Asrın Felaketi

Aynur Budak 15 Görüntüleme 1 Yorum
4 Dak. Okuma

Asrın felaketi!

İnsanlık tarihinin en acı depremi!

Kaybımız büyük!

Yaralarımız açık!

Şehirlerimiz kayıp!

İnsanlarımız karmakarışık!

Ben; bu acının tam ortasında, vizyonda kıyamet resimleri, kulaklarımda gitmeyen uğultu, bedenimde ki hissizlik ile yüreğimde ki sızının arasında sıkışmış bir depremzede…

Biliyorum ki bu hissedilenlerin hepsi çok normal duygular…

Biliyorum ki yavaş yavaş hafifleyecek yada geçecek…

Şimdi, şu anda (depremin 21. gününde) elimizde olanlarla, yanımızda kalanlarla, yaşadıklarımızı geride bırakıp tutunmaya çalışmalıyız hayata…

Olması gerektiği gibi….

Ülke olarak yaşadığımız acı çok büyük bir acı birçoğumuzu doğrudan birçoğumuzu dolaylı olarak derinden etkiledi. Kimimiz en yakınımızın, kimimiz ise hiç tanımadığımız kişilerin kaybını hissetti. Ülke olarak kayıplarımızın yasını tutuyoruz hala!

Bu acıyı doğrudan yaşayanlardan biri de benim. 🙁 Kaygı, korku, öfke, üzüntü ve yas gibi duyguları çok yoğun şekilde yaşadım.

Her birimizin acısı kendine has olsa da paylaştığımız duygular ortak. Kimimiz hâlâ deprem bölgesinde, kimimiz ise uzakta ama kalbi anbean sevdikleri ve depremden etkilenen herkesle birlikte atıyor. Hepimizin canı farklı şekillerde yandı. Maalesef bu tür zamanlarda ne kadar güçlü olursan ol yakınların ve sevdiklerin için üzülüyor, korkuyor, çaresizlik ve pek çok farklı duygu ile kendimize anlayışlı ve nazik olamıyoruz. Hissettiğimiz, hissetmediğimiz, yaptığımız, yapmadığımız birçok şeyi hatırlayıp en çok kendimizi, hırpalamaya başlıyoruz. Ancak bugünlerde yaralarımızı sarmamıza yardımcı olacak tek şey birlik olmak ve kolektif iyileşmeye katkı sağlamak.

Fiziksel ve psikolojik olarak son derece zorlandığımız bu süreci hepimiz farklı şekillerde deneyimliyor ve farklı tepkiler veriyoruz. Bu sebeple ben de bu acıyı en derinden yaşamış biri olarak depremden sonraki süreçleri (normal olan/her insanda yaşanabilecek durumları) sizlerle paylaşmak istedim.

AFETZEDENİN YAŞAYACAĞI PSİKOLOJİK DURUMLAR

Hacıoğlu vd. (2002)’e göre şu şekilde açıklanabilir:

“Psikolojik Şok Dönemi: İlk yirmi dört veya kırk sekiz saat sürebilmektedir.

Ani fizyolojik tepkiler, aşırı hassasiyet ve kısıtlanma hissi, Mantıklı düşünememe ve karar verememe, Unutkanlık ve Görünen her durumun gerçek dışı görünmesi kısa süreli şok durumu yaşanması olasıdır.

Tepki Dönemi: İki ile altı gün sonrasında görülmeye başlamaktadır.

Duygusal Karmaşalar: Kaygı, öfke, sinirlilik, suçlama, güvensizlik, yalnız kalma korkusu.

Bedensel Tepkiler: Titreme, bulantı, çarpıntı ve yerinde duramama gibi tepkiler.

Zihinsel İşlemleme ve Olanları Düşünme Dönemi: Yaklaşık bir haftanın sonunda bu dönem başlamaktadır. Bu dönemde oluşabilecek travmatik tepkiler;

Afetzede olayla ilgili konuşmak istemez.

Kaybedilenler için yas tutulmaya başlanır.

Üzüntü ve özlem gibi güçlü duygular yoğun olarak yaşanabilir.

Hafıza ve odaklanma sorunları oluşabilir.

Kişiler arası ilişkilerde öfke hali ve çatışmalar yoğun olarak yaşanabilmektedir.

İyileşme ve Yeniden Uyum Dönemi: Afet durumu üzerinde fazlaca zaman geçmiştir ve artık yaşama uyum sağlama dönemi başlamaktadır. Bu dönemde oluşabilecek davranışsal tepkiler ise;

Direnç gösterme yavaşlar ve yaşama uyum gösterme davranışları görülür.

Duygusal iyi hissetme yaşanır ve gelecek planları kurulmaya başlanılır.”

Bu süreci ne kadar kontrollü / farkında geçirebilirsek uyum sağlama sürecimizde o kadar hızlanır. İnsanların travmayla başa çıkmalarına yardımcı olacak standart bir yöntem yoktur. Bireyin kişiliğine ve yaşam biçimine uygun, yaşama geçirilebilir nitelikte yöntemler gereklidir.

Rahatlatıcı müzik dinleme, nefes egzersizleri ve gevşeme çalışmaları, anksiyete ve depresyonu hafifletmede başvurulabilecek yan etkisiz ve yararlı yöntemlerdir.

Travma etkisiyle sinir sistemi ajite olduğu için, bunu daha da arttıracak olan çay, kahve, kola ve sigara tüketimi sınırlandırmalı, günlük rutinlere geri dönülmeye çalışılmalı, Zihin sağlığımızı korumak için bir süre takip ettiğimiz sayfalardan, haber kaynaklarından uzaklaşılmalıdır.

Güvenilir bir arkadaş, aile üyesi ile konuşmak, bir uzmandan destek almak da duyguları işlemeye yardımcı olup rahatlık ve destek duygusu sağlar.

Hepimizin yüreğini yakan depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza

Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Aynur Budak
Bağlantılar:
Yazar
1 Yorum
  • Deprem sonrası genel olarak hepimiz mahvolduk, psikolojik desteğe ihtiyacımız var sizden yardım istiyorum:(

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version