Varsayım

Feyza Şeyma Akyol 28 Görüntüleme 4 Yorum
2 Dak. Okuma

Şehrin merkezine kocaman bir dilek kutusu koysalar ve insanlar gerçekleşmesini en çok istedikleri dileklerini küçük bir kağıda yazıp o devasa kutuya atsalar… Ve o devasa kutu dilekleri aldıktan sonra gerçekleşmesi için gözden kaybolsa. İnsanlara kutu hakkında bu düşünce benimsetilmiş olsa.

İnsanlar sansa ki, dilekleri gerçekleşmek için yazılıp gitti. Ama aslında o dilekler unutturulmak için yazdırılmış olsa. İnsanlara yıllardır gerçekleşmesi için bekledikleri, çalışıp umut edip olmadığı halde hâlâ hayal etmeye devam ettikleri dilekleri unutuverseler.

Gerçekleşmeyeceğini düşünüp üzüldükleri şeyi hiç hatırlamasalar… Böylece bir dert de ortadan kaybolsa…

Ya da o devasa kutu yüz yıla ayarlı olsa ve giden dilekler tekrar süresi dolduğunda yeryüzüne gelse…

İçine kabul ettiği dilekleri gerçekleştirmeye geldiğinde dilek sahipleri ortada olmasa ve kutu tekrar kabul edeceği dileklerini alıp geri dönmeye ayarlı olduğundan yüzyıl önceki dilekleri rastgele gökyüzüne bıraksa, belki o an yağan yağmura, esen rüzgara ya da sakin bir anda yolda olan herhangi birine denk gelse…  Bu yüzden bazı insanlar harbiden şanslı dediğimiz o insanlarsa…

Kutunun gerçekleşmesi için bıraktığı dilek birine gelip değdiğinde ve bu şans nesilden nesile aktarıldığında, başta istenilen dilek nesillerin şansını devam ettirse…

Bazıları paraya, bazıları zekaya, bazıları yönetime dilemişse, derken bu liste böyle uzar gider…

Sanırım o kutu biz doğmadan gelişmiş olmalı, kim bilir bir daha hangi döneme denk gelir ve kimler ne diler ve önceki dinlenen dilekler kimlerle nasip olur…

Başını ve sonunu göremeyip sadece küçük varsayımlarla umut kırıntıları aramaya devam ediyoruz aklımız erdiğinden beri.

Hadi hayırlısı.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
4 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version