Ben hep yarım kalan cümlelerin adamıydım.
Ne zaman bir el uzansa,
Diğer elin vedasını hissederdim avuç içlerimde.
Sevda mı?
Hep biraz erken giden bir misafir gibi,
Çayı soğutmadan kalkardı soframdan.
Kalbim, kör bir saatin akrebi gibi,
Hep aynı yanlışı gösterdi yıllarca.
Seninle başlayamayan sabahlarda
Gökyüzüne borcum vardı;
Bir yıldız eksik, bir dilek yarım.
Baht dedikleri,
Bazen annenin gençliğinde unuttuğu bir duadır.
Bana hiç denk gelmedi.
İsmini andığım her duada
Gökyüzü önce ağladı, sonra sustu.
Oysa ben sevmeyi
Bir ömürlük ceza gibi değil,
Bir kere ölebilmek gibi öğrenmiştim.
Ama nasip, her seferinde
Başka birinin göğsüne kondu.