Kıskançlık Kötü Bir Duygu Değil

Mustafa Öztürk 52 Görüntüleme Yorum ekle
8 Dak. Okuma

Bugün kadın ve erkek kıskançlığından ve ikisi arasındaki derin farklardan bahsedeceğim. Öncelikle kıskançlık kötü bir şey midir? Hem evet hem hayır. Eğer doğru yerde doğru kıskançlığı gösterebilirsek kıskançlığı bireyin ve toplumun menfaatine olarak kullanabiliriz. Burada ben cinsel kıskançlıktan bahsedeceğim yoksa kıskançlığın bir sürü çeşidi var. Adam çok zengindir kıskanırsın, çok başarılıdır kıskanırsın. Bunları anlatmayacağım. Bir de mesela Fransızcada kıskançlık dediğin zaman iki kelime var.

Birisi “jalousie” aynı zamanda pencere kepengi anlamına da gelir diğeri ise “envieux” dediğimiz bir kelime var. Türkçede kıskanma ve imrenme vardır. Kıskanma kötü imrenme iyi bir duygu olarak da dile getirilir. Yani kıskançlık kötüdür deyip hemen kestirip atmamak gerekiyor.

Peki kadın ile erkek arasında kıskançlık anlamında en belirgin fark nedir? Kadınlar erkeklere oranlara 2 misli daha fazla kıskançtır. Kıskançlık gerekli bir duygu ama kontrol edilmesi gerekiyor. Çünkü kıskançlık insanı koruyan bir duygudur yeter ki kontrollü olsun ve doğru yere yönlendirilsin. Çünkü ne demiştik insanın temel amacı neslin sağlıklı bir şekilde devam etmesidir. Hepimiz çocuklarımızın sağlıklı bir şekilde hayata devam etmelerini istiyoruz. Peki kıskançlığı bu bağlamda nasıl kullanabiliriz.

İnsandaki duygular boşuna verilmemiş. Bundan daha önce de bahsetmiştim. Çok meraklı olabilirsin, öfkeli olabilirsin, aşırı duygusal olabilirsin bakın bunların hepsi normal yeter ki sen bu duygularını doğru bir şekilde kontrol etmeyi ve doğru yere yönlendirmeyi öğren.

Kadın ve erkeğin kıskançlığı birbirinden farklıdır. Arada çok büyük farklar vardır. Bunları bilirsek hayatta olan ilişkilerimizde daha rahat ederiz ve daha konforlu yaşarız.

Erkek kadını neden kıskanır? Erkek eşinin başka bir erkekten sperm almasını kıskanır. Erkeğin kıskançlığı budur.

Çünkü ne demiştim erkekler yeri geldiğinde kadını için canını verebilecek kadar ileri gidebiliyorlar bunu neden yapıyor eşinin başka bir erkekten çocuk sahibi olmasını istemiyor. Geçmişte Avrupa’da, Amerika’da, Rusya’da erkekler düello yaparak, kadınlar için canlarını vererek o kadınlara sahip olmuşlar.

Burada erkeğin odak noktası kadının kendine sadık olması çünkü kadın erkeğe sadık olursa başka bir erkekten çocuk sahibi olmaz.

Şimdi gelelim kadının kıskançlığına. Biliyorsunuz geçmişte erkekler birden fazla kadınla evlenebiliyordu. Şu an bu dünyanın büyük bir genelinde yasaklanmış durumda fakat illegal olarak bir çok erkek yine birden fazla kadınla birlikte oluyor.

Demek ki kadın birlikte olduğu erkeğin başka bir kadınla cinsel birliktelik yaşamasından bir erkek kadar rahatsız olmuyor.

Peki kadının kıskançlığı nedir yani kadın erkeğin birden fazla kadınla çiftleşmesinden rahatsızlık duysa da bir şekilde bunu kabul edebilen bir yapıya sahip. Bu konuda yine kadın tabi ki kıskançtır ama bir erkek kadar tepki vermeyebilir.

Kadının kıskançlığının temelinde yatan asıl duygu terk edilme korkusudur. Erkek başka bir kadınla çiftleştikten sonra acaba bu erkek elindeki mal varlığını, bana ayırması gereken parayı, maddiyatı, zamanı acaba o kadına harcar mı? Beni tamamen terk eder mi? Kadının korkusu erkeğin ona sağlamış olduğu güvencenin elinden çıkması korkusu ama erkeğin kadınla ilgili, güvenceye yönelik bir kıskançlığı yoktur.

Kadının kıskançlığının temelinde kendine sağlanan güven ve teminatın yok olması korkusu vardır. Bir kadın hamile kaldığında onu hamile bırakan erkeğin onu terk etmemesi gerekiyor. Kadının korkusu bu. Peki erkek ne zaman o kadını terkeder. Başka bir kadın bulursa terk edebilir. Kadın erkeğin başka bir kadınla cinsel birliktelik yaşamasından değil, kendisini tamamen terk etmesinden korkuyor. Kadınlar burada şöyle bir yanlış düşünceye kapılıyor. Erkeğin eşi hamile olduğunda sanıyor ki çocuktan dolayı erkek onu terk etmeyecek bu tamamen yanlış bir düşünce doğacak olan çocuk erkeğin umrunda değildir. Kadın için durum farklı kadın hamile olduğunda kendisini hamile bırakan erkeğe daha fazla bağlanır ama erkek eşi hamile olduğunda ona karşı böyle bir duygu hissetmez.

Kadın aldatıldığında ilk şunu sorar diğer kadını seviyor mu yoksa bir erkek gider bir sürü hayat kadını ile birlikte olur ama ertesi gün yine eve döner. Çoğu kadın bunu kabul ediyor yeter ki erkek ona karşı sağlayıcı olmaya devam etsin, maddi imkanlarını o kadın için sunmaya devam etsin, kadının odak noktası bu. Kısacası kadın erkeğin cinsel anlamda başka kadınlarla birlikte olmasından ziyade erkeğin başka kadınlara yatırım yapmasını kıskanır.

Peki neden kıskanç olmalıyız? Toplumu korumak için bunu yapmamız gerekiyor. Kıskanç erkek kadını koruyan ve savunan erkektir.

Kadın hamile kaldığında doğan çocuğa birinin bakması gerekiyor kadın tek başına bunu yapamaz. Günümüzde bir kadın çocuk doğuracağı zaman veya doğurduğu zaman elli türlü yardım yapılıyor, işyeri izin veriyor, annesi babası yanına geliyor çünkü kadın çocuğa tek başına bakamaz, kadının kıskanç olması gerekir ki erkeğini yanında tutmayı başarsın. Erkeği o zamanlarda kadının yanında olursa çocukta baba desteği ile büyümüş olur. Kadın kıskanç olmalı ki erkeğini yanında kalmaya o erkeği razı edebilsin. Bu doğru olan kıskanma şekli.

Erkeklerde şiddet duygusu kadınlar ile kıyaslandığında çok daha yüksektir. Erkekte şiddet duygusunun olması gerekiyor.

Bir erkek ne demiştim güçlü olmalı, şiddete meyilli olmalı, karşı tarafa zarar verebilmeli. Bugün asker ve polisimizden beklenen nedir? Suçlulara, teröristlere karşı mümkün olan en yüksek şiddeti göstermesi. Ülkemizi onlar koruyor. Ülkemizi korumamız gerekiyor. Hiç kimse bir askere bu teröristi neden öldürdün buna neden şiddet uyguladın demiyor diyemez.

Erkeğin şiddete meyilli olması ve bu şiddeti eşini ve çocuğunu dışarıdan gelecek tehlikelere karşı koruması gerekiyor. Bu erkekte doğru olan kıskançlık türüdür.

Peki yanlış olan kıskanma şekli nedir? Yanlış olan kıskanmanın iki şekli var. Birisi özgüven eksikliği olan erkeklerin yanlış kıskanma şekli. Bu yanlış kıskançlıktan dolayı bu tip erkekler eşlerini döverler, eşlerine şiddet uygularlar çünkü özgüven eksikliği vardır. Eşini karısını aşırı kontrol etmeye çalışır, ona şiddet uygular, kadını sürekli kontrol altında tutmaya çalışır zaten kadınları zorla kontrol altında tutamazsın.

İkinci tip bir kıskançlıkta kadını tamamen serbest bırakıyor. Kadın dışarı çıkıyor, geziyor tozuyor gece vakti adamın umrunda değil, ben çok kendime güveniyorum, biz çok medeniyiz. Bu da yanlış. Öyle bir dünya yok.

Eğer kadın yüksek seviye bir erkek ile birlikte olmak istiyorsa bunu hak etmesi gerekiyor ve erkek için bir kadında aradığı ilk özellik kendisine sadık olmasıdır.

Bunun için de senin yüksek değer bir erkek olman gerekiyor. Senin de o kadını hak etmen gerekiyor. Senin de kadına bir şeyler sunman gerekiyor. Kadını çok iyi koruman gerekiyor, ona çok iyi duygular yaşatman gerekiyor, iyi bir cinsellik yaşatman gerekiyor, ona güvence vermen gerekiyor.

Kadın kıskançlığının temeli güvenceye dayalıdır. Kadın kendine güvenemez ve çocuğuna ve kendine bakacak bir erkek arar. Erkekte ise güvence ile ilgili bir sorun yoktur. Kadınlar işte bu noktada çok yanılıyorlar. Ve bazı kadınlar erkeğini kıskandırtarak onu manipüle etmeye çalışıyor. Ve yanlış yapıyorlar. Gerçek bir maskülen erkek bu numaraları yemez. Ama feminen düşünceye sahip erkekler ne yapar? Kadın kendisini aldatınca ya intihar eder ya da gider kadını öldürür. Gerçek maskülen bir erkek ise kendi yoluna bakar. Kadınlar erkeği ondan intikam almak için aldatabilir. İşte tam bu noktada yüksek seviye erkek ne yapar? Kadına sadece “Hoşça kal” der. Sevgili erkekler bu tip kadınlarla karşılaştığımızda ne kendimize ne de karşıdaki kadına fiziksel olarak zarar vermeyelim, kendi yolumuza bakalım.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Minimalist Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version