Kelebek Vadisi

Betül Fırat 29 Görüntüleme Yorum ekle
3 Dak. Okuma

Henry nerede olduğunu merak ediyordu. Altı üstü akşam yürüyüşüne çıkmıştı ama evinden bu kadar uzaklaştığını fark etmemişti bile. Geri dönmeye çalışsa da yer ve yön duygusu kaybolmuştu. Kocaman ormanda bir başına kalmıştı. Ne yapacağını şaşırmış bir halde etrafına bakınmaya başladı. İleride parlak bir ışık huzmesi gördüğünü sandı. Belki birilerini bulurum umuduyla yürümeye başladı. Hiç bu kadar uzağa gelmediğini ve neden bu kadar yürüdüğünü sorgulamaya başladı, ışığa doğru kendini sürüklerken.

Biraz daha yaklaşmıştı ki ışık falan yoktu etrafta. Sadece mavi kelebekler tek bir yere toplanmış ve yuvarlak oluşturacak şekilde tüm ağaçların gövdesini sarmışlardı. Henry gördüğü manzara karşısında şaşkınlığa uğradı. Neden ormanın bu kısmı ve neden kelebek diye düşünürken birden konuşma sesleri duydu. Bir yere saklansa mıydı bilemedi ve sonunda koca gövdeli bir ağacın arkasına saklandı sesler yaklaşırken.

– Tam burada mı gördün, hatırlaman lazım Conroy, diyordu konuşmalardan adının Agatha olduğunu öğrendiği kadın.

– Evet, Agatha, eminim burasıydı, diye karşılık verdi Conroy.

Agatha ve Conroy ellerindeki malzemelerle topraktan örnekler alıyordu. Henry yerinden kımıldamadı, gizlice izlemeye devam etti.

– Bu kadar öz yeter mi, diye sordu Conroy.

Agatha ise kafasını sallayarak onayladı karşısındaki adamı.

– Hadi kimseye görünmeden gidelim, dedi Agatha.

Agatha ve Conroy ayrıldıktan sonra Henry olduğu yerden çıktı ve tekrar yolu aramaya devam etmeden önce cebinden temiz bir peçete çıkararak bu iki kişinin aldığı yerden topraktan örnek aldı o da. Merak etmişti bu kadar gizli ne olabilir burada diye.

Zor da olsa evini bulmuştu. Çiftlik kadar büyük bir yerde yaşayan Henry sabahı bekleyemeden arkadaşı Alex’e telefon etti. Alex üniversitede profesördü ve yeni keşiflerde bulunmayı seven biriydi. Henry arkadaşının ilgisini çekeceği için örnek verebileceğini söyledi. Alex sabahı beklemeden birkaç saat içinde Henry’nin yanındaydı. Henry;

– Bu kadar gizli saklı olan ne olabilir, diye heyecanla sordu.

– Analize gönderelim, anlarız, dedi Alex.

Alex ve Henry birkaç gün heyecanla ve merakla sonuçları beklediler. Alex Henry’nin örnek aldığı yere gidip inceleme yaptı. Sonuçlar çıktığında Henry’nin evine gitti. Henry garip görünüyordu. Alex onun inceledikleri noradrenalinin etken maddesine direk temas ettiğini düşündü.

Arkadaşını bir hastaneye kontrol için yatırdıktan sonra ise yetkililere haber verme ihtiyacı duydu Alex. Bu maddeyi ne için kimler topluyorsa kesinlikle iyi bir amaçları yoktu. Belki de kitlesel bir ilaç yapmak için kullanacaklardı. Yeni bir maddenin bulunması heyecanından çok ne amaçla kullanılacağıyla ilgilendi Alex. Tahmin ettiği gibi kitlesel bir silah yapımı planlanmıştı; Agatha ve Conroy’un ifadeleri basına sızmıştı. Tam vaktinde kurtarmıştı Alex ve Henry dünyayı bir felaketin eşiğinden.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar / Şair
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version