İç Dünyam

Mustafa Yılmaz 27 Görüntüleme Yorum ekle
3 Dak. Okuma

Sen kimsin?

Sen dışa yansıttığın değil içinde yaşadığınsın. Sen; amaçladığın, hedeflediğin, niyet ettiğin her şeysin. Sen; başkalarının istediği gibi değil, kendin gibi olansın. Sen; yapmacık ve sahte olunca değil, samimi ve gerçekçi olunca sensin. Sen, içinde huzur bulduğun her şeysin. Sen ağlayınca sensin. Sen gülünce sensin.

Bir gününüzü düşünün. Etrafınızda sayısız insan…

Herkes hayatın içinde farklı rollerde, farklı konumlarda yaşama tutunmaya çalışıyor. Kimisi bolluk içinde ama şikâyet etmek için kendisine sebepler arıyor. Kimisinin bir lokma ekmeği var ya da yok ama sanırsın ki dünyanın en mutlu insanı. Kimisi yoldaki taşı görüp, sanki onun, önüne bilerek atılmış bir engel olduğunu düşünüp söylenmeye başlıyor. Kimisi de o taşı görünce alıp yoldan kaldırıyor. Bir yerde bir yanlış var ama nerede? Sizce de çoğu şey beynimizin içinde bitmiyor mu? Hayat sahnesinde yaptığımız seçimler, fikirlerimiz, pozitif ya da negatif düşüncelerimiz hayatımıza yön vermiyor mu? İnsanın istedikten sonra başaramayacağı hiçbir şey yoktur.

Bir gün kendinize söz verin ve o gün ne kadar negatif şeyle karşılaşırsanız karşılaşın, hiçbir olumsuz şeye takılmayacağınıza söz verin. Bir gün de sadece negatif bakarak ufacık dahi olsa olumsuz olan her şeye takılarak geçirin. Ve iki günün akşamındaki ruh halinizi karşılaştırın. Dünyayı kendimize cennet yapacak olan da, zindana çevirecek olan da biziz, göreceksiniz. Şartlar, zorluklar ya da diğerleri hepsi birer sebep ve hayatın parçalarıdır. Şartlar ne olursa olsun, dünyayı kendine yaşanabilir kılmayı başardıysan, mutluluk çizgisini bulmuşsun demektir. Belki hiç paran olmayabilir, belki sayısız derdin olabilir. Ama sen; elinde olmayanlara değil, sahip olduklarına odaklanırsan, göreceksin ki olmayanlar da olmaya başlayacak, zindanın aydınlanacak, yaşadığını hissedeceksin. Etrafın duvarlarla mı çevrili, gökyüzüne bak. Uçamıyor musun, yürüyebildiğine şükret. Araban mı yok, evin olduğuna şükret. Evin mi yok, sağlığın olduğuna şükret. Şükret ama kabullenme. Zihninde başar, kendine inan, düşünmeyi bırak ve çalış, harekete geç. İnanarak bir yerden başla, sen istersen açılır yollar, yeter ki gönülden iste ve çabala.

İnsanlar hep üzgün, gergin, sinirli mi duruyor? Onlar düzelmiyorsa sen gülümse ki onlara pozitif enerjini yay. Onlar iyilik yapmıyor mu? Sen yap ki örnek ol. Biri sana kötülük mü yaptı? Sen iyiliğinle o kötülüğü yerin dibine sok ki kötülüğü yaptığına pişman olsun. İyi niyetini sömürmeye mi kalktılar? Boşver. O iyilikleri karşılık beklemeden yaptığını unutma. Mükâfatının çok farklı yerlerde kat kat fazlasıyla karşılık bulacağını bil.

Şairin de dediği gibi; unutma!

“Geceye yenilmeyen her insana; ödül olarak, bir sabah, bir gündüz ve bir güneş vardır.”

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version