Sevmek mi Sevilmek mi

Sinem Şahin 97 Görüntüleme Yorum ekle
5 Dak. Okuma

Her insan hayatında bir kere veya bir çok kere sevilmek ister Gülmek, ağlamak, kadar sevmek ve sevilmek de insan için bir ihtiyaçtır. Gerek ailesi tarafından gerekse arkadaşları ve çevresi tarafından sevilmek ve sevildiği için sevmek ister. Bunu hem kendisi için hem de karşıdaki insan için bir gereklilik olarak görürüz. Sevilmedik mi veya sevmedik mi eksik kalmış gibi hissederiz. Yalnızlaşır hatta bazen mutsuz bile olabiliriz.

Kimi insan sevmeyi daha iyi bilirken kimi insan ise sevilmenin ne demek olduğunu daha iyi bilir. Yani kimi insan güzel sevilmiştir, kimi insan ise güzel sevmiştir. Ortası bana göre çok nadir rastlanır. Bir insan hem sevilip hem de güzel sevemeye bilir. İşte bu yüzden insanlara sorulur: “Sevmek mi? Sevilmek mi?” İnsanlar genelde bu soruyu kendi bildiğine, hissettiğine göre cevaplar. Güzel sevdiyse ama karşıdaki insan sevilmenin nasıl olduğunu ona tattıramamışsa o insan sevmek der fakat sevmeyip başkası tarafından sevilmiş biri ise, onun güzelliğini bildiği için sevilmek der; bu cevap herkes için değişir. Kimine göre satır satır cevap alırken, kimine göre ise bir cümle bile cevap alamayız. Çünkü insan hem sevilip hem sevmez. Ya sevilir ya da canı pahasına sever. Az önce de dediğim gibi ortası çok nadirdir. Ve hem sevilen hem seven insan bence şanslı ve mutlu insandır.

Sevilmek veya sevmek sadece aşk için anlanmamalıdır Sevmek, anneye de babaya da kardeşe de yakışır. Sevmek arkadaşa da yakışır sevilmek ailenin de ihtiyacıdır arkadaşında. Aşk güzel şeydir. Fakat Sevmek ve sevilmek kadar uzun süreli değildir. Aşk fanidir. Gelip geçer fakat yerini sevgiye bıraktı mı o fani duygu ebedi duyguya yer bırakır. Herkes aşık olmak ister fakat herkes sevemez, herkes sevilmek ister fakat değer bilemez, herkes yanında biri olsun ister kıymet bilemez kısacası insan ister ama sonucunda sanki hiç olmamış gibi davranmaya alışıktır. İnsan bencildir. Olmadı mı şükür etmez, kendinden başkasına değer vermez, sevmez belki de anlaşamaz, insan bazen kendi kendinin düşmanı olur. Sevilmiyorsa da bilmelidir ki kendisinden kaynaklanır.

İnsan amacını unutur. Fani sevgiye, dünya hayatına kapılır ama aslında olan ebedi sevgiyi ve dünyada ki amacını asla ve asla düşünmez. Tek zamanlı yaşar. Dünyalık, geçecek kısa süreli hayaller kurar insanoğlu fakat bilmez ki asıl sevgi yaratıcıya verilen sevgidir. Bunu unutur ve öyle yaşar insanoğlu, kısa süreli, üzecek, yoracak sevgilere vakit ayırırken asıl vakit ayırması gerekene vakit ayırmaz ve kimsesizmiş gibi yarıda kalır başı boş dolanır. Acı çeker ve çektirir

Sevmek ve sevilmek elbette güzeldir. Bana, “Sevmek mi? Sevilmek mi?” diye sorarsanız ben ikisi de derim. Fakat ben ilk olarak Allah tarafından sevilmeyi ve O’nu hakkıyla sevip kul olmayı isterim. Fani duyguya gelirsek de Allah sevdiği kuluna sevdiği kulunu nasip edeceğinden, dua eder ve onun rızasında yoluma bakarım. İnsanız fıtrat gereği ilgi görmek sevilmek isteriz bu çok doğaldır. Ama esas sevgiyi esas hak edene vermezsek işte o sevgi ebedi değil fani bir sevgi olur kalır hayatımız da; Rabbim her insanı eşli yaratmıştır. Herkesin nasibi elbet vardır. Önemli olan onu nasıl bekleyeceğimiz veya ona nasıl bir hayat sunacağımızdır. Sadece sizin sunacağınız hayat değil onun size sunacağı hayat da önemlidir. Bu yüzden sadece Sevmek veya sevilmek önemli maalesef değildir. O adam veya kadın iyi bir kul olmalı, insanlara fitne fesat olmamalı, haram yememeli iyi bir baba iyi bir eş olabilmelidir. Allah korkusu olmalı ve ahiret inancı tam olmalıdır.

Bir kız olarak söylemeliyim ki Allah korkusu olan bir erkek hem merhametli hem de size yani Allah’ın emanetine sahip çıkan iyi bir baba ve eş olacaktır. Bu yüzden Sevmek veya sevilmek derin ve önemli bir mevzudur. Bana göre de aceleye gelmez. Herkes sevmek, sevilmek, sevdiği insanla yuva kurmak ister fakat aceleye gelmez. Doğru zaman doğru insan hayırlı bir eş en güzel dua ve en iyi seçenektir. Bu hayatta Sevmek mi? Sevilmek mi? Sorusuna en doğru yanıt; ahiri sevmek, ebediye razı olmak, yaratıcıya da sığınmaktır. Tevekkül, sabır ve dua ile zamanı beklemek en doğru şey olacaktır. Selametle…

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Sinem Şahin
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version