Simurg

Yasemin Köse 58 Görüntüleme 4 Yorum
2 Dak. Okuma

Hayat olanca gücüyle bağırdı yeniden doğuş adına. Bak çevrene, dinle!! tabiat yol gösterir zorlukları aşmak için. Yaratan göstermiş sen bakmasını bil. Sonbaharda ölen doğa mıdır? Yoksa yeniden doğuşa gebe midir?

Kartallar neden acı ile dirilişi bekler, amansız acıya rağmen neden yolar tüylerini, pençelerini neden kırar, gagasını neden taşlarda parçalar? Bilir ki yapmazsa yeniden doğuş değil ölümüne kapı aralamış olacaktır. 40. Yıllarında yapacakları bu varoluş mücadelesi pek manidar değil mi? Kanımca insanoğlu ancak kendini bulma çabasına takribi bu yaşlarda erişir. Bir nevi farkındalıkların farkı diyebiliriz. Bakmasını bil doğayı gör.

Simurg neden doğar küllerinden? Kolay mı sanırsın yeniden dirilmek. Çektiği mücadele kendindedir anlayamayız sadece doğuşu bizi sarhoş eder. Simurg’u bulanlar aslında kendilerini bulmuş olurlar. Hırs denizini, ayrılık deryasını, aşk gölünü geçerken takılıp kalmazlarsa kendini bulma yolunda başarıya ulaşırlar. Elbette insan zaaflarıyla sınanır. Güç, irade, kararlılık bu aşamada devreye girerse yeniden doğuşa engel kalmaz. Doğuş için çekilen her acı kutsaldır.

Kaf dağına Simurg’u aramaya giden otuz kuş yolculuğun gereğini yapmaya çalışır, doğaları gereği zaaflarına takılmazlar ise olma, olgunlaşma yolunda gereken mücadeleyi verirler. Simurg kanatlarını hangi renge boyayacağını düşünmez. Peki bize ne bunlardan demek, gerçekleri göz ardı etmek değil midir? Tam da bu noktada durup düşünmek lazım nefes almak adına. Kartalın mücadelesi, Simurg’un ateşli gizemi bizi cezbediyorsa mücadeleleri neden yol göstermesin. Bir pencere aralamak yaşam adına, farkındalık oluşturmak. Kendi mücadelemizin şövalyesi, kahramanı olmamak için hiçbir neden yok. Mücadelemizin nedenlerini ve varacağımız limanı bilmek hayat yolculuğunda bizi rahatlatacaktır. Hedefe ulaşmamızı sağlayacak rüzgarı arkamıza aldık demektir. Bunları uygularken de doğruluğu, sabrı, merhameti yerinde kullanmak kazandırır.

Yazmak, konuşmak lütfu verilmişse bakmak ve görmek lütfu da verildiğine göre bize düşen uygulamaya geçmek. Sevgili yazarında söylediği gibi

Kurtarıcı bekleme hiç boşuna.
Dönmek gerekir kendi içimize.
Zümrüt olmayı göze almadıkça.
Kalırız kendi tüneklerimizde.
Uçma zamanı şimdi gökyüzüne.
(Hasan Türkistan)

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
4 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version