Çocuk Eğitiminde Annenin Rolü

Özge Güner 75 Görüntüleme Yorum ekle
5 Dak. Okuma

Çocuk, anne karnından çıkıp gözlerini dünyaya ilk açtığında muhteşem bir ışık tufanı ile karşılaşır. Anne karnında devamlı olarak gördüğü ve sürekli onun uykusunu getiren karanlık artık kalmamıştır. Ucu bucağı olmayan, koskocaman bir dünya onu beklemektedir ve çocuk bu dünyanın ışığından başka bir şey görmemektedir. Bebeklerin ilk birkaç gün uyumasının sebebi işte bu yüzdendir.

Onca ışık tufanı içerisinden onu çıkaran, karnını doyurarak ihtiyaçlarını karşılayan ve ona içerisinde bulunduğu dünyada kaybolmadan dünyayı tanıtan annesi, çocuk eğitiminin en önemli kısmını üstlenmektedir.

Her kadın yaşı geldiğinde anne olmak istemekte ve kendinden bir parçayı dünyaya getirerek dünyada en çok sevebileceği kişi ile tanışmak istemektedir. Fakat anne olmanın sorumluluğu, anne adaylarının aklına ancak bebek doğduktan sonra gelmekte ve o sorumlulukla mücadele etmeye ancak o zaman başlayabilmektedir. Çocuk eğitiminde annenin çocuğa aşılayacağı sorumluluk bilinci ve doğru davranışları gösterme gibi durumlar, çocuğun kendini bulabilmesi ve doğru davranışlar sergilemesi açısından çok önemlidir.

Çocuklar, cinsiyeti fark etmeksizin daha anne karnındayken bir şeyleri algılamaya, hissetmeye ve bilinçaltına kaydetmeye başlarlar. Örneğin hamilelik döneminde sürekli olarak agresif olan bir kişi, çocuk doğduktan sonra da aynı agresif tavırları sergilerse, çocuk ona karşı çekingen büyüyecek ve yakın çevresine karşı aynı agresif tavırları sergileyecektir. Çocuklar belirli bir yaşa gelene kadar, ebeveynlerinin hareketlerini taklit etmektedir. Bebek daha 3-4 aylıkken annenin dediklerini algılamaya ve hareketlerini analiz etmeye başlamaktadır. Daha anne karnından itibaren çocuğun hayatında, davranışlarında ve yapısında etkin rol oynayan anneler, hamilelik döneminden çocuklarının ergenlik dönemine kadar her hareketine dikkat etmeli ve zorlandığı durumlarda bir çocuk psikoloğuna başvurmalıdır.

Annenin, çocuğuna dinlettiği müzikler, çocuğun ilerde en sevdiği müzikler olabilir. Çocuk dinlediği müzikler sayesinde, müziğe eğilim göstererek enstrüman çalmaya başlayabilir. Çok neşeli bir kadının oğlu, etrafındakilere gülücük saçacaktır. Annenin çocuğa aldığı oyuncaklar, çocuğun eğilimini belirleyecek ve kişiliğini oluşturmaya başlayacaktır. İşte bu nedenle, çocuğun yanlış gelişmemesi, cinsiyet bunalımı yaşamaması ve kişiliğini bulabilmesi için annenin yanlış davranışlardan kaçınması gerekmektedir.

Kız çocuklarının annelerini makyaj yaparken görüp, makyaj yapmak istemeleri çok normaldir. Fakat anne hem kız çocuğunun yanında, hem de erkek çocuğunun yanında makyaj yaparken dikkatli olmalıdır. Örneğin kız çocuğuna makyaj yapmanın büyüklere göre bir şey olduğunu ve kendisinin en azından ergenlik dönemine gelene kadar makyaj malzemelerinden uzak durmasını söyleyerek çocuğunu büyütebilir. Eğer bir kadın erkek çocuğa sahipse, bu durumda onun makyaj yapma isteği ile baş başa kalmaması için, oğlu onu makyaj yaparken gördüğünde, oğluna makyaj yapmanın yalnızca kadınlara özgü bir davranış olduğunu açıklaması gerekmektedir. Bunu destekleyici olarak babasının makyaj yapmadığını, ilerde onun da babası gibi olacağını açıklamasında herhangi bir sorun yoktur.

Çocuk gelişimi esnasında baba faktörü de elbette ciddi bir önem taşımaktadır. Fakat zamanının büyük bir kısmını çocuğu ile geçiren anne bireyin, çocuk eğitimi üzerindeki etkisi kıyaslanamayacak kadar daha büyüktür.

Ebeveynin çocuğa aldığı oyuncaklar, çocuğun eğitiminde belirleyici özellik göstermektedir. Örneğin şu zamanlarda günümüz ailelerinin bir çoğunun da yaptığı gibi, çocuğun eline bilgisayar ve tablet vererek onun susmasını sağlamak, son derece yanlış ve çocuk gelişimi için olumsuz bir şeydir. Çocuk sorular sormaya başladığında, etrafındakiler bu soruları yanıtlamaktan sıkılabilir. Fakat esasında çocuk merak edecek ve bu merakı ile hayal gücünü geliştirecektir. Günümüz dünyasında hayal gücü ölmüş milyonlarca insanın bulunmasının sebeplerinden bir tanesi, çocukların televizyon, tablet ve bilgisayar gibi faktörler ile susturulmasıdır.

Bunun haricinde çocuk büyürken ona alınan oyuncak gelecekleri açısından belirleyici olabilir. Örneğin kamyonu olan bir çocuk kamyoncu olmak istediğini, polis arabası olan bir çocuk polis olmak istediğini, bebekleri olan bir kız, annesinin de etkisiyle anne olmak istediğini belirtebilir. Bunların oyuncaklara bağlı olarak gelişmiş, gelip geçici şeyler olduğu ortadadır. Çocukların meslek seçimleri, ergenlik dönemlerinde istedikleri ile ilgili bir konudur ve çocukluk yalnızca ufak bir belirleyici olabilir.

Çocuğun okula gitmediği zamanlarda, ev yaşantısını şekillendiren ve dışarıdaki hayatını en iyi şekilde öğrenerek kendisini savunmasını sağlayabilen kişi annesidir. Annesinin çocuğa verdiği eğitim, onun yaşamı boyunca göstereceği hareketlerin bir belirleyicisidir. Bu nedenle anne çocuğunun yanında yaptığı hareketlerde dikkatli olmalı ve çocuğun gelişimini desteklemek amacıyla sürekli araştırmalar yapıp, kitaplar okuyup, gerektiği takdirde de uzman tavsiyesine başvurmalıdır.

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Özge Güner
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version