Türkiye… İçinde birçok dinamiği barındıran, potansiyeli son derece yüksek olan bir ülke… Kozmopolit yapısıyla farklı noktalarda ayrı ayrı güçleri taşıyan bir vatan… Bazen daha fazlası…
Spor alanında bir kusuru var… Toplumun çok büyük kesimi futbolun kuyruğuna takılıp gitmeye çalışıyor. Bu aynı zamanda hayal kırıklığını da beraberinde getiriyor. Çünkü kulüp bazlı bakıldığında ligde belki ama Avrupa’da istenen veya düşlenen başarılar bir türlü gelmiyor. Bizim Çocuklar ise parçalı bulutlu bir grafik çiziyor. Zor da olsa Gürcistan’ı devirmeyi başarsak da İspanya karşısında 6-0’lık net bir bozgunla karşılaştık. Bu kötü sonuç averajımızı etkilediği için en iyi 2’ncilik şansını da kaybetmek üzereyiz. Dilerim bundan sonraki mücadelelerde işler istediğimiz gibi gider.
Ancak yüzümüzü güldüren konuları konuşalım isterim… Örneğin A Milli Basketbol Takımımız… Nam-ı diğer “12 Dev Adam”… Avrupa Şampiyonası’nda adeta tarih yazdılar. Sırbistan ve Yunanistan gibi iki basketbol ekolü ülkeyi devirmeyi başardılar. Hatta Yunanlılar büyük bir fark yerken, ülke ciddi anlamda kendisini sorgulamaya başladı. Ergin Ataman’ın öğrencileri Alperen Şengün’ün liderliğinde farklı bir organizasyon yaşattı. Finale kadar hiç yenilgi yüzü görmediler. Zorlansalar da başarılı bir grafik çizerek Almanya’nın rakibi oldular. Panzerler karşısında da işler aslında 4’üncü periyodun sonunda kadar işler dengeli bir şekilde ilerledi. Ancak son 3 dakikada maalesef rüzgar tersine esti, daha çok hatayı biz yapınca Almanlar kazandı. Yine de yıllar sonra gelen bu başarıyı ayakta alkışlamak lazım. Bu jenerasyon daha çok fazla sayıda maç oynayacak ve madalya ile kupaları ülkemize getirecek.
Filenin Sultanları olan A Milli Kadın Voleybol Takımımız da önemli bir başarıya imza attı. Danielle Santarelli’nin talebeleri önemli mücadeleler sergiledi. Dünya Şampiyonası’nda grup maçlarını sildi süpürdü. Japonya’yı da devirerek gücünü gösterdi. ABD’ye nefes aldırmadı. Final müsabakasında ise rakip 32 maçtır yenilmeyen İtalya’ydı… Kötü başlanan maçta denge sağlandı ve karar setine gelindi. Son nefeste yapılan kritik hatalar kızlarımıza ikincilik olarak döndü. Onlarla da ne kadar gurur duysak az.
Son olarak adını bize yeniden hatırlatan Filenin Efeleri yani A Milli Erkek Voleybol Takımımıza gelelim. Uzun zamandan beri yokları oynayan ve erken turlarda turnuvalara veda eden milliler, sıra dışı bir performans göstererek çeyrek finale kadar yükselmeyi başardı. Efeler, turnuvanın ‘baba’sı konumundaki Polonya’ya karşı bir varlık gösteremedi. Ancak beklenen bu sonuca rağmen milliler gelecek adına güven aşıladı.
Milli bir meselenin içerisinde istikbalimize keyifle bakabiliyoruz. Çünkü bu milliler bize daha çok zafer yaşatacak!
