Sağlıklı Yaşamak İçin Besinlere Ek Hangi Vitamin ve Mineral Alınmalı?

Hilal Demir 39 Görüntüleme Yorum ekle
7 Dak. Okuma

Günümüzde insanlar takviye almaya ihtiyacı duyarlar. Çocuklar ve yetişkinler için önemli bir yeri vardır. Çocukların okulda ki başarılarını arttırmak, odaklanmaları sağlamak ve dikkat eksikliği gibi durumları önlemek gibi birçok durumda kullanımı sağlanmaktadır. Yaşlı bireylerde vitamin ve mineral eksikliği görülme sıklığı daha fazladır. Bu açığı kapatmak için takviyelerin büyük bir önemi vardır. Genç bireyler ise günlük performanslarını ve yorgunluklarını gidermek için kullanırlar. Bazı durumlarda kan değerlerinde yetersizliği görülüp depoları doldurmak için de kullanılır. Asıl vitamin ve mineraller besinlerdir. Takviye ürünlerde besinlerden üretilir. Fakat yanlış beslenmeler ve yetersiz beslenme durumu günümüzde takviye alma zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır. İnsanlar beslenmede çeşitlilik kurallarına uyarlarsa özel durumlar dışında vitamin ve mineral almalarına gerek kalmayacaktır. Örneğin, insan günde iki su bardağı kadar süt ya da eş değeri ürünlerin yanında önerildiği şekilde çeşitli sebzelerden yararlananların kalsiyum almalarına gerek yoktur. Yine 4 besin grubundaki değişik besinlerden yeterince tüketilirse demir, çinko, magnezyum, gibi mineralleri alabilirler. Önerildiği şekilde yeterince sebze, meyve tüketilir, bunların pişirme kurallarına dikkat edilirse C vitamini ve diğer antioksidanları alabilirler.

Özellikle yaşlı bireylerde B12 vitamini almaları önerilir. Eğer insan her gün önerildiği gibi 2 su bardağı süt ya da eş değeri süt ürünü, 1 adet yumurta, hafta da 3-4 kez et, tavuk, balık alırsa B12 vitamini ya da diğer B vitaminleri hapları almalarına gerek yoktur. İnsan D vitamini gereksinmesini besinlerle karşılayamaz. Bireylerin günlük olarak 10 mikrogram (400 ünite) D vitamini almaları gereklidir. D vitamini gereksinmesini karşılamanın en iyi yolu güneşten uygun ve düzenli olarak yararlanmaktır. Ancak pencere camları, dağlık bölgeler ve kapalı giysiler bu durumu engeller. Güneş ışınları dik geldiği yaz ayları boyunca bronzlaşmak için ve mayo ile güneşlenmekte sakıncalıdır. En iyisi güz ve bahar dönemlerinde güneşte durmak sağlık açısından iyi bir yeri vardır. Bahar döneminde baş, kol ve bacaklar açık olacak şekilde her gün yarım saat güneşli ortam da bulunmak D vitamini açısından katkısı olacaktır. Yaz aylarında ise daha erken saatlerde, öğlenden öne 10-11 veya öğlenden sonra 15-16 civarlarında bu uygulamayı yapabilirsiniz. D vitamini eksikliği ciddi bir soruna sebep olabilir. Yetersizliğinde kemik sağlığı bozulabilir. Kemikler dışında Tip-1 diyabet riskini arttırabilir, kalp, pankreas, beyin ve deri problemleri oluşturabilir. MS, iltihaplı romatizma ve Tip-1 diyabet tedavisinde önemli bir yeri vardır.

Vitaminler arasında karşıt bir etkileşim olabilir. Mesela C vitamini ve demirin birlikte tüketimi emilimi arttırır. Folik asidin fazla alımı özellikle gebelerde, B12 eksikliğini gizleyebilir. Vejetaryen bireylerde B12 eksikliği çok fazla görülür. Özellikle gebe vejetaryenler de bu durum çok sonradan fark edilebilir. Bu tarz durumların oluşmaması için multi vitamin desteği alınmalıdır. Gebeler vitamin desteklerini alırken çok daha dikkatli olmalıdırlar. Demir ilacı kullananlar özellikle çinko içeren takviyeler alırken dikkat etmelidirler. En doğru tercih besin tüketiminin doğru, yeterli ve dengeli alımı ile bu ihtiyaçların oluşmasını önlemektir. Oluştuğu durumlarda ise bilgili kişilerden destek alarak bu sorunları çözmelerini öneririm.

SAĞLIKLI BİR MOLA VER, VÜCUDUNUN ARINMAYA İHTİYACI VAR.

Hareketsizlik, stres, hava kirliliği, kötü beslenme, işlenmiş gıdalar ve içeriklerinde bulunan kimyasallar vücudunuzda toksin birikimine sebep olurlar. Kontrolsüz kilo alımı, sürekli hastalanmanızın ve kötü hissetmenizin sebebi bu toksinlerin birikimi olabilir. Yapmanız gereken vücudunuzun doğal detoksifikasyon yani kendi kendini onarmasına müsaade etmeniz gereklidir. En iyi temizlenme deri yoluyla atılan toksinlerdir. Bu süreçte hareketinizi arttırın ve vücudunuzu terleyip kendisini temizlemesine izin verin. Havası temiz olan bölgeleri tercih edin ve hücrelerinizin temiz oksijen alımını destekleyin. Bu süreçte su tüketimi de çok önemli. Sularınızı Ph dengesine göre tercih edebilirsiniz. Beslenmenizde sebze porsiyonlarınızı arttırın ve paketli ürünlere ara verin. Sindirim sisteminizi destekleyici ürünleri beslenmenize ekleyin. Yoğurt, kefir, süt gibi sağlıklı probiotikleri mutlaka tüketin. Ara öğünlerinizi atlamayın ve kafeinsiz içeceklerle, kuru yemişlere yer verin. Lezzetli detoks suları ve arınmak için IF diyetlerini de ekleyebilirsiniz. IF diyetleri yani aralıklı oruç birçok şekli vardır. Bunlardan biri günde 8 saat beslenerek 16 saat aç kalmanız şeklindedir. 8 saat içerisinde tüketimi sağlıklı ve ara öğünlerle yaparak daha sonra yemeğe ara vermeniz yeterlidir.

Arınma programlarında en çok dikkat edilmesi gereken konu mevsimine uygun beslenmedir. Mevsim meyveleri ve sebzeleri tercih edilmelidir. Koyu yeşil sebzelerin antioksidan özelliği bu süreçte bize yarımcı olacaktır. Özellikle roka, maydanoz, dere otu, brokoli, ıspanak gibi koyu yeşil sebzelerle arınıp, Brüksel lahanası, fasulye, bezelye, marul, kabak, biber gibi açık yeşil sebzelerin düşük kalorilerini ve lezzetlerini diyete ekleyerek kilo vermeyi veya dengelemeyi hızlandırabiliriz. Kırmızı sebzelerin metabolizmayı hızlandırdığını, kök sebzelerin de karaciğeri temizleği yaptığını unutmamak lazım. Yani sebzeler bu süreçte en büyük destekçimiz. İşte o mucize bitkilerle güzel karışımlar hazırlayabiliriz. Size yazının sonun da alkali bir içecek tarifi yazdım, mutlaka denemelisiniz.

Sebzeleri tüketirken, yanında sağlıklı yağlı tohumlar arınmanızı destekler. Yağlı tohumları sebzelerinizin üzerine veya ara öğünlerinize ekleyebilirsiniz. Salatalarınıza kinoa, keten tohumu, chia, çörek otu veya ara öğünlerde kabak çekirdeği, ceviz, badem, fındık, kaju gibi sağlıklı tohumları tüketebilirsiniz. Arınma detoksların da hayvansal ürün tüketimi azaltılır fakat bu biraz zor olabilir onun yerine sağlıklı beslenerek arınmanızı sağlayabilirsiniz. Tam bir arınma için destek alarak eliminasyon diyetleri uygulamanızı öneririm. Ben danışanlarıma onların yaşam şekillerine ve beslenme tercihlerine uygun olan diyetleri uygularken zaman zaman eliminasyonlar ve detokslar uygulayarak hem vücutlarının yenilenmesini sağlayarak, sağlıklı kilo vermelerine yardımcı oluyorum. Sizler de diyetisyenlerinizden bu konuda destek alarak arınabilirsiniz. Küçük bir mola vermek için geç kalmayın.

Alkali Detoks Suyu

Malzemeler: 4 adet salatalık, 1 kök ıspanak, 1 limon, 2 parça kereviz sapı, 1 şişe maden suyu, 1 su bardağı su, 1 fındık kadar taze zencefil

Hazırlanışı: Tüm malzemeleri bol suda yıkayın ve daha sonra blend ederek tüketebilirsiniz.

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Hilal Demir
Bağlantılar:
Diyetisyen
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version