Okula Dönüş ve Kaygı

Meryem Demirci 36 Görüntüleme Yorum ekle
3 Dak. Okuma

Hem çocuklarımız hem de ebeveynlerimiz için uzun süren yaz tatili bitti ve yeni bir eğitim öğretim yılını da beraberinde getirdi. Uzun süren bu tatilin bitmesi ebeveynler ve çocuklar için yeni bir sürecin başlamasına da neden oldu.

Bu süreçte kaygı yaşayan çocukluklar için yeni bir okul yılı büyük problemlere sebep olabilmektedir. Kaygı bozuklukları, çocuklarda ve ergenlerde en sık görülen ruh sağlığı bozukluğudur diyebiliriz.

Kaygıyı en basit şekilde tanımlarsak, aslında şu anda var olmayan bir tehlikeye yönelik aşırı korku ve endişe duyma olarak ifade edebiliriz. Çocuk ve ergenin karşılaştığı süreçlerle orantılı olarak kaygı duymasını, sağlıklı bir korku tepkisi olarak değerlendiririz. Ancak çocuk veya ergenin çevresine gösterdiği tepkinin tehdit düzeyi ile orantısız olması durumunda yüksek düzeyde kaygı yaşamasını bir problem olarak ele alırız.

Okula geri dönme sürecine gelince, elbette bu durum çocuk ve ergen için bazı noktalarda heyecana veya gerginliğe neden olabilir ki bu normal ve beklenen bir tepkidir.

Bu yazı daha çok yüksek düzeyde kaygı yaşayan çocukları desteklemeye ve ebeveynlerin çocuklarını desteklemeye nasıl yardımcı olabileceğine odaklanmaktadır.

Ayrılık Kaygısı

Ayrılık kaygısı, çocuk ve ergenin ayrıldığında ortaya çıkan aşırı korku veya endişe ile karakterizedir. Çoğunlukla küçük çocuklarda görülme sıklığı fazladır ancak ergenlerde de karşılaşabildiğimiz bir durum olarakta değerlendirebiliriz.

Örneğin çocuğunuz okuldayken bakım vereninin başına kötü bir şeyin geleceği korkusuyla aşırı derece de endişe yaşayabilir. Sizden ayrı kaldıklarında kötü bir şey olacak endişesini yaşadıklarını sizinle sıkla paylaşabilirler. Kaygısı olan bir çocuğun aklından böyle bir düşünce geçtiğinde, bu düşünce çok gerçekçi gelebilir ve beynindeki kaygı tepkisini harekete geçirebilir.

Kaygılı çocukların düşünce kalıpları, kaygı bozukluğu olmayanlardan çok farklıdır. Kaygı bozukluğu yaşayan çocuklar, en kötü senaryoları düşünerek bu olumsuz düşüncelere aşırı değer verme eğilimindedirler.

Kaygı bozukluklarının en önemli ve temel unsurlarından biri kaçınmanın kaygıyı beslemesi ve pekiştirmesidir.

Diyelim ki çocuğunuz okula gitmek istemiyor, bu nedenle okula gitmemesine izin verdiniz. Çocuğunuz daha sonra kendini hemen daha iyi hissedecek ve sonraki süreçlerde bu davranış stilini pekiştirilecektir. Beyinlerinin onları tehlikeden korumak istediğini unutmayın; bu nedenle korktukları şeyden kaçınırlarsa ve bu onlarda rahatlama sağlarsa, doğal olarak davranışı tekrarlamak isteyeceklerdir.

Bu gibi durumlarda çocuğunuza psikoeğitim yoluyla ışık tutabilirsiniz. Bir psikolog olarak danışanlarıma kaygının ne olduğunu ve vücutta nasıl ortaya çıktığını açıklamayı çok faydalı buluyorum.

Beynimiz uyarlanabilir ve yeni düşünme stillerini oluşturabilir. Bu gibi süreçlerde ebeveynin, çocuğunun rüzgara karşı nasıl göğüs gereceğini ve korkularıyla nasıl yüzleşeceğini öğrenmesine yardımcı olması beklemekteyiz.

Umarım çocuğunuz bu yıl yeni eğitim öğretim yılında başarılı olur. Ek bir yardıma ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız, çocuğunuzun anksiyete bozukluklarının tedavisi konusunda eğitimli bir terapist bulmasına yardımcı olmanızı tavsiye ederim.

İyileşmenin bir yolculuk olduğunu unutmayalım.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Psikolog
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version