Çocukluk Travması Nedir?

Sema Aktaş 42 Görüntüleme 2 Yorum
5 Dak. Okuma

Çocukluk travmaları, çocukken yaşanan üzücü, korkutucu veya zarar verici olaylardır. Bu olaylar, çocuğun fiziksel, duygusal veya psikolojik bütünlüğünü tehdit eder veya zedeler. Çocukluk travmaları, doğal afetler, kazalar, istismarlar, ihmaller, kayıplar, şiddet gibi birçok farklı şekilde ortaya çıkabilir.
Çocukluk çağı travmaları hakkında daha detaylı bilgi vermek gerekirse şu şekilde açıklanabilir;

  • Fiziksel istismar: Çocuğa yönelik kasıtlı olarak yapılan vurma, tekmeleme, yakma, ısırmak gibi bedensel zarar verici davranışlardır. Fiziksel istismar sonucunda çocukta yaralanmalar, morluklar, kırıklar, yanıklar gibi belirtiler görülebilir.
  • Cinsel istismar: Çocuğun cinsel organlarına dokunma, çocuğa cinsel organlarını gösterme, çocuğa cinsel içerikli sözler söyleme, çocuğu cinsel ilişkiye zorlama gibi davranışlardır. Cinsel istismar sonucunda çocukta enfeksiyonlar, kanamalar, ağrılar, gebelik gibi belirtiler görülebilir.
  • Duygusal istismar: Çocuğa yönelik aşağılama, küçümseme, tehdit etme, korkutma, sevgisizlik gösterme gibi davranışlardır. Duygusal istismar sonucunda çocukta özgüven eksikliği, depresyon, anksiyete, öfke gibi belirtiler görülebilir.
  • İhmal: Çocuğun temel ihtiyaçlarının karşılanmamasıdır. İhmal fiziksel, duygusal veya eğitsel olabilir. İhmal sonucunda çocukta yetersiz beslenme, gelişim geriliği, sağlık sorunları, okul başarısızlığı gibi belirtiler görülebilir.
  • Doğal afetler: Deprem, sel, yangın gibi olaylardır. Doğal afetler sonucunda çocukta yaralanma, kayıp, evsizlik gibi sorunlar yaşanabilir. Ayrıca çocukta travma sonrası stres bozukluğu gibi psikolojik sorunlar da ortaya çıkabilir.

Çocukluk travmalarının etkisi, yaşanan olayın yoğunluğu, süresi, sıklığı ve çocuğun destek aldığı kişilerin varlığına göre değişir. Bazı çocuklar travmatik olayları daha kolay atlatırken, bazıları uzun süreli sorunlar yaşayabilir.. Bu nedenle, travma yaşayan çocuklara profesyonel yardım alınması önemlidir.
Çocukluk travmalarının tedavisinde kullanılan yöntemlerden bazıları şunlardır.

  • Bilişsel davranışçı terapi: Bu terapi, çocuğun travmatik olayla ilgili düşünce ve duygularını değiştirmeyi amaçlar. Çocuğa travmatik olayı anlatması, onunla ilgili resimler çizmesi veya oyunlar oynaması gibi teknikler uygulanır. Böylece çocuk travmatik olayı işleyebilir ve onunla başa çıkabileceğini öğrenebilir.
  • Oyun terapisi: Bu terapi, çocuğun oyun aracılığıyla duygularını ifade etmesini ve travmatik olayla yüzleşmesini sağlar. Çocuğa oyuncaklar, resimler, hikayeler veya kuklalar gibi materyaller sunulur. Terapist, çocuğun oyununu gözlemler ve ona eşlik eder. Böylece çocuk travmatik olayın etkisini azaltabilir ve güven duygusunu artırabilir.
  • Aile terapisi: Bu terapi, çocuğun ailesiyle birlikte çalışmayı içerir. Aile üyelerine çocuğun travma sonrası yaşadığı sorunlar hakkında bilgi verilir ve onlara destek olunur. Aile üyeleri, çocuğa nasıl yardımcı olabilecekleri ve onunla nasıl iletişim kurabilecekleri konusunda eğitilir. Böylece aile içindeki bağ güçlenir ve çocuğun iyileşmesi kolaylaşır.

Bu yöntemlerin yanında, çocuğa ilaç tedavisi de uygulanabilir. Ancak bu kararı vermek için bir psikiyatriste danışmak gerekir.

Çocukluk travması yaşamış birçok insan, yetişkinlikte de duygusal, fiziksel ve ruhsal sorunlarla karşılaşabilir. Bunlar, ilişki problemleri, özgüven eksikliği, depresyon ve anksiyete gibi sorunlar olabilir. Bir psikolog veya psikiyatrist ile görüşerek, travmanın neden olduğu yaraları iyileştirmek mümkündür.

Ancak bunun yanında, kendi kendinize de bazı adımlar atabilirsiniz. Çocukluk travmasını atlatmanın bazı yolları şunlardır:

  • Suçu herhangi bir kişiye yüklemeden başınıza gelenlerin travmatik olduğunu kabul edin. Travma yaşadığınızı inkar etmek veya bastırmak, sizi daha da kötü hissettirebilir.
  • “Bunu neden yapıyorum?” sorusunu kendinize sorarak, bulduğunuz tüm cevapları yazabilirsiniz. Böylece travmanın davranışlarınız üzerindeki etkisini fark edebilir ve değiştirmek için çaba gösterebilirsiniz.
  • Yaralarınızı bir parçanız olarak kabul edin. Yaraları kabul etmek demek onlara iyice bakmak, onları gözlemlemek ve böyle sorunları çözümlemeyi bilmenin insan varlığının bir parçası olduğunu kabul etmektir.
  • Kızgınlık duygularınıza izin verin. Acınız derinleştikçe sizi üzen kişiyi suçlamanız ve ona kızgınlık duymanız bir o kadar normalleşir. Bu durumda kendinize kızgın olmak için izin verin ama aynı zamanda onları affetmeyi de öğrenin.
  • Arkadaş çevrenize güvenin. Belki bunu kendi kendinize halledebileceğinizi düşündünüz, çünkü zaten bugüne kadar tek başınıza çok zor bir yoldan geçtiniz. Ama sizi seven ve sabırla destek veren birinin rahatını arkada bırakmanın hiçbir anlamı yok. Onlara sarılmaktan kaçınıp kendinizi onlardan uzak tutmayın.

Unutmayın ki her insanın travmayla baş etme yöntemleri ve iyileşme süreci farklıdır. Kendinize zaman tanıyın ve öz-şefkat gösterin, bu zorlu süreçte sabretmeyi ve bununla yüzleştiğiniz için kendinizle gurur duymayı unutmayın.

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Sema Aktaş
Bağlantılar:
Aile Danışmanı
2 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version