Tatil Modu

Gülay Eker 38 Görüntüleme 6 Yorum
3 Dak. Okuma

Yıl boyunca beklediğimiz günler vardır. Bir gelsin, neler yapacağım neler dediğimiz günler. Adeta tatil günlerini sayıklar dururuz.

Gezmek istediğimiz yerler, ziyaret etmek istediğimiz arkadaşlar ve farklı eğlence mekanları…

Pek de planlı yaşamayı sevmeyen bir millet olmamıza rağmen, tatil günleri için sıkı sıkı planlar yapmayı ihmal etmeyiz. Aklımızda; kısacık günler için uzun uzun yapacak listelerimiz vardır.

Ülkemizde, doğduğu il dışında yaşayanlar için ilk akla gelen tatil modu; kendi memleketine gitmektir.

Ülkemizde yıllık izinler, genelde on gün ile bir ay arasındadır. Hele de çiftler farklı memlekettense tüm tatil zamanı ancak ziyaretlere yetebilir. Böylece evli çiftler; anne baba ve akraba ziyaretleri ile tatili bitirmiş olur.

Öğrenciler için ise bu zaman daha uzun sayılabilir. Gerçi, sınava hazırlananlar için kurslar yaz sıcağında başlasa da öğrencilik; bir insanın en uzun tatil moduna sahip olduğu nadir yıllardır. 🙂

Zor şartlarda çalışanlar için belki de tatil modu hiç yoktur. Yaşam şartları onları yıllık tatillerini bile kullanmaya izin vermeyecek şekildedir ya da evde, televizyon seyretmeden daha öteye gidemez.

Takvimler tatil moduna girdiğinde, tüm planların yapılma zamanı başlar. Bir yılın hantallığının gerçekleşme düğmesine basılır.

Yoğun koşuşturmalar ,ziyaretler, piknikler, mutfak ziyafetleri derken zaman akıp gider. Geceler, dolunay ışığı ile sohbet eşliğinde aydınlanır. Zaman, hızla akar gider. Zaten zamanı kim durdurabilir.

Günler…

Haftalar…

Aylar… Ve yıllar…

Sonuçta; Bir yıl beklenen günler de her günler gibi geçer gider.

İnsanoğlu yaradılış gereği geleceğe meyillidir. Olanlardan daha çok olacaklar merakını çeker.

Oysa her gün, bir önceki günün bilinmeyeni değil midir?

Şimdi hayatımızda bir değişiklik yapsak ve desek ki; madem ömür geçiyor, günler yerinde durmuyor…

İnsan çalışırken ve yoğunluğun içinde tatil modunda olabilir mi? İlla tatil modu için yıllık izin mi gerekli ki…

İnsan, yaşadığı anı keşfedip, zevk alarak yaşasa hayatında çok farkındalıklar ortaya çıkar.

Düşünsenize 365 gün tatildesiniz. Zihninize bunu kabul ettirdiğinizde her şeyden özgürleşirsiniz.

Yudumladığımız çayı, sıradan değil de en nadir çay bahçesinden derlenip size geldiğini düşünüp öyle için… Ya da aldığınız havanın en temiz çam ormanlarından size geldiğini düşünün…

Bilinçaltı her şeyi sizin düşündüğünüz gibi hayal eder. Öyle ise şimdi beynimize, “365 gün tatildeyim” düşüncesini kodlayalım.

Süre başladı. 🙂

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Gülay Eker
Bağlantılar:
Öğretmen / Yazar
6 Yorum
  • Muhteşem bir yazı olmuş emeğinize sağlık 🙌 bilinçaltımızı dönüştürdüğümüzde şunu fark etmeye başlıyoruz aslında yaşadıklarımız yaşayacaklarımız şu an konuştuklarımızda ve düşüncelerimizde oluşmuş kuantum titreşimleridir..

  • Kaleminize sağlık. Bu güzel yazınızın sonunda uygulamaya şevk ettiğiniz için teşekkürler. Böylelikle daha yararlı oluyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version