuştu. Onlar boşanmışlardı. Çocuk babaya verilmişti. Adam çoğunu alarak yurt dışına gitmişti. Bu yüzden Nisa’ya kızgındı. Nisa kanser tedavisi için yurt dışına gidince, bende çocuklarla ilgilenmesi için bakıcı aramıştım. Karşıma Leyla çıktı. Tabii onun gerçekte kim olduğunu bilmiyordum. Sonra Leyla bana da âşık olduğunu söyledi. Ben eşine âşık biriydim, Nisa’nın gelmesine yakın Leyla’yı işten çıkarmıştım. Amacı intikam almaktı. Küçük kızımı kaçırdı. Yıllarca onun hasretiyle yaşadık.”

“Çok üzücü ama artık kızınıza kavuştunuz. Herkes için büyük sürpriz olacak.”

Kenan başını salladı. Leyla’dan hesap sorma zamanıydı. Leyla hala yakalanmış olduğuna inanamıyordu. kapı açılınca başını çevirip baktı ve yıllar sonra Kenan’la göz göze geldi. adamın gözlerindeki nefreti gördü ama umursamadı. Kenan sakın bir şekilde gelip karşısına oturdu.

“Yıllar geçti! Tekrar karşılaştık Leyla! Ne hale gelmişsin! Acınacak durumdasın!”

“Senin ve karının bana yapmadıklarını hiç bir zaman unutmadım. Ben nasıl evlat acısı çektim ise sizde çekin istedim. Ama sana âşık oldum. Sen benim aşkıma karşılık vermiş olsaydın, intikamımdan vazgeçerdim.”

“Sen hasta ruhlu birisin, Leyla! Ama senin iyi bir ceza alman için elimden geleni yapacağım!”

“Beni nasıl buldunuz merak ediyorum?”

“Bir sabah holdinge bir kız geldi. Kendisinin kızım olduğunu söyledi ve elinde benim resmim vardı. Adı Ada’ydı. Bense şok oldum. Kız çok umut doluydu. Onu üzmemek için DNA testi yaptırdık. Ama sizi araştırması avukatıma talimat verdim. Böylece seni bulduk. Eminim Ada da benim öz kızım. Neden onun yanında tuttun?”

“Herkese karşı öfkemi ondan çıkarmak için. Çoğu zaman ona karşı çok zalim oldum ama her şeye rağmen inatçı bir kızdı. Hayata tutundu tabii.”

“Bize ve ona yaptıklarını bedelini ödemeye hazır ol Leyla! Güneş yüzü görmeyeceksin!”

“Sorun değil, size acı çektirmek çok güzeldi. Benim için yeterli oldu. Tabii kızınıza erken kavuşmanız kötü oldu!”

“Allah sana akıl fikir versin. Dört duvar arasında umarım yaptıklarının hata olduğunu çok iyi anlarsın!”

Kenan oradan çıktı. Müdüre teşekkür edip avukatla ayrıldı. Çok sevinçliydi. Kızları Ada’ya kavuşmuşlardı. ada gerçeği öğrenince şok olacaktı.

****

Kenan Bey anlatıyor:

Heyecanla İstanbul’a döndüm. Artık DNA testine gerek yoktu. Kayıp kızımız bulunmuştu.

Eve geldim. Nisa yine çiçeklerle uğraşıyordu. Beni gördü birbirimize sarıldık.

“Kenan seni yarın bekliyordum. Sabah gittin akşam döndün.”

“İslerim erken bitti. Yolda iken Murat ve Şeyda’ya haber verdim güzel bir sürprizim var!”

“Çok merak ettim sürprizini nedir?”

“Çocuklar gelene kadar sabret. Hepiniz bir öğreneceksiniz!”

Beraber eve girdik. Nisa merakla bana bakıyordu. Benim neşeli halim onu meraklandırmıştı. Çocuklar gelmeden önce gidip bir duş aldım. Rahat kıyafetler giydim. Aşağı kata indim. Şeyda ve Murat gelmişlerdi.

“Hoş geldiniz çocuklarım. Şimdi herkes otursun. Söyleyeceklerimi sözümü kesmeden dinleyin!”

“Hayırdır Baba? Bu gizemli tavırlar nedir?”

“Birazdan anlatacağım ve getirdiğim haberlere çok sevineceksiniz!”

“Tamam, baba sözünü kesmeden dinleyeceğiz. Beni heyecan sardı.” dedi Murat.

Kenan mutlulukla eşinin elini tutup gülümsedi.

“Holdingde son günümdü. Bir kız geldi. Onu görünce değişik duygular yaşadım. Neden öyle olduğunu anlamadım ama şimdi sebebini anlıyorum. Kız bana bir resim verdi. Benim gençlik resmimdi. Annesinin odasında bulmuş. Kız babası olduğumu düşünmüş çünkü o kız babasını görmeden büyümüş. Onu hiç tanımamış.

“Ah baba! Öyle dolandırıcı çok ki! Bir de utanmadan sana mı gelmiş?”

Şeyda’nın susması için elimi kaldırdım. Nida’nın ise düşünceli olduğunu fark ettim. Devam ettim;

“Ben de ona mümkün olmadığını, hiç bir zaman eşim varken başka bir kadınla beraber olmadığımı söyledim. O da bana sarhoş olup annesi ile bir gece kaçamak yapmış olabileceğimi söyledi. Baktım kız kararlı, DNA testi yaptıralım dedim. Kız da kabul etti. Bu durumu kimseye söylemedim, çünkü sonucun olumsuz çıkacağını düşündüm. Sadece kızın gerçekleri görmesi lazımdı. Ama bir geçek var ki, o da o kız benim kızım, çocuklar.”

Hepsi şok oldu, ilk konuşan Murat oldu;

“Baba nasıl olur? Bize sürpriz dediğin bu mu yani? Evlilik dışı kızını bize duyurmak için mi topladın bizi? Anneme ve bize bunu nasıl yaparsın?”

“Murat otur yerine. Baban açıklamasını bitirsin lütfen!” diye araya girdi eşim.

“Farkındayım şok oldunuz! Ama konuşmam bitmedi daha. DNA testinden önce annesini araştırdım. Kadının ve kızın kimliği sahte çıktı. Kayseri’ye gittim. Kadın gözaltına alındı ve o kadının gerçekte kim olduğunu öğrendik. Hatta bende onla konuştum. Bizi yıllar içimde acı bırakan Leyla’nın ta kendisiydi.”

Nisa gözyaşları içinde bana baktı:

“Sen ne diyorsun? Leyla yakalandıysa kızımız nerede Kenan?”

“Evet, canım! Yakalandı! Her şeyi itiraf etti. o kızda işte Ad. Babası olduğumu söyleyen kızımız!”

Herkes ağlamaya birbirine sarılmaya başladı evde büyük bir coşku vardı

“Hadi Kenan kızımıza gidelim. Yıllarca hasret kaldık daha fazla beklemeyelim!”

“Hayatım sakin ol! Ada gerçeği bilmiyor. Onunla konuşmalı önce öyle buraya getireyim!”

“Harika bir haber değil mi abi? Kardeşimiz bulundu ama onun gerçek ismi Gülce, Ada nasıl deriz?”

“Her şey sırayla olacak çocuklar, sabredeceksiniz!”

“Baba, kız ne durumda? Eğitim durumu nedir?”

“İstanbul’da üniversitede okuyor, bir yandan da çalışıyor.”

“Ne olur Kenan git kızımızla konuş! Ona doyasıya sarılayım. Ben aslında gerçeğin bir kısmını biliyorum. DNA testini kızımla konuştum. O kadar güzel ki!”

“Biliyorum konuştuğunu canım, benden bir şey asla saklanamaz! Bugün geç oldu, yarın konuşuruz! Hem Ada güvende. Bir güvenlik ekibi onu koruyor!”

“Kızımız için büyük bir parti vereceğim. Herkes duysun kızımızın bulunduğunu. Hep yıllarca bu anı bekliyordum!”

Nisa çocuklar ben yerimizde duramıyorduk. Ada’yla neler yapacağımızı konuşuyorduk. Güzel planlar vardı hepimizin aklında.

****

Ada anlatıyor:

Bugün hafta sonuydu. Okul yoktu ama bütün gün iste olacaktım. Sabah kahvaltımı yaptım. Heyecanla Kenan Bey’den gelecek haberi bekliyordum. O sırada zil çaldı kapıyı açtım karşımda Kenan Bey vardı.

“Günaydın Ada! Sabah erken geldim ama umarım seni rahatsız etmedim?”

“Günaydın, Kenan Bey! Ne rahatsızlığı, ise gidecektim!”

“Seninle konuşmalıyız. Merak etme ben patronunla konuştum. Bugün izinlisin.”

Ben şaşkın bir şekilde ona baktım. Kenan Bey eve girdi. Onu takip ettim. Odaya gelip bir koltuğa oturdu.

“Ne içersiniz Kenan Bey?” diye sordum.

“Sağ ol bir şey istemiyorum. Lütfen oturur musun? Konuşalım!”

Hemen karşısına oturdum bana gülümsedi.

“Yıllar önce yaşadığımız bir acı olay var, onu sana anlatmak istiyorum!”

“Öyle mi? dinliyorum sizi!”

“Benim aslında üç çocuğum var. Murat, Şeyda ve Gülce… En küçüğü Gülce’ydi. Eşim Nisa kanser oldu tedavi için yurt dışına gitti. Gülce o zaman üç yaşındaydı. Kâhyamız emektar Asuman abla vardı ama üç çocuğa yetişmesi zordu. Bende bir bakıcı buldum. Nisa gelene kadar çok iyi baktı çocuklara. Bir gün kadın bana âşık olduğunu söyleyince şok oldum. Ben kadına hiç bir zaman yüz vermedim. Nisa gelmeden onu işten çıkarttım. Nisa’nın sağlığı düzelmişti çok şükür. Herkes yeniden mutlu olmaya başladı. Ama bir gün Gülce kızımız kayboldu. Daha doğrusu kaçırıldı.”

“Çok üzüldüm Kenan Bey! Ben bilmiyordum bu durumu. Ailecek perişan olmuşsunuzdur.”

“Hem de nasıl. Nisa tekrar hasta olur diye çok korktum. Kızımı kaçıran bakıcı Leyla çıktı. Onu araştırdık. Eşim avukattı. Leyla zamanında eşini aldatmıştı. Kocasının avukatlığını Nisa yapmıştı ve çocuğun velayeti babaya verilmişti. Leyla da iyice bunalıma girmiş, bizden intikam almak için ailemize girmişti. Birde benden ret yanıtı alınca, iyice aklını kaçırmıştı. Bu yüzden kızımızı kaçırmıştı.”

“Canavarın tekiymiş! Kızınızı hala bulamadınız mı?”

“Yıllarca aradım durdum ama Leyla kızımla ortadan kayboldular. Sonra bir gün sen çıktın karşıma. Durumunu anlattın. Ben de annen kim onu araştırdım. Annenin kimliği sahte çıktı. Ada, o kadının gerçek ismi Leyla. Kızımı kaçıran kadın!”

Ben Kenan Bey’in söylediklerinden sonra ayağa fırladım. Çok şaşırmıştım. Benim annem çocuk kaçırmıştı! İnanmak zordu!

“Kenan Bey, yanlışınız olmasın? Tamam, annem sorumsuz bir kadındı ama o kadar vicdansız olamaz!”

Kenan Bey ayağa kalktı, beni omuzlarımdan tuttu ve saçımı okşamaya başladı.

“Ada, ne yazık ki doğru canım! Annen çocuk kaçırdı! Üstelik benim kızımı! Şu an hapiste ve bir gerçek daha var; senin kimliğinde sahte. Sen onun kızı değilsin!”

“Yok olamaz! O kadarda değil! Madem her şeyi biliyorsunuz benim kimim?”

Gözyaşlarıma hâkim olamadım. Sanki bir kâbus yaşıyordum.

“Sakin ol tatlım! Sen kimsin biliyor musun? Sen bizim kayıp kızımız Gülce’sin!”

Kenan Bey’in, sen bizim kayıp kızımızsın dediğini duyunca şok oldum. Sanki bana şaka ediyordu.

Kenan Bey ağlayıp sarıldı. Bende duyduklarım karşısında şoktaydım. Meğerse bu yaşıma kadar yalan bir hayat yaşamıştım.

Bir yıl sonra

Gemideki odamdan çıktım. Çok büyük bir yolcu gemisi idi. Denize baktım. Bir yılda hayatım çok değişmişti. Olumlu yönde değişti. Öz annem sandığım kadın beni öz ailemden kaçırmıştı. Onlara unutulmaz acılar yasatmıştı. Eğer ben o resmi bulmayıp Kenan Bey’in karşısına çıkmamış olsaydım, asla gerçeği öğrenemeyecektim.

Gerçek adım Gülce’ydi. Tabi alışmam zor oldu. Leyla ile görüşmek hesap sormak istedim ama ailem izin vermedi. Onları üzmemek için vazgeçtim. Ailem beni mutlu etmek için ellerinden geleni yapıyorlardı. Annem beni bir an olsun gözünün önünden ayırmıyordu. Onu anlıyorum beni tekrar kaybedeceğinden korkuyordu. Her şeye zamanla alıştım. Simdi ailem ile gemide seyahat ediyoruz. Annem, babam, abim, ablam hepimiz gemideyiz. Benden mutlusu yok! Sevilmek çok güzelmiş!

Allah kimseyi çocuklarından ayrı düşürmesin!


Konuk Yazar: Sevtap EKEN

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Konuk Yazar
Bağlantılar:
Misafir Yazar
4 Yorum
  • Çok güzel ve hüzünlü hikaye. Okurken hem duygulandım hemde keyif aldım. Sevtap Hanımın emeklerine, fikrine sağlık. Ufak tefek harf hataları var ama hikayenin bütünü hepsini siliyor. Başarılarınızın devamını dilerim 👏👏👏

  • Değişik bir diliniz var. Akıcı ve anlaşılır. Romana sığacak bir yazıyı ancak bu kadar başarıyla birkaç sayfaya sığabilirdi. Başarılarınızın devamını diliyorum.

  • Çok güzel olmuş ablacım, kalemine yüreğine emeğine sağlık 👏👏👏

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version