Ruhun Haykırışı

Muhammed Balaban 29 Görüntüleme 1 Yorum
3 Dak. Okuma

Çetrefilli bir hikayem var benim. Hiç bir zaman bir dert ile uğraşmadım. Birden fazla derdin beni adeta kuşattığını söyleyebilirim ve uzun yıllar abluka altında kalmış bir bölge gibi hissettim kendimi. O daralmış hallerimi anlatmak istedim, içimi dökmeye çalıştım. “Dalga mı geçiyorsun be adam” diyen bakışlar ile gecelerin heybetli karanlığına karıştım gün be gün. “Dert ile darlananın duası dağ olurmuş.” derdi dedem. Dert yol gösterir, dermanı kovalar. Ben o karanlığı heybetli geceleri kimsenin duymadığı desibeli sıfır yakarışlar ile geçirdim. Duyanın sadece gecenin heybetli sahibi olduğu yakarışlar ile. Ruhun yakarışını sadece ruhu en güzel ve donanımlı halde yaratan O en güzel sanatkar, O en güzel düzenleyen, O en güzel hale koyan ve O en güzel yaratan Rabbim duyar. Madem tek merci O, madem tek sığınak O, madem tek Münci O… Madem bütün yollar Ona çıkmakta, madem derman sadece Ondan gelecek… Gidecek var mı başka bir merci, makam?

Dert ile darlandım, dert ile dağlandım. “İmanda sadık isen derdini yoldaş belle, bak nice peygambere dertsiz olanı nerede?” diye devam etmişti dedem. O ulu peygamberlerin dertlerine baktım, sonra dönüp kendi dertlerime. Be arlanmaz, be şaki, be bedbin adam… Kendimi ne çok enaniyetli gördüm. Bedbaht olursun da bu kadar mı olursun?

Oğulları ile sınanmış Hz. Adem (a.s.) oğlunun katili diğer oğlu ve 100 yıl sürmüş yası. Ölümden ilk üzülen ruh, ölen kendinden bir parça. Toprak toprağa ağladı, toprak toprağa koyuldu. Ne gelirse Senden hoştur dedi, ne gelirse Amenna.

Allah’ın yarattığı temiz kalpli kul olarak yazıldı adı Rahman’ın makamında… Safiyullah.

Hz Eyyub (a.s.) yara bere içinde kalmıştı. Şeytan’ın oyunlarını bertaraf etmiş, evlatlarını, malını mülkünü kaybetmiş de bir an etmemiş ah. Ne gelirse Senden hoştur dedi, ne gelirse Amenna. Sabır timsali olarak yazıldı adı Rahman’ın makamında.

İki cihan güneşi O güzeller güzeli. Çektiği cefaları bilmeyenimiz yoktur. Hüznün en asil halini yaşamış, nasıl da çetin badireler geçirmiştir. “Bir elime Güneş’i, bir elime Ay’ı verseniz bu davamdan vaz geçmem.” demiştir. Ne gelirse Senden hoştur dedi, ne gelirse Amenna. El Emin olarak yazıldı Rahman’ın makamında.

Ruhumun haykırışında olmayacak asla şikayet. Bende ruhuma sıkı sıkıya beklettim bu cümleyi.

“Ne gelirse Senden hoştur, ne gelirse Amenna.”

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
1 Yorum
  • Gerçekten mükemmel ötesi bir yazı ağzınıza yüreğinize sağlık muhammed balaban

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version