Mutluluğun Öznesi

Rümeysa Dağlı 22 Görüntüleme Yorum ekle
2 Dak. Okuma

Çok mutlu olduğunuzda sevmek istersiniz, her şeyi ama her şeyi… En basitinden saygın artar var olana karşı, sokakta kendi halinde giden kediye kin beslemezsin, vurup üstünlük sağlamazsın, seversin…

Saksıdaki çiçek bile senin için vardır, her şeyle beraber güzeldir senin de oradaki varlığın. Ama o mutsuzluk var ya, sen dahil senin için değilsindir ve hiç enerjin olmamasına rağmen o harareti dışa vurursun, sana ait olmayan savaşlara girer saldırırsın önüne gelene. “Hadi birisi bana vursun, hadi sende vur” der gibi. Ama aynadakine karşı artık sen bir şey yapamazsın, ona olan olmuştur daha ne olacaktır? Emin ol her şey olur. yaşadıkça yaşattıkça… Bir yerde yaşam belirtisi görmeyedursun insan, öldürmeye gider. Eric Fromm buna “negrofili” der, yani ölüseverlik. Ama hiçbir şey zıttı olmadan var olmaz hayatta, madalyonun arka yüzü hep vardır. Eric Fromm’un diğer kavramı ise, “biyofili” yani yaşamseverlik; onlar ise bütün bu yok oluş ve hengamenin içinde tutunacak tek bir dalı, nefesi, dünyaya açılan gözü görürler, bakarlar. Lütfen içinden gelmese bile sen de dön bir aynaya bak, illaki bir yaşam belirtisi bulacaksın. Bu demek değil ki her zaman güleriz, hiçbir şey bizi üzmez… Sağlıklı olan, üzülmen gerektiğinde üzülmek, sevinmen gerektiğinde sevinmek ve bunların ortasında huzura tutunmaktır.

Evet, rahmetli Doğan Cüceloğlu’nun dediği gibi; “Sen hüzünlendiğinde dünya durup sana yol vermiyor.” Ama senin gittiğin bir yol hep var sağa sola sapmak, aynı yerde durmak, geri gitmek baştan başlamak, koşmak, sürünmek ve daha bir sürü eylem öznesi sen olan cümlelere ait…

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Psikolojik Danışman
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version