Özrümüz Merhamet

Abdullah Altunkup 36 Görüntüleme Yorum ekle
2 Dak. Okuma

İnsan zamanla çok şeyini kaybetti. Kazandığı meziyetler nakdi olarak tatmin etse de özlük değerleri pul kadar edersiz kaldı. Kocaman dünyaya sığamayacağını falan zannetmedi. Aslına bakarsanız doymayacağını zannetti. Petrol için hayatsız, öksüz, yetim ve engelli bıraktı Adem’den olma Havva’dan olma kardeşini. Habil olmayı değil, Kabil olmayı seçti insan olduğunu zannedenler. Tüm uzuvları tamdı uzaktan bakınca, ama fikri öyle iğrenç bir hal almıştı ki aşağılığın aşağılığını yafta yapmayı meziyet zannettiler. Kolları vardı, kolsuz bıraktılar bir çocuğu. Gözleri nefretle bakarken tebessüm eden bir bebeği zifiriye boyamak şeytana hizmetti. Aynı ilahi emirleri okuyanlar hep farklı anladı ya o zaman Koptu dünyanın kayışı. Koşar adım sıkılan kurşunlarla kopan bir bacağı zafer ilan etmek meziyet kabul edildi.

Birleşmiş Milletler denen topluluğun gerçekten ‘‘BİR LEŞ MİŞ’’ olduğu anlaşılalı çok zaman olmuştu aslında. Haçlı zihniyeti ile kurulmuş bu örgütün amacı zaten belliydi ve ideolojisi ortadaydı. BİR LEŞ MİŞ dediğimiz milletlerin dost olmayacağını Mukaddes Kitabımız söylüyor zaten. Ayı postundan kürk olmaz dostum. Bilmem anlatabildim mi? Yıllar önce sivil kaybı yüzde beşken, şimdi yüzde doksan olan adına savaş denen katliamın kendi başlarına gelmeyeceğini bilmiyor mu zannediyorsunuz? Çok iyi biliyorlar. İlahi emirde haksız yere öldürmeyeceksin emrini. Şeytanın akıbetini bile bile ateşe koşar adım gidenlere küçük mücahitler cennetten bakacaklar. Biz buna inanırız ve inanmaya devam edeceğiz. Bu zihniyeti anca bir Nuh tufanı ya da Ebabil ordusu kurtarır. Yeni bir tufanda gemiye sadece çocuklar alınsın ve çocuklar hiç büyümesin. Özgürce oyun oynasınlar temennisi ne kadar gerçekçi değil, değil mi? Birleşmiş Milletler bir leş misiniz? Cevap verin.

Şimdi iğneyi BİR LEŞ MİŞ lere,  çuvaldızı Birleşemeyen, ayrı ayrı coğrafyada kafasını kuma gömen korkaklara baktıralım. Kızgın kumda Bilal’i ezen zihniyet şimdi Habibin (s.a.v.) ayak izlerinin olduğu toprağı terk etmeyen Ali’yi, Ayşe’yi eziyor. Kolsuz, bacaksız, gözsüz bırakıyor, fakat o Bilal’i imana dokunamıyor. Uzuv engelli olmakla iman engelli olmak arasındaki İNCE çizgiyi merak et biraz. O leşlerin elini sıkıp tebessüm edenler Hutame’ye odun olacaksınız. Hepiniz beyin engelli, hepiniz merhamet engellisiniz. Engelli BİR LEŞ MİŞ ler değil, aslı engelli BİR LEŞ MİŞ lere eğilenlerdir.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version